Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 7-Hudut Namustur

TAKİP ET

AKP Genel Başkanı Erdoğan'a oy vermemek için sebepleri sizin için derliyoruz.

Hala Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 yılı aşkın iktidarında birçok skandal yaşandı. 

Şüphesiz bu skandalların her biri başlı başına AKP Genel Başkanı Erdoğan'a oy vermeme sebebi. 

TamgaTürk, 14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimlere 66 gün kala seçim süreci boyunca her gün AKP Genel Başkanı Erdoğan'a neden oy verilmemesi gerektiğine ilişkin bir seri başlattı.

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 1-Türk İsmini Kaldırması

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 6-Sağlıkta Şiddet

AKP istibdadı döneminde Türkiye adeta bir göçmen deposu oldu. Suriye savaşı nedeniyle milyonlarca Suriyeli Türkiye'ye göç etti. 

Uzun yıllar boyunca Suriyelilerin Türkiye'ye göçleri ve yerleşmeleri tartışma konusu olmuşken AKP Genel Başkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden arasında yapılan görüşmeden sonra Afganlar da Türkiye'ye akın etmeye başladı. 

Sınırları kontrolsüz şekilde aşan Afganların görüntüleri sosyal medyada yoğun şekilde paylaşıldı. Öte yandan Afrika'dan ve Orta Doğu'nun farklı yerlerinden kaçak göçmenler de Türkiye'ye akın etti. 

Aynı zamanda AKP istibdadı Türk vatandaşlığını da parayla satmaya başladı. Türk pasaportu adeta bir ticaret unsuru haline geldi. 

Hudut Namustu...

Bütün bunlar olurken Türk milliyetçileri her dönemde bu duruma itiraz etti. Ancak Türk milliyetçilerinin belki de en çok ses getiren eylemlerinden birisi 6 Türk genci tarafından yapılan "Hudut Namustur" eylemi oldu. 

6 Türk genci 16 Ağustos gecesi İstanbul'un çeşitli yerlerine yasa dışı göçmen karşıtı pankart astı. Pankartlarda "Ülkemde mülteci istemiyorum", "Hudut namustu..." ve "İzmir'in dağlarında çiçekleri yakanlar hesabımız sizinle" ifadeleri yer alıyordu. Pankartlarda o dönem sosyal medyada AKP istibdadının politikalarına tepki duyan gençleri tanımlamak için kullanılan "Öfkeli Genç Türkler" tanımı da yazıyordu.

Gençler AKP istibdadının göçmen politikasına yönelik öfkelerini ve o dönem Türkiye'yi saran orman yangınlarını çıkartan Kürtçü terör örgütü PKK'ya yönelik tepkilerini bu yolla dile getiriyordu.

Gençler ertesi gün kısa sürede gözaltına alındı. 

Gençlerin gözaltına alınması AKP istibdadının göçmen politikasına tepkili olan vatandaşlarda büyük infial yarattı. Üstelik gençlerin terörle mücadeleye sevk edilmesi infiali büyüttü.

Gençlere destek olmak isteyenler başta Türk milliyetçileri olmak üzere adliyeye akın etti. Adliyeye Emir Gürbüz, Mustafa Veysel Güldoğan, Afşin Hatipoğlu gibi birçok avukat da gençleri savunmak için gitti. 

Gençler ifadelerinin ardından yurt dışı yasağı getirilerek serbest bırakıldı. Gençlerin arasında yer alan Semir Yapıcı ve Ersin Aktaş ise adli kontrol şartıyla serbest kaldı. 

İYİ Parti ve CHP pankartlarda yazan "Hudut namustur" sözünü il ve ilçe temsilciliklerine astı.

Buğra Kavuncu'ya Saldırı

Bundan sonra gençlere ve avukatlarına destekle beraber hem AKP cenahından hem de muhalif görünerek AKP'yle iş tutanlar tarafından iftiralar başladı. 

Gençlere destek veren dönemin İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, Halk TV'de katıldığı program sonrası Bakırköy'de yumruklu saldırıya uğradı. Şahsın Silivri Ülkü Ocakları mensubu Sinan Oral olduğu tespit edildi. Oral, tutuklandı ancak 5 ay sonra tahliye edildi.

Semir Yapıcı'ya Saldırı

Gençlerden Semir Yapıcı ise 21 Ağustos'ta evinin önünde 3 kişi tarafından sopalı saldırıya uğradı. Yapıcı saldırıdan hafif yaralı şekilde kurtuldu.

Semir Yapıcı'ya düzenlenen saldırı nedeniyle Bahçelievler Ülkü Ocakları Başkanı Adem Sertdemir saldırıdan 4 gün sonra gözaltına alındı. Sertdemir adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 

Olaylar ancak bununla da durulmadı. 

Ahmet Çakmak'ın Alıkonulması

Pankart asan gençlerden Ahmet Çakmak'a 2 Eylül günü bir süre ulaşılamadı.

