Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 53-Rahip Brunson'ın ABD'ye İadesi

TAKİP ET

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermemek için sebepleri sizin için derliyoruz.

Hala Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 yılı aşkın iktidarında birçok skandal yaşandı. 

Şüphesiz bu skandalların her biri başlı başına AKP Genel Başkanı Erdoğan'a oy vermeme sebebi. 

TamgaTürk, 14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimlere 66 gün kala seçim süreci boyunca her gün AKP Genel Başkanı Erdoğan'a neden oy verilmemesi gerektiğine ilişkin bir seri başlattı.

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 51-Her Şeyin Katar'a Satılması

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 52-Kaşıkçı Davası, Bir U Dönüşü Hikayesi

Bu sebepler arasında Türkiye'nin ve Türk Cumhurbaşkanlığının kara lekesi olarak tarihe geçecek ve yıllar sonra yüz kızartıcı bir skandal olarak hatırlanacak olaylardan biri de Rahip Brunson'ın ABD'ye iadesi oldu. Hem PKK'lılıkla hem de FETÖ'cülükle suçlanan Brunson için “Bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsın”  diyen AKP Genel Başkanı Erdoğan, Donald Trump'tan gelen bir yaptırım tehditi sonrası çark etmek zorunda kaldı. 

Peki süreç nasıl gerçekleşti?

Rahip Brunson Kimdir?

Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olan Protestan rahip Andrew Brunson,  1993 yılında Türkiye’ye gelmiş ve İzmir’de Diriliş Kilisesi adında bir kilise kurarak misyonerlik faaliyetleri yürüttü. 2016 yılında ise Fethullahçı teröristlerin kalkıştığı 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmalar kapsamında FETÖ ve PKK terör örgütlerine üyelik ve casusluk yapmak iddiasıyla gözaltına alındı ve tutuklandı.

İddianamede, Brunson’un din adamı görüntüsü altında Kürtçü terör örgütü PKK ve FETÖ adına suç işlediği ve bu örgütlerin genel stratejileri kapsamında eylem birlikteliği içinde olduğuna, bu örgütlerin amaçlarını bilerek ve isteyerek iş birliği yaptığına dair deliller yer aldı. Brunson’un Kürtçü terör örgütü PKK’yı dinsel bir örgüt haline getirmeye çalıştığı, FETÖ ile irtibatlı kişilerle görüştüğü, darbe girişiminden haberdar olduğu iddia edildi.

Türkiye ile ABD Arasında Kriz

Rahip Brunson krizi, ABD ile Türkiye arasında iki yıl boyunca devam eden ve iki ülkenin birbirine ekonomik ve siyasi yaptırımlar uyguladığı bir diplomatik kriz olarak tanımlamak mümkün. 

ABD yönetimi, Brunson’un serbest bırakılması için Türkiye’ye sert bir şekilde baskı yapmış ve Türk yetkililere yaptırım kararları aldı. ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence, Brunson’un serbest bırakılmaması halinde Türkiye’ye ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalacağını söyledi.

AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın sert çıkışları sonrasında ABD, Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar uygulayarak Türk lirasının değer kaybetmesine neden oldu. Erdoğan her ne kadar Brunson’un yargı sürecine saygı duyulmasını talep edip ve ABD’nin tehditlerine boyun eğmeyeceğini açıklasa da Washington'un baskısına dayanamadı. Yandaş kanallarda "Eyy Amerika" diye kükreyen AKP Genel Başkanı, haklı olduğuna inandığını davada bile gard düşürdü.

ABD'nin geri adım atmayacağını idrak edemeyen Erdoğan, Brunson’u FETÖ elebaşı Fethullah Gülen ile takas etme önerisinde bulundu ancak bu teklif ABD tarafından reddedildi. Casusluk suçlamasından yargılanan ve çok daha uzun ceza alması beklenen Brunson, 2018 yılında görülen davasında ancak 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza da tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak adli kontrol şartıyla ev hapsine çevrildi. 

Erdoğan Neler Söyledi

Brunson’u Gülen ile Takas Etme Önerisi

Erdoğan, 28 Eylül 2017’de yaptığı bir konuşmada, Brunson’u FETÖ lideri Fethullah Gülen ile takas etme önerisinde bulunduğunu söyledi. Erdoğan, “Onlar bize bir papaz veriyorlar, biz de onlara bir papaz verelim” dedi. Erdoğan, bu önerinin ABD tarafından kabul edilmediğini belirtti.

