Bir Hürriyet Mücadelesi: Alihan Bökeyhan ve Alaş Hareketi

TAKİP ET

On dokuzuncu yüzyılda Rusya'nın genişleme politikasından muzdarip olan başta Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere; Japonya ve Türkistan'daki diğer Türk toplulukları bu genişlemeye karşı refleksler geliştirmeye başladılar

On dokuzuncu yüzyılda Rusya’nın genişleme politikasından muzdarip olan başta Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere; Japonya ve Türkistan'daki diğer Türk toplulukları bu genişlemeye karşı refleksler geliştirmeye başladılar. Rusya’ya karşı bağımsız ve milli bir devlet oluşturma mücadelesine giren Kazak Türklerinden Alihan Bökeyhan ve Kazak Türklerinin Kuvay-i Milliyesi/Genç Türkleri denilebilecek Alaş hareketi incelenecektir.

Rusya’nın hüküm sürmeye başladığı Orta Asya topraklarında yaşayan Türk toplulukları, Rus hegemonyasına karşı hareketlenmeye başlamışlardı. Dünyadaki değişim esnasında kimliklerini kaybetmek istemeyen, yeni fikirlerden etkilenen hatta yeni kazanımlardan mahrum kalmak istemeyen Türkler de harekete geçmişti. Ancak 1905’te Rusya’nın genişlemeci tutumundan muzdarip olan herkesi Rus-Japon Savaşı ve sonucundaki Rus mağlubiyeti rahatlatmıştır. Akabinde Kırım Tatarları başta olmak üzere Türk-Müslüman diğer topluluklarda milli teşkilatlanma ve faaliyet için uygun ortamı yakalamıştır.

Oluşan bu uygun ortamla ismi hala anılan bazı aydınların, fikirleri ve etkileri yayılmıştır. İsmail Gaspıralı, Yusuf Akçura, Abdullah Tukay da bu aydınlardan bazılarıdır. Asya milletleri özelinde Türk Dünyası’nın tümüne etkili olan bu ortam ve aydınlar, Kazakları da etkilemiştir.

İki Gazete İki Fikir

Dünya her anlamda yeniden şekillenirken, Rus-Japon Savaşı sonrası görece müsait bir ortam varken hareketlenmeler başladı, hız kazandı. Bu hareketlenme kimi zaman İslam bayrağı kimi zaman Kazak/Özbek olma gibi milli bir mefhum altında örgütleniyordu. Millet ve İslam ayrımı pek olmadığı için bahsedilen iki grup da birbirinden çok farklı değildi. Zaten ileride detayıyla incelenecek Alaş hareketinden isimler de önce Rusya’nın Müslüman milletlerinin oluşturduğu Şura-yı İslam’da boy gösterecekti.

Kazakistan özeline gelince; kesin bir çizgiyle ayrılamayacak olsa Kazak aydınları arasında iki düşünce kampı vardır denilebilir. Aykap dergisi ve çevresi daha çok İslami değerlere sahip çıkan, daha muhafazakar bir oluşumdur. Kazak Gazetesi ve çevresi ise daha seküler bir hayat görüşüne sahip, modernleşme için daha radikal fikirleri olan bir oluşumdur.

Alihan Bökeyhan ve Alaş, ekseriyetle Kazak gazetesine daha yakındır. Aykap dergisi 1915’te kapanırken, Kazak gazetesi 1918’e kadar yayın hayatına devam etmiştir. Yayın süreleri de göz önünde bulundurulduğunda, Kazak gazetesinin fikir hayatında daha etkin olduğu söylenebilir.

Kazak gazetesi, Alaş Orda Hareketi için de Kazak siyasi gelişimi için de önemli bir yere sahiptir. Kazak gazetesinde en çok işlenen ve öne çıkarılan konular siyasi konulardı. Kazak gazetesi, Kazakların mevcut sorunlarına çözüm sağlamaya çalışmıştır. Bu sorunların siyasetle yakından ilişkili olduğunu düşündükleri için siyasi bir yayın prensibi benimsemişlerdir. Bu gazetede yer alan makaleler bu yüzdendir ki sadece teorik düzeyde kalmamış, halkı ikna etmekte de başarılı olmuştur. Bu ikna kabiliyetlerini, yazdıkları yazılarla tartışma ortamı oluşturarak kullanmışlardır.