Ahmet Çakmak'a da bir hafta boyunca pusular kuruldu, Semir Yapıcı'ya yapılan saldırının daha da fazlasını yapmak için uğraşıldı. Ancak Çakmak bu pusulara düşmeyince yakınları ve başka masum insanların canıyla tehdit edildi. Bunun üzerine Ahmet Çakmak, kimseye bir şey olmaması için ölüm dahil başına gelebilecek her türlü şeyi göze alarak çağrıldığı yere gitti.

2 Eylül'de Ahmet Çakmak söz konusu pankartı "Buğra Kavuncu"nun astırdığını" belirttiği bir video yayımladı. Bir süre sonra attığı tivitlerde ise "Sosyal medya trolleri benim tehdit edildiğimi yazıyor evet iyi partili trolleri tarafından tehdit ediliyorum ama fark etmez biz buradayız" ve "Evet tekrar söylüyorum Hudut namustur ama bunu vatanımı milletimi sevdiğim ve düşündüğüm için söylüyorum birilerine siyasi malzeme olsun diye değil"  gibi ifadeler kullandı. Ancak Çakmak'ın bu ifadeleri ailesine dair tehditler aldığı için söylediği öğrenildi.

Çakmak ertesi sabah kendisini ailesiyle tehdit edenlerden kurtuldu. Savcılığa başvuran Çakmak, ifadesinde şunları söyledi:

Ancak Çakmak'ın bu ifadeleri işleme alınmadı ve takipsizlik kararı verildi. Ahmet Çakmak'a bu videoyu ve iddiaları yalanmaması; şikayetçi olmaması için para ve makam gibi teklifler yapıldığı da ortaya çıktı. Çakmak ise bunları kabul etmeyip yaşananları bütün gerçekleriyle anlattı.

Savcılığın kararında Ahmet Çakmak'ın, kendisini eski İstanbul Beşiktaş Ülkü Ocakları Başkanı olan patronu M.B.'nin arayarak Ülkü Ocakları Genel Merkezi tarafından çağrıldığını beyan ettiği, bunun ardından gittiği Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde Ocak yöneticisi Ö.Ş. tarafından ailesiyle tehdit edildiğini, şüpheliler tarafından başka bir odaya alınarak burada ailesi ve yakınlarına ilişkin tehditler nedeniyle zorla video çektirildiği, ardından götürüldükleri bir başka Ülkü Ocakları mensubunun evinde kendi isteği dışında ailesine ve sevdiklerine zarar gelmemesi için tutulmayı kabul ettiği belirtildi.

Karar metninde Ahmet Çakmak'ın Ülkü Ocakları Genel Merkezi'ne gitmesini sağladığı ileri sürülen M.B.'nin iddiaları reddettiği kaydedildi.

Bunun yanında Ahmet Çakmak'ın zorla evine götürüldüğü A.G. adlı tanık ifadesinde zorla alıkoyma ve tehdit yaşanmadığını, Çakmak'ın söz konusu videoyu "pişman olarak" çekip yayımladığını iddia etti. Ayrıca şüpheliler savunmalarında Çakmak'ın kurumlarına karşı komplo kurduğu iddiasında bulundu.

Savcılık kararında söz konusu videonun "tehditle ve zorla çektirildiğine dair herhangi bir emare bulunmadığı" gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

6 Türk genci, Türkiye'nin ciddi bir sorununa dikkat çekmek için böyle bir eyleme girişse de AKP istibdadı bu gençlerin ve arkasından bu tür eylemlere kalkışabilecek diğer gençlerin sesini kesmek için elinden geleni yaptı. 

Bununla beraber AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yaşanan tüm skandallara, kaçak göçmenlerin Türklere huzur vermemesine hatta Türkleri öldürmelerine rağmen Türkiye'nin kapısının dünyanın her yerinden gelenlere açık olduğunu defaatle belirtti. 

Bugün Türkiye'deki göçmen sayısı konusunda sağlıklı bir bilgi yok. Kimi iddialara göre Türkiye'de şu anda 10 milyona yakın göçmen var. Seçimler yaklaşırken bu göçmenlerden kaçının oy kullanacağı ise bilinmiyor. AKP istibdadı, her müstebit idare gibi verileri ya gizliyor ya da çarpıtarak paylaşıyor. 

Türk gençleri istibdada ve istibdadın aparatlarına direniyor; kötü ekonomik koşullarda hayatta kalmaya çalışıp kaçak göçmenler tarafından zarar görmeden yaşamakla uğraşıyor.

Serimiz devam edecek...

akp erdoğan erdoğana oy vermeme sebepleri erdoğana neden oy vermemeliyiz hudut namustur hudut namustur eylemi pankart hudur namustur pankartı hudut namustu semir yapıcı ahmet çakmak buğra kavuncu recep Tayyip Erdoğan