Doğu Türkistan'da Bu Bayramda da Hüzün Var!
Çin işgali altındaki Doğu Türkistan'da bu Kurban Bayramında da kutlanamayan, ailelerinden uzak bayramın hüznü ve kederi var.
Tüm İslam alemi yeni bir Kurban Bayramını daha idrak ederken, İslam dünyasının mahzun ve mazlum coğrafyası Doğu Türkistan ÇKP rejiminin baskı, zulüm ve soykırım politikaları altında kutlayamadığı bir bayrama daha girdi.
Uygur Hareketi tüm Müslümanların Kurban Bayramını kutlarken Doğu Türkistan’da Çin rejiminin İslami uygulamaları yasaklaması nedeniyle Uygurların bu kutsal olayı kutlayamadıklarını hatırlatıyor ve Müslüman dünyasını, Çin rejimini devam eden Uygur soykırımından sorumlu tutmada ve Doğu Türkistan’da Uygurların karşılaştığı dini zulmün sona ermesini talep etmede öncü bir rol oynamaya çağırıyor.
Uygur Hareketi Kurban Bayramı vesilesiyle yayınladığı basın bülteninde şunları söyledi:
Kurban Bayramı, dünya çapındaki Müslümanlar için manevi yansıma, şefkat ve birlik zamanı olarak büyük önem taşıyor. Bununla birlikte, Uygurlar için bu kutlama, Çin rejiminin dini ve kültürel haklarını sistematik olarak bastırmasıyla gölgeleniyor. Oruç tutmak, dua etmek ve dini ritüelleri yerine getirmek de dahil olmak üzere İslami uygulamalar yasaklandı, Uygurları temel özgürlüklerinden mahrum bıraktı ve bu kutsal vesileyle inançlarını yerine getirme fırsatından mahrum bırakıldı.
Uygur Hareketi İcra Direktörü Ruşen Abbas, Müslüman dünyasının acilen harekete geçmesi gerektiğini vurguladı:
“Kurban Bayramı’nı kutlarken, inançlarını uygulama hakkından mahrum bırakılan Uygurları hatırlamalıyız. Çin rejiminin İslami uygulamaları yasaklaması sadece dini özgürlüklerini ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda daha geniş bir kültürel silme ve soykırım kampanyasına da katkıda bulunuyor. Müslüman dünyasının görevi, Uygurlarla dayanışma içinde olmak ve Çin rejimini bu suçlardan sorumlu tutmak için öncü bir rol üstlenmektir.”
Uygur Hareketi Program Direktörü Arslan Hidayat, Abbas’ın çağrısını yineledi ve “Müslüman liderleri, örgütleri ve bireyleri, adalet ve Uygurlara yönelik zulmün sona ermesini talep etmek için nüfuzlarını ve seslerini kullanmaya çağırıyoruz. Bu bayram, acı çeken Uygurları hatırlayalım ve haklarını savunmaya olan bağlılığımızı bir kez daha teyit edelim. Herkesin bayramı mübarek olsun, ortak çabalarımız bu trajediye bir son versin.”
dedi.
Uygur Hareketi, Müslüman dünyasını, Çin rejimini insanlığa karşı işlediği suçlardan ve soykırımdan sorumlu tutmak için somut adımlar atmaya çağırıyor. Bu, diplomatik baskı uygulamayı, uluslararası soruşturmaları teşvik etmeyi ve zorla çalıştırma ve insan hakları ihlallerinde suç ortaklığını caydıran ekonomik önlemlerin uygulanmasını içerir. Onların nüfuzunu kullanarak ve adaleti savunarak, Müslüman dünyası Uygurların acılarını sona erdirmede çok önemli bir rol oynayabilir.