Grigoriy Çoros-Gurkin: Altay'ın Unutulmuş Şehidi

TAKİP ET

Rusya'nın doğuya yayılma ve doğuyu sömürgeleştirme stratejisinin unutulmuş sahnelerinden biridir kısa ömürlü Karakurum Hükümeti

Rusya’nın doğuya yayılma ve doğuyu sömürgeleştirme stratejisinin unutulmuş sahnelerinden biridir kısa ömürlü Karakurum Hükümeti.

Altay’ın dağlık topraklarından gelen genç bir ressam, Grigoriy Gurkin, Sibirya’nın en gelişmiş şehirlerinden Tomsk civarında adından söz ettirir olmuştu. Genç ressam, modern dünyayla tanıştıktan sonra, eğitimi ve dünyaya hakim olan akımların etkisiyle, köklerini ve farklılıklarını sorgulamaya başlamış, Rusça ismini geri plana çekerek ailesinin Altay Türkçesindeki adını, Çoros’u kullanmaya başlamıştı.

Rusya İç Savaş’a sürüklenirken, Altay-Tuva bölgesinin Türkleri, Cengiz’in efsanevi başkentinden esinlenerek “Karakurum Hükumeti” dedikleri bir yapı oluşturmuşlardı. Altaylıları ve Tuvalıları birleştirerek eski Oyrat Federasyonu’nu diriltmek ve özgür yaşamak fikirlerine kapılmışlardı.

Hükumetin başında tanıdık bir isim vardı: Grigoriy Çoros-Gurkin. Ressam kimliğinin yanına, hürriyet mücadelesinin liderliğini de eklemişti.

Fakat Altaylıların sonu da, Osman Batur’a benzeyecekti. Bir yandan Çin, bir yandan Rus tehdidi altındaki Doğu Türkistan gibi, Altay da iki ateş arasında kalmıştı: Beyazlar ve Kızıllar. Önce Beyaz Ordu, ardından Kızıl Ordu Altay’a girerek Karakurum Hükumeti’ni lağvetti. Çoros ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.

Gurkin 1925’te anavatanına geri dönmüştü. Artık ülkesi Sovyetler Birliği’nin bir parçasıydı. Yeniden resim yapmaya ve Altay kimliğini insanlara anlatmaya başladı. Çizdiği Han Altay tablosu, Altay’ın bağımsızlık mücadelesinin sembolü oldu.

Ne yazık ki Gurkin, Turancı olduğu suçlamasıyla idam edildi. Ondan geriye Altay efsanelerinden ve yaşantısından esinlenerek yaptığı tablolar ve kısa ömürlü bir hürriyet kıyamının hatırası kaldı.

İlk Han Altay Tablosu - 1907

İkinci Han Altay Tablosu - 1936

Altaylar Çoros Gurkin Grigoriy Çoros-Gurkin kurban Turan Turancılık