Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 41-AKP'nin Kıbrıs Politikası

TAKİP ET

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermemek için sebepleri sizin için derliyoruz.

Hala Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 yılı aşkın iktidarında birçok skandal yaşandı. 

Şüphesiz bu skandalların her biri başlı başına AKP Genel Başkanı Erdoğan'a oy vermeme sebebi. 

TamgaTürk, 14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimlere 66 gün kala seçim süreci boyunca her gün AKP Genel Başkanı Erdoğan'a neden oy verilmemesi gerektiğine ilişkin bir seri başlattı.

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 39-Kalıcı Yaz Saati Uygulaması

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 40-TL'nin Döviz Karşısındaki Hali

Bu sebepler arasında en önemlilerinden biri de Kıbrıs oldu. Kıbrıs Türklerinin hüviyetini adaletsiz bir şekilde yok sayan Annan Planını uygulamayı ve hatta Ada'da "barış"ın sağlanması için Rum tarafına toprak vermeyi dahi düşünen AKP'nin 20 yılı aşan iktidarı sonucunda Kıbrıs daha da izole oldu ve hiçbir ülke KKTC'yi resmi olarak tanımadı. 

AKP’nin Annan Planı’nı Desteklemesi

AKP, 2004 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından hazırlanan ve adada iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon öngören Annan Planı’nı destekledi. Bu plan, KKTC’nin egemenliğini ve güvenliğini tehlikeye atacak, Türkiye’nin garantörlük hakkını ortadan kaldıracak ve Rum tarafına aşırı tavizler verecekti. Plan, KKTC’de yapılan referandumda yüzde 65 oyla kabul edilirken, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) yüzde 76 oyla reddedildi. Böylece plan hayata geçmedi. Ancak AKP’nin bu plana verdiği destek, KKTC’yi uluslararası alanda yalnızlaştırırken Rum tarafının meşruiyetini arttırdı.

Erdoğan’ın “Bir Parça Toprak Verebiliriz” Çıkışı

AKP’nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2004 yılında ABD’de Harvard Üniversitesi’nde katıldığı bir etkinlikte sorulan bir soruya “Kıbrıs’tan belli bir oranda toprağı verebiliriz” cevabını verdi. Bu sözler, Türkiye’nin Kıbrıs’taki hak ve menfaatlerini göz ardı eden ve Rum tarafının taleplerine boyun eğen bir yaklaşımın ifadesi olarak görüldü. Erdoğan’ın bu sözleri, Türk halkının yanısıra Kıbrıs Türklerini de derinden rahatsız etti ve Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilerde gerilime neden oldu.

Rauf Denktaş'a Saygısızlık: Ne Anlatacaksan Kıbrıs'ta Anlat

Recep Tayyip Erdoğan, Nisan 2004 tarihinde resmi bir ziyaret için Japonya’ya gitmeden önce uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken, KKTC'nin kurucu lideri Rauf Denktaş için şu ifadeleri kullandı:

“Maalesef şu anda ağırlıklı olarak niçin bu iş Türkiye'de yapılıyor? Onu da merak ediyorum. Böyle bir şey varsa, bu Kıbrıs'ta yapılsın. Yani mitingler yapılacaksa orada yapılsın. Konuşulacak şeyler orada konuşulsun"

KKTC'nin Diğer Ülkelere Tanıtılamaması

AKP, Kıbrıs sorununda çözüm arayışına odaklanırken, KKTC’nin tanınması ve uluslararası alanda haklarının savunulması konusunda yetersiz kaldı. AKP, KKTC’yi diğer ülkelere tanıtmak için etkin bir diplomasi yürütemedi ve hatta KKTC’yi izole etti. Bu durum, KKTC’nin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimini engellerken, Rum tarafının baskısını artırdı.

Annan Planı'ndan umduğunu bulamayan AKP, KKTC’yi tanımaya meyleden birtakım ülkelerle ilişki kurmaya çalışsa da bu çaba hiçbir zaman kayda değer bir gelişmeye sahne olmadı.

Azerbaycan, Pakistan, Bangladeş, Libya, Gambiya, Katar, Somali ve Sudan gibi ülkelerle karşılıklı diplomatik temaslar sağlansa da bu girişimlerin çoğu başarısız oldu veya yeterli sonuç vermedi. 

KKTC, ancak 11 Kasım 2022'de Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olarak kabul edildi. Böylece KKTC, 2009 yılında kurulan Türk Devletleri Teşkilatı 13 yıl sonra kabul edilerek ilk kez uluslararası bir örgüte katılmış oldu.

KKTC: Türkiye'nin Arka Bahçesi

AKP, KKTC’yi yalnızca Türkiye’nin stratejik ve ekonomik çıkarlarına hizmet eden araçsal bir toprak parçası olarak gördü. KKTC’nin kendi kararlarını almasına ve kendi politikalarını belirlemesine izin vermeyen AKP; tüm bu bahsedilenlerin aksine, KKTC’yi Türkiye’nin vesayeti altında tuttu. Şehitlerin kanıyla kazanılan Yavru Vatan, Ankara’nın talimatlarına boyun eğmek durumunda kaldı. Bu durum, KKTC’nin egemenliğini ve demokrasisini zayıflatırken, Kıbrıs Türklerinin Türkiye'ye bakışı olumsuz yönde değişmeye başladı.

Kumarhane Cenneti Kıbrıs

KKTC’yi ekonomik olarak geliştirmek için yeterli yatırım yapmayan AKP’nin KKTC’ye dayattığı en büyük ekonomik model kumarhaneler oldu. Kumarhaneler, yüksek vergi oranlarıyla KKTC’nin ekonomisine katkı sağlasa da sosyal ve kültürel sorunlara da neden oldu. Kumarhanelerle birlikte KKTC’de suç oranı inanılmaz bir hızla yükselmeye başladı. 

Kıbrıs’ın Demografik Yapısı

AKP, KKTC’nin demografik yapısını değiştirmek için sistematik bir politika izledi. Türkiye’den KKTC’ye göçü teşvik eden AKP'nin bu politikası, KKTC’nin nüfusunu arttırırken, aynı zamanda Kıbrıs Türk kimliğini erozyona uğrattı. KKTC’nin tarihine, kültürüne ve değerlerine uygun davranmayan göçmenler, KKTC’de siyasi ve ekonomik dengeleri de bozdu. 

 

recep Tayyip Erdoğan annan planı kktc kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti Erdoğana Oy Vermemek İçin 66 Sebep rauf denktaş