20. yüzyıl modernleşmesinde sıkça görülen İslamcı ögelerin ağır bastığı modernleşme ve milliyetçi liberal modernleşme ikiliği Kazakistan’da da vardır. Kazakistan’da hangi modernleşmenin gerçekleştiği, daha başarılı olduğu okuyucudan okuyucuya değişebilir. Kazak siyasi bilincinin gelişimine etki eden bu aydınlardan biri, belki de ilk akla geleni Alihan Bökeyhan’dır. Alihan Bökeyhan, Alaş Hareketi’nin kurucularındandır. Geleneksel bir eğitimle öğretim hayatına başlamış, yerli bir imamın eline teslim edilmiş olsa da ilerleyen dönemlerde modern eğitim kurumlarından Petersburg’daki Ormancılık Enstitüsü’ne gitmiştir. Bu enstitü esnasında değişik kaynaklar okumuş, siyasi fikir ve bilgileri olgunlaşmıştır. Okuldan mezun olup Ombı’ya döndüğü zaman şehrin aydınlarıyla ve sürgün edilmişleriyle yakın ilişkiler kurmuştur.

Bökeyhan'ın Siyasi Hayatı Başlıyor

Alihan Bökeyhan, 1905 yılından sonra siyasi hayata aktif olarak katılmaya başlamış, “Alaş” adında parti kurmuştur. Kazakistan’ın bağımsızlığı için verdiği mücadeleye bu parti üzerinden devam etmiştir. Bökeyhan’ın siyasi fikirlerinin tam olarak ne zaman oluştuğu tespiti zor bir konudur. Bununla beraber Bökeyhan 1896-1907 yılları arasında F. A. Şerbin’in başkanlığındaki bir geziye katılmıştır. Ahmet Baytursınov ile de bu dönemde tanışmıştır. Bu geziden sonra toprak meseleleriyle ilgili sert siyasi eleştiri yazıları yazmaya başlar.

1905, Rusya’da yaşayan tüm topluluklar için önemli bir yıldı. Rus-Japon Savaşındaki Rus mağlubiyetinin yanı sıra 1905 Rus Devrimi Türkistan’da siyasi faaliyetleri etkiledi. Kazaklar arasında karşılık bulan bu faaliyetlerle aydınlar toplu dilekçe hazırladı. Alihan Bökeyhan gibi isimlerin öncülüğünde hazırlanan Karkara Dilekçesi (Qarqaralı Quzıratı) 14,500 Kazak vatandaşından imza alarak Moskova’ya iletildi. Bu dilekçenin içeriğinde; Rusların iskân ve asimilasyon politikalarından vazgeçmelerini istendi. Aydınlar bu dilekçelerle halkın sorunlarını merkeze iletmeye çalıştılar. Aynı şeyler Kazakistan’ın neredeyse tüm beldelerinden talep edildi. Bu talepler ve şahsi girişimlerden bir şey çıkmayacağını anlayan Kazak aydınları bir hareket etrafında birleşmeye karar verdiler. Bu düşünceyle 1906 yılında “Kazak Anayasal Demokratik Partisi”ni kurdular. Oluşturulan partinin programı, milli hedefler gözetilerek oluşturulmuştur. Kurulan bu partinin taleplerine bakılacak olursa partinin niteliği daha iyi anlaşılabilir.  Bu taleplerden bazıları şunlardır;

- Kazakistan’ın Kazakların yurdu olarak tanınması 
- Rusların bu topraklar üzerindeki yayılmacı politikasından vazgeçmesi,
- Kazak halkına eşit, adil davranılması, özgür ifade ortamının sağlanması,
- Kazak çocuklarının okuması için ilkokuldan başlayarak yükseköğretimlerini bitirinceye kadar kendilerine okul, medrese ve üniversitelerin açılmasının sağlanması,
- Aile işlerine bakmak için kadılar tayini,
- Okullarda Rusçanın yanında Kazak dilinde de eğitim yapılması,
- İslami örf ve adetlerin Müslümanlar tarafından yerine getirilmesine izin verilmesi.

