Efsiz, Ofsuz, Türkoğlu Türk: Recep Küpçü

TAKİP ET

1934 yılında Filibe'de doğan Recep Küpçü, büyük hezimetlerin ve geri çekilişimizin Balkanlarda öksüz bıraktığı Türklerin evladıydı

1934 yılında Filibe’de doğan Recep Küpçü, büyük hezimetlerin ve geri çekilişimizin Balkanlarda öksüz bıraktığı Türklerin evladıydı. Bulgaristan’da okuyup öğretmen olan Recep Küpçü, Türk dili ve Türk kimliği için çalışmalar yapıyor, öğrencilerine Türkçe öğretiyor, Türkiye ile bağları güçlendirecek, milli kimliği pekiştirecek bir mücadele veriyordu.

Bulgarcayı da öğrenen ve bu dilde de yazıp çizen Recep Küpçü, şair kimliğiyle tanınmaya başlarken, Bulgaristan’da Türklere yönelik baskılar da artıyordu. Bu dönemde çıkan ilk kitapları Ötesi Var ve Ötesi Düş Değil, 1960’ların baskıcı ortamında Bulgaristan Türkleri arasında etkili olmuştu. Kitaplarını -ef, -of gibi Bulgarca soyad takısı koymadan yayımlamasıyla dikkatleri üzerine çekti. Akabinde, öğretmenlik yaptığı okulda Bulgarca ders vermek zorunlu hale geldi ve Recep Küpçü “Türk çocuğuna Bulgarca okutmam!” deyince görevden alındı. Onun için artık çileli yıllar başlıyordu. Bu dönem Bulgarca yayımladığı şiirlerde, “Recep Küpçü kalmasını istedim adımın / ‘ef’siz, ‘of’suz yazılmasını istedim”, “Yabancı değilim ben Türkoğlu Türküm!” gibi ifadeler kullanarak yönetimin tepkisini çekmeye devam etti.

İşinden edilen Küpçü, çeşitli işlere girip çıkıyor, maddi sıkıntı çekiyor ancak soyadını Küpçüyef yapmamak için direniyordu. Nihayet, 1976 yılında nüfus kaydı belirsiz, ancak “kimliği” belli kişiler tarafından dövülerek öldürüldü. Ölümüyle oğlu Erdinç Küpçü, babasının mücadelesini devraldı ve Bulgar rejimine direndi, uzun süre hapis yattı. Ailesi, 1989 yılında Türkiye’ye gelerek hürriyete kavuştuysa da, Recep Küpçü, Burgaz’daki mezarında, “dünya yüzünden” bırakmak zorunda kaldığı kaybedilen topraklara hala hüzünle bakmaktadır.

"Güzle gelen bu hüzünden
Ağacım da sarktı dal dal
Gitmek var dünya yüzünden
Gidiyorum ben hoşça kal"

balkanlar Erdinç Küpçü filibe Küpçüyef recep küpçü