Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı'ndan İtiraf Gibi Röportaj: 'PKK ile Görüştük, Türkiye'nin Doğusu veya Türkiye Kürdistanı'

TAKİP ET

Katar merkezli ve İhvan'a yakınlığıyla bilinen Dünya Müslüman Alimler Birliği'nin Kürt kimliğiyle ön plana çıkan başkanı Ali Muhyiddin el Karadaği, özel bir medya kuruluşuna verdiği röportajda ilginç açıklamalarda bulundu. 

Suriye'de Esad rejiminin devrilmesi ve Ahmed Şara'nın yeni hükümeti kurmasından sonra terör örgütü PKK/YPG'nin siyasi yapısı olan Suriye Demokratik Güçleri'nden (SDG) mektup aldığını açıklayan Karadaği,  "Sayın Prof. Dr. Karadaği, sizden, bir Kürt alim ve dini merci olarak barış için yardımcı olmanızı istiyoruz" ifadelerinin bulunduğunu söyledi.

Suriye'deki Kürtlere ilişkin olarak sorulan soruya "Baasçılar Suriye’de Kürt bölgelerini Arap Kuşağı ile parçaladı. Bu çok büyük bir sorun yarattı. Bu aşamada nasıl değiştirebiliriz? Bana göre bunların hepsi tartışmaya açıktır, onlar da bunun kalıcı bir anayasa olduğunu söylemediler, geçici bir anayasa olduğunu söylediler." şeklinde cevap veren Karadaği, "Kürt halkı ve liderliği anlaşırsa, uzun müzakerelerle olabilir. Kürtler bazen sabırsızdır, bazı halkla ise çok sabırlıdır. Örneğin Fars halkı, yaklaşık on yıl Amerika ile müzakere yapabildi, Trump öncesi dönemde, Obama döneminde." şeklinde konuştu.

Suriye'de Kürtlerin haklarını tam olarak alabilmesi için ısrarcı olması gerektiğini söyleyen Karadaği, Türkiye'de "terörsüz Türkiye" adı altında devam eden çözüm süreciyle ilgili olarak da dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

İlk girişimin 10-15 yıl önce Recep Tayyip Erdoğan'dan geldiğini söyleyen Karadaği,  "Yaklaşık 10-15 yıl önce, bir mütabakat  vardı, 8-9 maddelik bir mütabakat. Şimdi Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bu fikri destekliyor. Bu ne anlama geliyor? Kürtçe biz buna “olgunlaştı” diyoruz. İslamcılar İslami bir prensip olarak normal, milliyetçiler milli olarak bu barış ve bir arada yaşamanın uygun bir şey olduğunu düşünüyorlar artık." şeklinde konuştu.

Röportajda, bölücü terör örgütü PKK elebaşından "Sayın Öcalan" şeklinde bahseden Karadaği "Kürt mileti tarafından ise ki PKK'nin temsilcisi Sayın Abdullah Öcalan’dır. Kendisi de Kürt ve Türk kardeşliği üzerinde çok güçlü bir şekilde çalışıyor. Daha da ötesi, savaş ve şiddetin bir kenara bırakılması ve siyasi olarak mücadele edilmesi talep etti ve emretti. Bu durumda bir iyimserlik ve çaba olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Necmettin Erbakan'ın başbakan olduğu dönemde yanına İslami bir şahsiyet gönderdiğini söyleyen Karadaği, bu şahsın "Abdullah Öcalan'ın görüşünün ne olduğunu bilmek istiyoruz, gerçekten barış istiyor mu istemiyor mu?" dediğini, kendilerinin de Öcalan'a bir arabulucu gönderdiklerini söyledi. İslamcıların Kürt meselesine yaklaşımının milliyetçilerden çok çok daha iyidir ve onlarla anlaşmanın çok daha kolay olduğunu belirten Karadaği, "Ancak şimdi Allah'a şükür Türk milliyetçileri de özellikle Milliyetçi Hareket Partisi de ki Devlet Bahçeli başkandır ve onlar için bir semboldür, çok iyi bir adım atmıştır. Diğer taraftan Abdullah Öcalan bu projeyi desteklemiştir. Eğer üzerinde çalışılırsa bu herkes için çok faydalı olur. Kürt halkı şu anda Türkiye’de çok iyi bir konumda, cumhurbaşkanı yardımcısı Kürt, dışişleri bakanı Kürt, diğer birkaç bakan Kürt. Şu durumda Kürt ve Türk arasında takriben çok bir fark yok. Ancak bu hak ve özgürlüklerin anayasada yer edinmesi gerekir, sonra üzerinde çalışılması gerekir, bu çok çok önemli bir şey. Bu Türkiye'nin tüm bileşenleri için, Türk, Kürt, Arap ve bunlar için stratejik bir şey."

Önceki çözüm sürecinde de arabuluculuk faaliyetlerini yürüttüklerini söyleyen Karadaği, "Önemli olan şu ki, o dönemden önce de sonra da bizim Sayın Cemil Bayık aracılığıyla temaslarımız olmuştu.  Ben ve Sayın Kak Ali Zamaki birlikteydik, görüştük. Her iki tarafa da tavsiyelerimizi ilettik. Daha önce sekiz bakanın imzaladığı (Dolmabahçe Mütabakatı) bir anlaşma yapılmıştı; onlar da bu anlaşmaya hazır olduklarını ifade ettiler.  Sanırım askeri kanadı temsil ediyor Sayın Cemil (Cemil Bayık). Onun gönderdiği kişilerden bu konuda onaylarını aldık. Daha sonra, sürecin siyasi boyutunu ele almak için Almanya’ya gittik. Orada Sayın Ahmet Türk ile görüştük. İnsan doğruyu söylemeli; hepsi, o önceki mükatabakata dönülmesi konusunda hemfikirdi." dedi.

Röportajın son bölümünde ise Karadaği'nin Türkiye'nin doğusu'ndan Türkiye Kürdistanı olarak bahsetmesi dikkat çekti.