Yazımın tarihi çok eski ancak mülkiyetin anlamını kaybettiği, yaşamın zorlaştığı ve eğitimin tükendiği bir dönemde yayınlanması yerinde olurdu...
Modernite, 3 temel HAK kavramını güvence altına almaya çalışan bir SİYASET faaliyeti oluşturdu, 18. yüzyıl Fransız aydınlanması esnasında... Bu faaliyet için DEVLET yeniden tanımlandı. 3 temel hak ise Eğitim Hakkı, Mülkiyet Hakkı, Yaşama Hakkı olarak vasıflandı. Diğer yandan devletin 2 temel prensibi olan DEVAMLILIK prensibi ve PROBLEM ÇÖZME Prensibi dahi bu üç temel hakkın çerçevesinde şekillendi. Hatta devleti oluşturan 3 temel HAK ve 2 temel PRENSİP birbirinden farklı REJİM şartlarında dahi değişmeksizin vurgulandı, Yani Eğitim, Mülkiyet ve Yaşam Hakkının, devamlılık ve problem çözme ilkelerince ele alınması, SOSYALİST DEVLET yapısından tutun da LİBERAL DEVLET yapısına kadar tartışmasız olarak her REJİM kaynağının çekirdeğini oluşturdu. Mesela sınıfla tabir edilen devletten tutunuz da bireyle ya da ulusla tabir edilen bir devlete kadar her kuram 3 temel hak ve 2 temel prensip üzerinden kendisini açıkladı. Mesela SOSYALİST DEVLET, 3 temel hak ve 2 temel prensibi, İŞÇİ SINIFI çerçevesinde ele alırken, LİBERALLER kesinlikle BİREY, MİLLİYETÇİLER ise ULUS üzerinden tarif etti, bahsedilen 3 temel hakkı...
Ancak yine de hepsinin doğasını oluşturan MODERN REFLEKS, 3 temel hak ve 2 temel prensipten hiçbir zaman vazgeçmedi.
Bugün en büyük sorunumuz, 3 temel hakkın HAK olarak ifade edilmesi yerine, hizmeti alan yerine sunan ile ifade edilmesi ve bu sebeple de HİZMET kavramının içeriğinin boşaltılması olmuştur. Ancak bu hizmet kavramının ise yavaş yavaş HİMMET kavramına dönüşmeye başlaması yine aynı şekilde HİZMET ALAN yerine HİZMET SUNAN yapının önemsenmesinin KUTSANMA haline dönüşmesi HAK kavramının ortadan kalkmasına sebep olmuştur.. HAK ile HİMMET arasında yapılamayan AYRIM, devletin daimi ve devamlılık ilişkisi içerisinde sağlaması gereken ödevleri aksatmaya başlatarak problem oluştuğunu fark edememesi ve fark edilemeyen problemlerin de çözümsüzlüğünü beraberinde getirmektedir. Böylece 2 prensip dahi çökmektedir.
3 temel hak ile 2 temel prensibin bir arada iş göremediği yerde kesinlikle, MODERN bir DEVLET yoktur.
Devleti, himmet edercesine göz boyayan HIMBIL bir TEKNOLOJİ satışı ile soymaya ve bunu HİZMET olarak sunmaya değil MODERNİZE etmeye, yani hak kavramına vurgu yapmaya hazırlanarak gelecek olan yapılara duyulan ihtiyaç, siyasetin yeni yönünü belirleyecektir.
Mehmet Fatih Doğrucan