Bu öneri, Türkiye’nin yargı sistemine güvenmediği ve siyasi pazarlık yapmaya hazır olduğu izlenimi yarattı. ABD yönetimi, Brunson’un suçsuz olduğunu ve serbest bırakılması gerektiğini savundu. Ayrıca Gülen’in iade sürecinin de farklı bir konu olduğunu ve hukuki kriterlere bağlı olduğunu belirtti.

Pence’in Açıklamasına Sert Tepki

ABD yönetimi, Brunson’un serbest bırakılması için Türkiye’ye sert bir şekilde baskı yapmaya başladı. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, 26 Temmuz 2018’de yaptığı bir açıklamada, “Türkiye Brunson’u serbest bırakmazsa ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalacak” dedi.

Erdoğan ise bu açıklamaya sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Sen kimsin ya? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne böyle konuşamazsın” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin egemenlik haklarına saygı duyulmasını istedi.

Brunson Davasının Ekonomiyle İlişkisi Olmadığını Söylemesi

ABD yönetimi, Brunson’un serbest bırakılması için Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar uyguladı. ABD, Türkiye’ye çelik ve alüminyum ithalatına ek vergiler getirdi ve bazı Türk yetkililere yaptırım kararları aldı. Bu yaptırımlar, Türk lirasının değer kaybetmesine ve ekonomik krize neden oldu.

Erdoğan ise 26 Eylül 2018’de yaptığı bir konuşmada, Brunson davasının ekonomiyle ilişkisi olmadığını ve kararı yargının vereceğini söyledi. Erdoğan, “Rahip Brunson davasının ekonomiyle ilişkisi yok. Kararı siyasiler değil yargı verir” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin ekonomik olarak güçlü olduğunu ve ABD’nin baskılarına boyun eğmeyeceğini ifade etti.

Brunson’u Terörist Olarak Nitelendirmesi

Erdoğan, 11 Ağustos 2018’de yaptığı bir konuşmada, Brunson’u terörist olarak nitelendirdi ve serbest bırakılmayacağını ifade etti. Erdoğan, “Bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi (Rahip Brunson) alamazsınız” dedi. Erdoğan, Brunson’un FETÖ ve PKK ile bağlantılı olduğunu ve Türkiye’ye zarar verdiğini söyledi.

Erdoğan’ın bu sözleri, Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki tutarlılığına gölge düşürdü. ABD yönetimi, Brunson’un terörist olmadığını ve masum olduğunu savundu. Ayrıca Erdoğan’ın Brunson’u rehin tuttuğu ve siyasi bir koz olarak kullandığı izlenimi yarattı.

Trump'ın Mektubu

Trump, Erdoğan’a şöyle bir mektup yazdı:

“Rahip Brunson’u serbest bırakın. Onunla ilgili bir anlaşma yapabilirsiniz. Size iyi bir anlaşma yapacağımı söyledim. Size iyi bir anlaşma yapacağımı söyledim. Bu fırsatı kaçırmayın. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. Bunu yaparsanız, Türkiye’nin geleceği için çok iyi olacak. Bunu yapmazsanız, çok kötü olacak. Sert adam olmayın. Aptal olmayın!”

Erdoğan: Yargının Bağımsız Kararı

Brunson, 12 Ekim 2018’de görülen son duruşmada tahliye edildi. Mahkeme, Brunson’a 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verdi ancak tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak tahliyesine karar verdi. Ev hapsi ve yurtdışı çıkış yasağı da kaldırılan Brunson, adliyeden ayrılır ayrılmaz ABD’ye döndü.

Brunson’un serbest bırakılmasıyla birlikte, Erdoğan’ın bu konudaki tavrının değiştiği görüldü. Erdoğan, Brunson’un serbest bırakılmasının yargının bağımsız kararı olduğunu söyledi. Erdoğan, ABD ile ilişkileri normalleştirmek için çalışma kararı aldıklarını da belirtti.

Erdoğan’ın bu çark etmesi, Türkiye’nin prestijine zarar verdi. Erdoğan’ın daha önce Brunson’un suçlu olduğunu ve serbest bırakılmayacağını söylemesi, yargının bağımsızlığına inandırıcılık kazandırmadı. Ayrıca Erdoğan’ın ABD’nin baskılarına boyun eğdiği ve Türkiye’nin çıkarlarını savunamadığı izlenimi yarattı.

 

Erdoğana Oy Vermemek İçin 66 Sebep Rahip Brunson andrew brunson Donald Trump pence iade tahliye