Rus-Japon Savaşı Sonrası

1905; Rusya’daki Müslüman milletler, Rusya’daki muhalifler, Rusya’nın büyümesinden muzdarip olanlar için önemli bir yıl olmasının yanı sıra Bökeyhan için şahsi olarak da fevkalade önemli bir yıldı. 1905 senesinde Alihan Bökeyhan, Rusya İmparatorluğu’nun Devlet Duması’na (Rusya'nın seçilmiş ilk parlamentosu) milletvekili olarak seçildi. Vıborgsk Manifestosu olarak adlandırılan ve dumanın dağıtılmasını protesto eden belgenin hazırlanmasında yer aldı.  Bu imzadan dolayı hakkında siyasi yasak konuldu ve İkinci Duma seçimlerine katılamadı. Bu siyasi yasağın ardından Kazak Gazetesi’ni çıkarmaya başladı. III. Duma’da tüm Bozkır ve Türkistan’a seçimler için yasak konuldu. II. Duma’da Bökeyhan’a, III. Duma’da tüm Türkistan’a yasak konulması hasebiyle 1917 yılına kadar siyasi faaliyetler Kazak gazetesi üzerinden sürdürüldü. Kazak Gazetesi halkı aydınlatma ve belli bir tarafa yönlendirme şeklinde bir politika izledi.

Yıl 1917’yi gösterdiğindeyse artık Rusya iyiden iyiye karışmıştı. Şubat Devrimi’yle birlikte Bökeyhan da Kazak ulusal bağımsızlık mücadelesine katılmaya karar verdi. Aralık ve Temmuz 1917 kongrelerinden sonra Alaşorda Hükumeti kuruldu. Kazak Gazetesi Alaş Partisi’nin yayın organı oldu. Alihan Bökeyhan da hükumet başkanı olarak seçildi. Bu isimler zaman zaman meraklısının da aklını karıştırabilecek kadar fazla sayıdadır.

Alaş, Alihan Bökeyhan ve diğer aydınların kurduğu siyasi partidir. Alaşorda Hükümeti, 1917’de Şubat Devrimi’nden sonra milli kurtuluş hareketine geçmeyi görev edinen yönetimdir. (1917 yılında kurulan, 1920 yılına değin Alaş özerkliği’ne vaziyet eden, Kazak tarihinde derin izler bırakan ilk milli demokrat Kazak partisinin adı da Alaş Partiyası’dır. 1917-1920 yılları arasında Kazakistan’a hakim olan Alaş Özerkliği hükümetine ise Alaşorda denir.) Alaş Partisi için, bazı kaynaklarda aslında 1905’te kurulduğu ve 1917’ye kadar gizli olarak çalıştığı söylenilmektedir. Bazı kaynaklardaysa Kazak Anayasal Demokratik Partisi’nin isminin Alaş-Orda olarak değiştirildiği kaydedilmektedir.

Parti Programı Yayınlanıyor

Alaş Partisi’nin programı 21 Kasım 1917 tarihinde Kazak gazetesinde yayınlandı. Partinin temel amaçları Kazakların sömürge olarak yaşamlarına son vermek, otonom daha sonra bağımsız devlet olmak, Kazakları ekonomik, kültürel olarak geliştirmek ve muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktı.

Partinin programını hazırlama görevi, Şura-yı İslam’a seçilen Kazak temsilcilere verilmiştir. Partinin temel hedefi ise “demokratik, federal, parlamenter cumhuriyet kurmak” olarak belirlenmiştir. Partinin programında feodalite ve aristokrasinin sınırlandırılmasından, sınıf mücadelesinden hiç bahsedilmemiştir; buna mukabil milli menfaat ve milli birlik üzerinde ısrarla durulmuştur. Yine herkesten gücü nispetinde vergi alınacağı belirtilmiştir. Programda din ve inanç hürriyeti, düşünce ve ifade hürriyeti, kadın-erkek eşitliği, masumiyet karinesi, konut dokunulmazlığı, eğitim hakkı, ana dilde eğitim gibi konuların ele alınmıştır.

Alaş Partisinin programına bakılacak olursa 1905’teki Karkaralı Dilekçesi (Qarqaralı Quzıratı) ile aynı yönde maddeler olduğu görülür. Alaş Partisi’nin programında şunlar vardır;

1) Kazak topraklarının bütünüyle Kazak halkının malı olduğunu ilan eden bir kanun çıkarmak

2) İç Rusya’dan gelen göçmen akımını durdurmak

3) Kazak işçilerini hürriyet ve eşitliğe kavuşturmak, işçilerin haklarını koruyacak kanunlar çıkarmak

4) Kazak çocukları için mektep, medrese ve üniversite açmak

18 Ocak’ta Bolşeviklerin Orenburg’u almasıyla, Kazak Özerkliği ve diğer siyasi gelişmeler büyük bir darbe aldı. Kazak gazetesi kapandı ve Kazak aydınlar Semey’e gitmek zorunda kaldı. Haziran 1918 Orenburg Bolşeviklerden alındı.

