AB, Çin Tarafından Zorla Çalıştırılan Uygurların Ürettiği Ürünlerin Alımını Yasaklıyor
Avrupa Birliği (AB), zorla çalıştırılan kişilerin ürettiği ürünlerin AB pazarına girmesini yasaklamak için yasa teklifi hazırladı.
ABD Senatosu, geçen yıl Doğu Türkistan'da zorla çalıştırılan Uygurların emeğinin sömürüsüne dayanan Çin malı ürünlerin ABD'ye ithalini yasaklamıştı.
Avrupa Birliği de benzer bir yasa tasarısını gündeme aldı. Yasa tasarısı soykırımcı Çin tarafından emekleri sömürülen Uygurların yanı sıra dünyanın diğer bölgelerinde zorla çalıştırılanları da kapsayacak. Komisyonun açıklamasında, "Birçok sanayi kolunda ve tüm kıtalarda 27,6 milyon kişi zorla çalıştırıldığı için bu kapsamlı yaklaşım önem taşıyor." denildi.
Komisyonun açıklamasında zorla çalıştırılan kişilerin büyük çoğunluğunun özel şirketler, bazılarının ise devletler tarafından kullanıldığı belirtildi. Açıklamada ayrıca "küresel ortaklarla yakın iş birliğinin" de altı çizildi.
Teklifin İçeriği
Hazırlanan tasarıya göre, AB üyesi ülkeler bir ürünün zorla çalıştırılan kişiler tarafından üretildiğinin tespiti halinde, o ürünü pazardan çekme yetkisine sahip olacak. AB pazarından çekilen ürünler imha edilecek.
Zorla çalıştırmayla üretilmiş ürünlerin AB sınırlarına geldiği tespit edildiğinde, AB ülkelerindeki gümrük makamlarının bunları sınırdan sokmama yetkisi bulunacak.
AB Komisyonu'nun yasa teklifinin Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi tarafından görüşülerek kabul edilmesi gerekiyor. Teklif, kabul edilirse AB'nin resmi gazetesinde yayımlanıp yürürlüğe girdikten 24 ay sonra uygulamaya geçirilecek.
AB'nin yasa teklifinin geçmesi halinde bundan en fazla ayakkabı, kıyafet, kereste, balık ve kakao gibi ürünlerin etkileneceği belirtiliyor.
Zorla çalıştırılan kişilerin ürettiği ürünlerin yasaklanmasına yönelik teklif ilk olarak Avrupa Parlamentosunda gündeme gelmişti. Parlamento, zorla çalıştırılan kişilerce üretilen veya taşınan ürünlerin AB'ye girmesinin yasaklanması çağrısında bulunan karar tasarısını Haziran ayında kabul etmişti.
Farkındalık Çalışması
Belçika Uygur Derneği üyesi olan 22 yaşındaki Esma Gün, işgal altındaki Doğu Türkistan'da zorunlu çalıştırma koşulları altında 'modern kölelik' politikasıyla sömürülen Uygurların içinde bulunduğu duruma ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla bir çalışma gerçekleştirmişti. Esma Gün'ün gerçekleştirdiği çalışma dünya çapında ses getirmişti.