Hala Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 yılı aşkın iktidarında birçok skandal yaşandı.
TamgaTürk, 14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimlere 66 gün kala seçim süreci boyunca her gün AKP Genel Başkanı Erdoğan'a neden oy verilmemesi gerektiğine ilişkin bir seri başlattı.
AKP Genel Başkanı Erdoğan'a oy vermemek için insanların aklına ilk olarak majör problemler gelse de, gündelik hayatımızı doğrudan etkileyen sebepler de toplumun geniş kesimlerinin yaşayışlarında önemli bir sorun olmaya devam ediyor.
Bu sorunların en önemlilerinden biri ise "Kalıcı Yaz Saati Uygulaması".
Kalıcı Yaz Saati Uygulaması Nedir?
Yaz saati uygulaması (YSA), gün ışığından daha fazla yararlanmak ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla saatlerin ileri alınmasıdır. Kış saati uygulaması (KSA) ise saatlerin geri alınmasıdır. Bu uygulama, ilk olarak 1916 yılında Almanya tarafından başlatılmış ve daha sonra pek çok ülke tarafından benimsenmiştir.
Türkiye, 1940 yılından beri YSA ve KSA uygulamaktaydı. Ancak 2016 yılında alınan bir kararla KSA’ya geçilmemesine ve yıl boyunca YSA’nın sürdürülmesine karar verildi.
Türkiye’de Kalıcı Yaz Saati Uygulamasının Perde Arkası
Türkiye, 2016 yılında yaz-kış saati uygulamasını kaldırdı ve saat dilimini sabitledi. Ancak sabitlerken bulunduğu meridyenlerdeki kış saatini değil, geçici olarak kullandığı yaz saatini tercih etti.
Bu kararın arkasında enerji tasarrufu sağlamak gibi bir iddia olmasında rağmen bu iddianın bilimsel olarak herhangi bir temelinin olmadığı belirtildi. Aksine, kalıcı yaz saati uygulamasının hem insan sağlığı hem de ekonomi üzerinde olumsuz etkileri olduğu gözlemlendi.
Kalıcı Yaz Saati Uygulamasının Zararları
Anlamsız bir ısrarın sonucunda değiştirilmeyen ve karanlıkta işe yahut okula gitmeye mahkum kalan milyonların uğradığı zararlar görmezden geliniyor. Peki kalıcı yaz saati uygulamasının zararları neler?
Biyolojik Saat Bozuldu
Kalıcı yaz saati uygulamasının en büyük zararı insanların biyolojik saatlerinin bozulması. İnsan vücudu, gün ışığına göre uyku ve uyanıklık döngüsünü ayarlayan bir mekanizmaya sahip. Bu döngü, melatonin adı verilen bir hormonun salgılanmasıyla ilgili. Melatonin, karanlıkta salgılanıyor ve uykuyu tetikliyor. Gün ışığı ise melatonin salgılanmasını baskılıyor ve uyanıklığı arttırıyor.
Kalıcı yaz saati uygulaması nedeniyle kışın gün ışığına daha az maruz kalan insanlar, melatonin salgılanmasında aksamalar yaşadı. Bu da uyku kalitesini ve süresini düşürdü. Uyku bozuklukları ise depresyon, anksiyete, obezite, diyabet, kalp hastalıkları gibi pek çok sağlık sorununa yol açtı.
Enerji Tasarrufu Sağlanmadı
Kalıcı yaz saati uygulamasının bir diğer zararı ise elektrik tüketimi üzerinde. Bu uygulamanın enerji tasarrufu sağladığı iddiası, gün ışığından daha fazla yararlanmak için yapılıyor, ancak hiçbir ölçümsel veri iddianın geçerliliğini ortaya koymuyor. Uzmanlara göre, sabit yaz saati uygulamasının elektrik tüketimi üzerinde gözlemlenebilir veya ölçümlenebilir bir etki yaratmıyor.
Zaman Dilimi Farklılaştı
Kalıcı yaz saati uygulaması nedeniyle Türkiye’nin zaman dilimi komşu ülkelerden farklılaştı. Bu da ticaret, turizm, eğitim gibi alanlarda koordinasyon sorunlarına neden oldu.
Kararı Alan AKP Hükümeti
AKP hükümeti, kalıcı yaz saati uygulamasında geri adım atmaması tamamen bir inatlaşmanın sonucu. Bu uygulamanın elektrik tüketimine bir katkısı olmadığının bilimsel olarak ortaya konulmasına rağmen, hükümet siyasi çıkarları doğrultusunda hareket etmeye devam ediyor.
Kalıcı yaz saati uygulaması, hem iç hem de dış politikada AKP’nin otoriter ve izolasyonist tutumunu yansıtıyor.
Kalıcı yaz saati uygulaması nedeniyle karanlıkta okula veya işe giden milyonlarca insanın mağduriyeti devam etmekte. Toplumun büyük bir kesimi bu uygulamadan rahatsız olduğunu dile getirmesine rağmen AKP hükümetinin, bu talepleri ve tepkileri görmezden gelmesi anlaşılır gibi değil.
Yararlanılan Videolar:
Hürriyet: Bakan Albayrak'tan Yaz Saati İçin Flaş Açıklama
140 Journos: Bitmeyen Gece
MedyaScope: Yine kış geldi yine karanlıkta işe, okula gidiyoruz
Ekrem İmamoğlu: Yaz saati uygulamasına neden son verilmeli?