İnsan Hakları Komitesi Alman Federal Hükumetini Çin'e Karşı Somut Adımlar Atmaya Çağırdı
Almanya'da Federal Meclis İnsan Hakları ve İnsani Yardım Komitesi tarafından gerçekleştirilen ve uzmanların katılım sağladığı bir toplantıyla Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlalleri ele alındı ve Federal Hükumet, Çin'e karşı somut adımlar atmaya davet edildi.
Alman Federal Meclisi bünyesindeki İnsan Hakları ve İnsani Yardım Komitesi, Hür Demokrat Partili (FDP) Gyde Jensen'in başkanlığında toplanarak işgalci Çin'in Doğu Türkistan'da gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerini masaya yatırdı. 18 Kasım Çarşamba günü gerçekleştirilen ve bölge uzmanlarının da katılım sağladığı toplantı neticesinde Federal Hükumet, detaylı bir şekilde gerekçelendirilen tavsiye metniyle Çin'e karşı daha kararlı adımlar atmaya çağrıldı.
Almanya İnsan Hakları İzleme Örgütü Direktörü Wenzel Michalski, Çin hükumetinin 2016 yılından bu yana giderek daha şiddetli hale gelen Türk kökenli Müslümanların bölgedeki durumuna dikkat çekti. Keyfi tutuklamalar, işkence uygulamaları ve kötü muamele raporlarını aktaran Michalski, 'Kuşak ve Yol Girişimi' ile Avrupa'ya da açılan Çin'in bu politikalarını ihraç etme arzusunda olduğunu kaydetti. Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki yatırımlarıyla kendisine olan bağımlılığı artıracak Çin'in AB'yi bölmeye çalıştığını vurgulayan Michalski, bunun ilerleyen süreçte Alman demokrasisi için de büyük bir sorun teşkil edeceğini dile getirdi.
Çin'in Organ Ticareti de Gündeme Taşındı
Gazeteci Lea Zhou ise işgalcilerin 'Beyin Yıkama Merkezlerine' ilişkin açıklamalarda bulundu. İslam'ın yanı sıra Budizm, Hıristiyanlık vs. inançlarına mensup kişilerin de tutulduğu bu merkezlerde esir edilen insanların inançlarından koparılmaya çalışıldığını ifade etti.
Tecrit, elektrik, tecavüz gibi işkence yöntemleriyle insanların yıldırılmaya çalışıldığı bu merkezlerin hedefindeki gruplardan birinin de Falun Gong uygulayıcıları olduğunu belirten Zhou, bugüne kadar en az 4 bin 500 Falun Gong uygulayıcısının işkenceyle öldürüldüğünü söyledi.
Öte yandan söz konusu Beyin Yıkama Merkezlerindeki işkencelere dayanamayarak can veren insanların organlarının yasadışı olarak alındığının daha önce defalarca gündeme geldiğini de hatırlattı.
"ÇKP Giderek Daha Totaliterleşiyor"
Katılımcı uzmanlardan biri olan Prof. Dr. Adrian Zenz de Çin Komünist Partisi'nin giderek daha totatiter bir politika izlediğinin altını çizdi. Medya, internet, eylem ve düşünce ve hatta insanların yaşam tarzı üzerinde Çin'in her geçen gün daha fazla kontrol sahibi olduğunu söyleyen Zenz, milyonlarca Türk'ün esir edildiği toplama kamplarına da açıklamalarında yer verdi.