Eski Aktroll Orhan Sarıkaya'dan Dikkat Çekici İtiraflar: 197 Bin Trol Var
Eski "Aktroll" Orhan Sarıkaya dikkat çekici itiraflarda bulundu.
Yıllar önce Sabah gazetesinde, ATV'de çalışan eski "Aktroll" Orhan Sarıkaya, 2010-2018 yılları arasında Ümraniye Belediyesi'nde çalıştı.
Halk TV'den Seyhan Avşar'a konuşan Orhan Sarıkaya, Ümraniye Belediyesi'nde aşırı sivrildiği ve FETÖ'cü isimleri ifşa ettiği için belediyeden atıldı. Fakat bazı belediye çalışanlarının iddiasına göre Sarıkaya "Çalışmıyor, sadece tweet atıyordu."
"Belediye Başkanı Hasan Can Bizi Topladı"
Aktroll olma sürecini anlatan Sarıkaya, "Benim bir gazetecilik geçmişim var. Bu işi seven birisiyim. Hal böyle olunca o dönemki Ümraniye Belediyesi Başkanı Hasan Can bizi topladı. Twitter yeni ortaya çıkmaya başlamıştı. ‘Herkesin sosyal medya hesabı açmasını’ ve ‘hükümete destek vermesi gerektiğini’ belirtti. ‘Tamam’ diyerek bu işe giriştik ve çok ciddi kitlelere ulaşmaya başladık" dedi.Önce Twitter'da DM üzerinden iletişim kurulduğunu ve sonra da WhatsApp gruplarının oluşturulduğunu belirten Sarıkaya, "Etkileşim görmesi gereken söylemleri paylaşmaya başladık. Böylelikle trend topicleri oluşturduk. Bu çalışmalarımıza ise Gezi’den hemen sonra başladık" diye konuştu.
"İlk Troll Çalışmasını Ahmet Davutoğlu ve Ekibi Başlattı"
"İlk troll çalışmasını Ahmet Davutoğlu ve ekibi başlattı. Para verilen bir ekibi vardı. Başında ise Taha Ün bulunuyordu. Şu an ise 3 tane troll grubu var. Berat Albayrak’ın, Süleyman Soylu’nun ve Metin Külünk’ün grubu. Ama Külünk’ün grubu deyince şöyle bir şey algılanmasın kendisi kişileri toplayıp para dağıtan biri değil. Bunun dışında onun bir troll kitlesi var. Ufak tefek yardım ettiği kişiler vardı" diyen Sarıkaya, bu troll grupları arasında çekişme olduğunu söyledi."Külünk ve Soylu Beraber Hareket Ediyordu"
Berat Albayrak'ı kendilerinin hiçbir zaman sevmediğini belirten Sarıkaya, "Ne politikalarını tasvip ettik, ne de yaptıklarını. Külünk ve Soylu grubu beraber hareket ediyordu. Ancak biz ekip olarak onlardan önceyiz. Zaten Soylu darbe girişimi sonrası bakan oldu."Soylu İstifa Ettiği Akşam Kendisine Destek Verdik"
Soylu ile Metin Külünk’ün karşı karşıya gelmesi ise Sedat Peker’e kadar dayanıyor. Külünk ile Peker’in arası iyiydi. Ne zaman ki Sedat Peker isimleri ifşa etmeye başladı… Soylu, Sedat Peker’i yurtdışından almaya çalıştı. Peker’i alamadı çünkü onu koruyanlar da vardı. Hatta Soylu’nun görevden affını istediği akşam da kendisine destek verdik" ifadelerini kullandı."O Hesapların Hepsi Bir Kanaldan Yönetiliyor"
Kendisinin Külünk'ün grubunda olmadığını ancak onu desteklediğini belirten Sarıkaya, "O gruplara bağlı olmam için para almam gerekirdi. Zaten o hesapların hepsi bir kanaldan yönetiliyor. Belirli grupları, kişileri Metin Külünk tanıyordu. Belirli bir kitlesi vardı. Metin Külünk bu hesaplarla iletişime geçiyordu. ‘Şöyle yaparsak iyi olur’ diyerek yönlendirme yapılıyordu" dedi.Grubun içinde olmamasına rağmen nasıl bu kadar çok şey bildiğine ilişkin soruya Sarıkaya, "İçindeyim ama dışındayım. Birebir içinde olmak için benim para almam lazım. Ancak para almadım. Gönüllü olarak şey yaptım… Benim hiçbir zaman ‘şu grubu oluşturayım başında olayım’ gibi bir derdim olmadı. Her şey kendiliğinden oldu. Ben kimseden para almadım. Ancak alanlar var. Ben 1 TL dahi Metin Külünk’ten almadım. Acımdan ölsem gidip istemem" yanıtını verdi.