Rusya’da iç savaş başladıktan sonra Alaşorda Hükümeti, Lenin’in önderliğindeki Bolşeviklere yani Kızıllara karşı savaşan ve Akların yanında yer aldı. Alaş-Orda Hükümeti 1920 yılında Sovyetlerle yapılan anlaşmaya kadar varlığını sürdürdü. 1920 yılında Bolşeviklerin safına geçmeye mecbur oldu. Ancak Aliyhan Bökeyhan bundan sonra da siyasi duruş ve görüşünü değiştirmedi. Hükumet liderlerine, asker ve subaylara dokunulmaması güvencesiyle Sovyetlere katıldı. Her ne kadar dokunulmama teminatı verilmiş olsa bile Bökeyhan 1920’de iki kere tutuklandı. Bökeyhan Moskova’ya çağrıldı ve son 15 yılını burada geçirdi. 1937’de Sovyet iktidarı karşıtı devrimciliğe önderlik etmek, Kazakistan’da ve Moskova’da terör merkezlerinin liderleriyle ilişki kurmak suçlarından suçlu bulunarak idam edildi. İade-i itibar için 56 yıl geçmesi gerekti.

Bilim Adamı Bir Aktivist

Aktivist kimliğinin yanı sıra Alihan Bökeyhan bir bilim adamıydı. Edebi, tarihi, coğrafi konular hakkında da makaleler yayınlamıştı. Araştırmalara göre, A. Bökeyhan’ın, 1917 Şubat devrimine kadar bine yakın makalesi, araştırma yazıları, 1917 Şubat devriminden sonra Rus Ekim devrimine kadar otuz civarında, 1927 yılına kadar elliden fazla Kazak ve Rus gazete ve dergilerinde makaleleri yayınlanmıştır.

Sovyetler Birliği İlim Akademisi Başkanlık Divanı, Alihan Bökeyhan’ı 1926 yılında Kazakistan Temsilcisi tayin etmiş, birlik üyesi ve özerk cumhuriyetleri incelemek üzere kurulan özel komitenin de üyesi yapmıştır. Ayrıca Bökeyhan meşhur Kazak şairi Abay Qunanbayulı hakkında ilmi değerlendirmeler yapan ilk edebiyat bilimcidir.

Sonuç olarak on dokuzuncu yüzyıldaki devrimlerle beraber, Doğu Dünyası da değişmişti. Rus sömürüsüne engel olmak amacıyla, Kazak Türkleri ellerinden geleni yapmaya çalışmıştır. Bu çaba, Kazak Türklerine mahsus bir hareket değildir; bütün Türk Dünyası için ortak bir tepkidir. İsimler farklı olsa da Türk coğrafyalarının tamamında benzer tepkiler verilmiştir.  Yine on dokuzuncu yüzyılın alışıldık ikiliklerinden olan dini/muhafazakar ve milli/liberal modernleşme kampları Kazak aydınlarında da vardır. Alaş Partisi, ikinci grubun öngördüğü modernleşme taraftarlarındandır.

Yazar Notu Olarak...

Kişisel olarak Alaş Hareketi’ne dair beni en çok şaşırtan şey daha yıl 1917 iken bile parlamenter rejimden haberdar olma ve bunu talep etme cüretiydi. Anayasal hareketler ve talepler genelde Batı’da rastlanılan bir olguyken Kazak aydınlarının da anayasal talepler ileri sürmesi ve parti programları beni bir hayli şaşırttı. Bunun yanı sıra din ve vicdan hürriyeti, masumiyet karinesi, kadın erkek eşitliği gibi hali hazırda çağdaş dünyanın içinden çıkamadığı meseleleri parti programında yer vermek de Kazak aydınlarının ferasetinin bir örneğidir. Bağımsızlıklarını elde etmek için verdikleri mücadele maalesef kısa vakitte sonuçsuz kalmış olsa da, Kazakistan artık bağımsız bir ülkedir. Yakın zamanda da parlamenter sisteme geçiş yapması konuşulmaktadır. Alihan Bökeyhan’ın –her ne kadar kendisi dünya gözüyle görememiş olsa da- rüyası yaklaşık 100 yıllık bir gecikmeyle gerçekleşecek gibi duruyor.

Alaş Alaş Orda Alihan Bökeyhan kazak türkleri kazakistan Parlamenter sistem