Kaset Siyaseti Yine Hortladı

FETÖ'nün AKP ile ittifak yaptığı dönemin en tiksindirici hatıralarından kaset siyaseti, kulis haberleri yoluyla yeniden tedavüle girdi.

Türk siyaseti, Deniz Baykal’a ait olduğu iddia edilen görüntülerin servis edilmesi ve Tayyip Erdoğan tarafından sahiplenilmesiyle kaset siyasetiyle tanışmış oldu. Politik alanda hemen her zaman var olan şantajcılık, yeni teknolojik imkanlarla bir adım öteye geçmiş ve sosyal medya üzerinden kitleleri etkileyen bir silaha dönüşmüştü. Akabinde MHP’nin üst düzey yöneticileri, sonradan FETÖ’nün kurduğu ortaya çıkan kaset kumpaslarının kurbanı olmuşlar ve istifa etmek zorunda kalmışlardı.

FETÖ’nün tasfiye sürecinden sonra bir süreliğine ortalık yatışsa da Sedat Peker’in sahne almasıyla kaset iddiaları yeniden gündem oldu. Bu süreçte Sedat Peker doğrudan kaset paylaşımı yapmasa da, karşılıklı üstü kapalı imalardan sonra İhlas Holding yöneticilerinden birinin eşcinsel ilişki içeren kaseti yayımlandı. Bazı gazetecilerle ilgili de benzer iddialar Peker ve çevresi tarafından gündeme getirildi, yayımlanan kaset bir tür uvertür olarak kullanıldı. 

Son günlerde ortaya çıkan Muhammet Yakut isimli şahıs da AKP’ye yakın isimlerle ilgili benzer iddiaları gündeme getirdi. Bunlardan en çok ses getireni, Melih Gökçek’in Ankaralı bir travesti ile ilişkisi olduğu iddiasıydı. Yakut her ne kadar bu iddiaları dile getirse de henüz bir görüntü ya da belge paylaşmadı.

Son olarak OdaTV’de Hürrem Elmasçı imzasıyla yayımlanan bir haber, Ankara çevrelerinde bir süredir konuşulan konuyu kamuoyunun önüne sunmuş oldu. Elmasçı isim vermeyerek üst düzey bir muhalefet yöneticisinin eşcinsel seks kaseti olduğunu ve bu kasetin iktidara yakın bir gazetenin elinde bulunduğunu iddia etti. İsim verilmese de Malatyalı, hukukçu, akademisyen, altmışına merdiven dayadı, muhalefetteki bir partinin üst düzey yöneticisi gibi örtülü bilgiler, bütün kriterlere uyan tek bir İYİ Partiliyi işaret ediyor. 

İddianın gerçek olması halinde seçime bu kadar kısa bir süre kalmışken muhalefetin bu kirli süreci nasıl yöneteceği bilinmiyor. MHP’de olduğu gibi haksızlığa karşı bir tepki furyası mı başlar, yoksa eşcinsel ilişkinin muhafazakar kesim üzerinde hiç değilse surette uyandırdığı tiksinti, büyük bir linç kampanyasına mı dönüşür soruları siyasetin ve kulislerin gündeminde. Aday listelerini oldukça riskli ve parti aleyhine kullanılabilecek birçok sorunlu ismi barındırarak seçen İYİ Parti’nin seçime yaklaşılırken iktidar tarafından muhalefetin zayıf kanadı olarak görülüp hedefe oturtulacağına dair kanaat gün geçtikçe güçleniyor.