"Sosyal Medya Algı Operasyonudur"
"Çekirdek bir kadro vardı. 8-10 kişilik bir arkadaş çevremiz vardı. Konu gündeme geldiğinde bizler trend topic’i belirliyorduk. Hepimizin güçlü takipçileri vardı" diyen Sarıkaya, "Bir araya gelip yemekler yiyip, çaylar içiyorduk. Sohbetler ediyorduk. Sosyal medya kampanyalarını konuşuyorduk. Şehir dışından gelenler dahi vardı. Sosyal medya bir iştir. Sosyal medya bir algı operasyonu ile sizi bir anda mükemmel bir insan olarak tanıtır. 2 saat sonra ise sizi yerin dibine batırır. İnsan içine çıkamazsınız. Bir algı operasyonudur" ifadelerini kullandı.Belirlenen kampanyaların WhatsApp grupları üzerinden daha geniş gruplara ulaştırıldığını belirten Sarıkaya, yalan kampanyalarının AKP Genel Merkezi'nden geldiğini söyledi.
"'197 Bin Trolümüz Var' Diye Açıklamaları Var"
Türkiye'de kaç Aktroll olduğu sorusuna "Para alan diye bakarsanız.. Bunun bir kısmına ‘televizyona çık’, bir kısmına ‘gazetede yaz’, bir kısmına ise ‘abla sen iyi yazıyorsun evinde otur yaz’ derler. Kendilerinin itiraf ettiği bir rakam var. ‘197 bin trolümüz var’ şeklinde açıklamaları var" yanıtını veren Sarıkaya, troller arasında yoğunlukla ev hanımlarının bulunduğunu fakat her kesimden insan olduğunu, doktorların dahi bulunduğunu kaydetti.Tweet Başına Para Alan da Var, Aylık Maaş Alan da Var"
"Trollerin bazısı maaşlı, bazısı gönüllü. Tweet başına para alan da var, aylık maaş alan da var. Ben ayrıldığım için geçen sene duyduğum 300-500 TL veren de var. ‘Bir tane tweetimizi atar mısın’ diyor. Aylık bir asgari ücret veren de var. Özellikle ev hanımlarını bu konuda mükemmel ayarlıyorlar. Bu para bir yerden birisine geliyor ve daha sonra bu para dağıtılıyor" diyen Sarıkaya, telefonu ve tableti olmayanlara bu teknolojik aletlerin sağlandığını söyledi."İletişim Başkanlığı'nın Bütçesine Bakın"
Bu harcamalar için gereken bütçenin devletten karşılandığını belirten Sarıkaya, "Partilere verilen bir bütçe var. Oradan ayarlanıyordu. Ayrıca aldığınız para konusunda 60-70 bin takipçinizin olması önemli değil. Önemli olan etkileşimdir. Dahası Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın bütçesine bakın. O paranın büyüklüğünü görün. O paranın büyüklüğü bir şeyleri ifade edecektir" diye konuştu."Kampanyalar AKP Genel Merkezi'nden Bize Ulaştırılıyordu"
Canan Kaftancıoğlu'na, Selahattin Demirtaş'a, Ahmet Davutoğlu'na karşı kampanyalar yürüttüklerini belirten Sarıkaya, "Her seçim öncesi sosyal medya kampanyalarımız olurdu. AKP Genel Merkezi’nden capsler hazırlanıp ve bir şekilde bize ulaştırılıyordu. Biz de ona göre yazıyorduk. Şimdiki seçim için yapılan bir kampanya var mı bilmiyorum" dedi.Yürütülen kampanyaların "kuyruğu" olarak Fahrettin Altun'u gösteren Sarıkaya, Aktrollerin arasında çözülme olduğunu belirterek "Trollerin bir kısmı gönüllü, bir kısmı maaşlı. Maaşlarını keserseniz onlar da keser. Onun dışında da kopuşlar var. Mesela kişi yıpranmıştır. Makam, mevki ister. Onu ya tasfiye ederler ya da kendi kendisini tasfiye eder. Ancak belli başlı isimler var. Onlar değişmez" ifadelerini kullandı.