İYİ Parti İsveç'in NATO'ya Katılmasına Neden Hayır Dedi: Naci Cinisli TamgaTürk'e Konuştu

TAKİP ET

Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğine AKP, CHP ve MHP'nin oylarıyla evet dedi.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden sonra İsveç ve Finlandiya, NATO'ya katılmak için başvuru yapmıştı. Türkiye ise bu iki ülkenin üyeliğini onaylamak için bazı şartlar öne sürmüştü. Söz konusu şartları yerine getiren Finlandiya'nın üyeliği onaylanmıştı. 

Kürtçü terör örgütü PKK'ya kucak açan İsveç ise söz konusu şartları yerine getirmediği için üyeliği düne kadar onaylanmamıştı. Türkiye, Kürtçü terör örgütü PKK'ya İsveç’te serbest faaliyet hakkı tanındığını belirtiyor ve bu kuruluşlara karşı daha sıkı denetim talep ediyordu. Bu talepler arasında aranan Kürtçü terör örgütü mensubu bazı kişilerin Türkiye’ye iadesi de vardı.

İsveç'in NATO Üyeliği TBMM Genel Kurulu'nda Kabul Edildi

Başta AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Cumhur İttifakı mensupları İsveç'in terör örgütünün hamisi olduğunu ve asla NATO'ya katılamayacağını söylediler. Ancak AKP istibdadının kararıyla S-400'leri aldıktan sonra F-35 projesinden çıkarılan Türkiye'nin yeni nesil savaş uçağı arayışında ABD, F-16'ların modernizasyonu için İsveç'in NATO'ya kabulünü şart koştu. Bu gelişmeden sonra yapılan görüşmelerde pazarlıklar yürütüldü.

İsveç'in NATO Üyeliği Süreci, PKK ve Çete Savaşları

İsveç'te Kurdish Fox Çetesinin Başını Çektiği Uyuşturucu Savaşları AB'yi de Alarma Geçirdi

Nihayetinde İsveç'in NATO üyeliği, taahhütlerini tamamen yerine getirmese de AKP, CHP ve MHP'nin oylarıyla TBMM'de kabul edildi. Oylamada İYİ Parti, Saadet Partisi ve TİP hayır oyu kullandı. 

"AKP, Her Zamanki Gibi Yine İç Politika İçin Dış Politika Yaptı" 

İYİ Parti'nin neden hayır dediği konusunda İYİ Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı Naci Cinisli TamgaTürk'e açıklamalarda bulundu. 

"NATO’nun genişleme politikalarına saygılıyız. 1952 yılında NATO’ya giriş sebeplerimiz Rus tehdidi ile Türkiye’nin otokratik ülkeler bloğunda değil demokrat ülkeler bloğunda bulunma isteğiydi. Her iki sebep bugün de geçerlidir." diyen Cinisli, "İYİ Parti olarak NATO’nun kurumsal kimliğine ve NATO şemsiyesi altında ülkemizin bulunmasına karşı değil taraftarız. Tüm bunların yanında Türk Milleti ve İYİ Parti açısından en önemli husus Türkiye’nin onuru, saygınlığı ve çıkarlarıdır. İsveç’in NATO üyeliği söz konusu olduğundan beri AK Parti liderliği her zamanki gibi yine iç politika için dış politika yapmış, kendi siyasi çıkarları uğruna ülke çıkarlarına zarar vermiştir. Diğer yandan AK Parti tarafından bir milli güvenlik meselesi haline getirilmiş olan Türk ekonomisi bu haldeyken dış politikada sözümüzü dinletmekte zorlanmamız sürpriz sayılmamalıdır." ifadelerini kullandı. 

"İsveç'in NATO'ya Katılımı İle İlgili Süreç Başından Beri Yanlış Yönetildi"

İsveç'in NATO'ya katılım sürecinin baştan yanlış yönetildiğini belirten Cinisli, konunun sadece Kürtçü terör örgütü PKK'ya hapsedildiğini; Türkiye'nin bu konuda başka kazanımlar elde edebilecekken bunların hiçbirinin olmadığını hatta PKK'nın uluslararası propaganda için fırsat bulduğunu belirtti. Cinisli şu ifadeleri kullandı: 

İsveç’in NATO’ya katılımı ile ilgili süreç başından beri yanlış yönetilmiştir. Müzakereler üst siyasi düzeyden değil, daha alt teknik düzeyden başlatılmalı ve konu sadece PKK’ya hapsedilmemeliydi. Böylesi bir tarihi fırsatın konuları arasına, Suriye’deki YPG/PYD meselesi, Gümrük Birliği’nin modernizasyonu, AB üyelik müzakereleri, acil ihtiyaç duyulan savaş uçakları ve diğer hayati savunma sanayii ekipmanları gibi ülkenin uluslararası boyutta tıkanmış meseleleri süreç boyunca olgunlaştırılarak, son aşamaya getirilip üst siyasi erkin konuya dâhil olmasıyla sağlıklı, tutarlı bir süreç işletilir ve sonuç alınırdı. Maalesef bunlar olamadı. Konunun PKK’ya hapsedilmesi nedeniyle bu süreci en keyifle izleyen, bir buçuk yıl boyunca uluslararası gündemde kalarak, propaganda yapma imkânı bulan PKK terör örgütü olmuştur. 

