Bu yazıyı 21 Kasım 2017’de yazmıştım.
Tayyip Erdoğan'ın referandum sırasında hakaret ettiği sırf oy için Avrupa'da yaşayan insanları rahatsız ettiği bir gerçektir.
Kendi insanına bu kadar kötülük yapan bir Cumhurbaşkanı tarihte görülmemiştir...
Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığına kadar, Avrupa'daki camilerde hiçbir Cumhurbaşkanı'nın resmî olmazdı ve camiler siyaset yuvası değildi...
Tayyip Erdoğan camileri parti örgütü gibi çalıştırarak Avrupa'da yaşayan insanları Türkiye'deki siyasetin içine sokmuştur.
Normal düşünürsek?
Avrupa'da 2500 cami bulunmaktadır, bu camiler bulunduğu ülkenin kanunları çerçevesinde kurulmuştur...
Bu camiler yaşadığı ülkenin bir kurumu haline gelmiştir, bu camilerin bir kısmı bulunduğu ülkenin kurumlarından maddi yardımda almaktadır...
Ve bu kurumlar yani cami ve cemiyetleri isterlerse bir tanesine bile müsaade etmezler.
Rahmetli Başbuğumuz, Avrupa'da yaşayan insanlarımızla yaptığı sohbetlerde, yaşadığınız ülkenin kanun ve kurallarına uyun...
Siyasi partilere üye olun...
Sendikalara üye olun...
Sosyal hayatın içinde bulunun...
Topluma katkıda bulunun...
Yaşadığınız ülkenin devlet büyüklerine ve değerlerine saygı gösterin...
Cemiyetlerinizde yaşadığınız ülkenin bayrağına yer verin diyerek...
Yetişen neslin gelecek günlerde daha iyi hayat sürmeleri için nasihat eder, yol gösterirdi.
Şimdi Avrupa'da yaşayan insanları sırf keyfi için, oy için yaşadığı ülke ile karşı karşıya getiren, ne dediğini bilmeyen bir Cumhurbaşkanı...
Muhatabına Hitler benzetmesi yapan, konuşurken milyonlarca insanın geleceğinin temeline bomba koyan bir Devlet Başkanı...
Evet!
Ne yazık ki; böyle sorumsuz devlet adamının gazına gelerek, yaşadığı ülkenin kanunları ve yönetimi ile karşı karşıya gelen Avrupa Türklüğü...
Sonra:
Seçin kardeşim yarın Türk vatandaşlığı ya da Avusturya vatandaşlığı...
Neyi seçiyorlar?
Avusturya vatandaşlığı...
Neden?
Çocukları oralarda doğmuş, oralarda eğitim görmüş...
Oralarda hayatını dizayn ettiği gibi...
Oralarda gelecek arayan insanlar.
Evet!
Kendi çocuklarını Avrupalarda okutan...
Yeri gelince ülkesini Avrupa'ya şikayet eden Tayyip Erdoğan...
Bugünde sırf menfaati için, yurttaşlarını rizikoya atan bir devlet adamı!
Ha! Şunu da yazayım normal olarak, Avrupa'da cami ve derneklere bir resim asılacaksa...
O resim yaşadığı ülkenin Devlet Başkanı'nın resmidir...
Çünkü o fırsatı veren, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı değil, yaşadığı ülkenin Devlet Başkanı'dır.
Bilmem anlatabildim mi?
Habib Yalçın