AKP istibdadının dış politikayı iç politika malzemesi yaptığını belirten ve bu süreçte İsveç'in de doğru tavırlar sergilemediğini belirten Cinisli şunları söyledi: 

AK Parti ve Sayın Erdoğan dış politikası bu konuda da pek çok zikzak yapmıştır. Aynı Rahip Brunson, Alman Gazeteci Deniz Yücel ve Cemal Kaşıkçı dosyasında olduğu gibi ettiği büyük büyük lafların tam tersi yönde irade ortaya koymuştur. İYİ Parti olarak, 1952’den beri üyesi olduğumuz demokratik değerlere sahip ülkelerin bir savunma kuruluşu olan NATO’ya olan saygımızı yineliyorum. Uluslararası kurumlar arasında nazımızın hala en çok geçtiği NATO’nun en büyük ikinci etkili ordusuna sahip bir ülke olarak da kurum içinde ciddi ve tutarlı olmalıyız. Stratejik kararlar alınırken her aşamada itirazımız varsa baştan yapmalıyız. Son anda NATO içinde başka, Türkiye’de iç politikada başka konuşup, NATO’da son anda şov amaçlı uluslararası sorun çıkarmak ciddiyetten uzaktır. İsveç’in bu konudaki tavrını da doğru bulmadığımızı kesinlikle belirtmeliyim. Hiçbir devlet, hiçbir kurum, hiçbir kişi kutsallara el uzatamaz, dil uzatamaz. Kutsal kitap yakmak hadsizlikten öte, insanlık dışıdır. Türkiye’de bu konuda harekete geçen tek kurum İYİ Parti’dir. İsveç’te İYİ Parti gönüllülerimizce yapılan suç duyurusu, Kur’an-ı Kerim yakma eylemlerinin bir süre durmasını sağlamıştır. AK Parti bu konuda eğer samimi ise, Kur’an-ı Kerim’imizin yakılmasına samimi bir tepki vermek istiyorsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iktidar iradesiyle meseleyi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi daha üst hukuk kurumlarına taşıması sağlanmalıdır.

Evet Diyen Partilere Sorular

Cinisli, TBMM'de İsveç'in NATO'ya katılımına evet diyen partilere şu soruları yöneltti: 

Kaç teröristin iadesini istedik, kaçı verildi?

Kaç dernek kapatılsın istedik, kaçı kapatıldı?

Yalnızca bir söz ile Yunanistan’ın NATO’ya girdikten sonra taahhütlerinin hiçbirini gerçekleştirmediği zihinlerde hâlâ varken, 2009 yılında Fransa’nın NATO’nun askeri kanadına neredeyse AK Parti’nin aynı tutarsız tutumu sonucunda katılmasını, verdiği sözlerin hiçbirini tutmaması ve her platformda karşımıza engel olarak çıkmasını da göz önüne alırsak, İsveç’e ve pazarlık edilen devletlere nasıl güveneceğiz?

İYİ Parti Neden İtiraz Etti?

İYİ Parti'nin itirazlarının sebeplerine ilişkin ise Cinisli şunları sıraladı: 

Birincisi, kaybolan devlet ciddiyetine olan itiraz; 

İkincisi, AK Parti’nin tutarsız, samimiyetsiz, millî değerleri hiçe sayan ve uluslararası güvenilirliğini kaybetmiş dış politikasına itiraz; 

Üçüncüsü, İsveç’in NATO’ya katılım sürecinin iç politikaya alet edilmesindeki ikiyüzlülüğe itiraz; 

Dördüncüsü, İsveç’in NATO’ya katılım sürecinin Dışişleri Bakanlığı’nın ve Türk Hariciyesi’nin kurumsal hafızasını işletmeden yürütülmesine itiraz; 

Beşincisi ise, İsveç’in verdiği sözlerle ilgili muğlak eylemleri ve bu sözlerin tutulacağına dair herhangi bir garantinin alınmamış olmasına itiraz. 

Cinisli, "İYİ Parti, dış politikayı bir millî mesele olarak görüp, doğru ve millî her kararda şartsız, şüphesiz ülkenin hükümetini desteklemekte tereddüt etmemektedir; fakat ülkenin millî çıkarlarına aykırı olduğunu tespit ettiği her eylemde itirazlarını İsveç meselesinde olduğu gibi hür ve müstakil siyaseti icabı yapmaya devam edecektir." dedi.

iyi parti nato isveç isveçin nato üyeliği natoya üyelik naci cinisli isveçin natoya katılmasına kim evet dedi