Elim kalem tuttu tutalı yazıyorum denebilir, fakat hiç kulis yazısı yazdığımı hatırlamıyorum. Türk milliyetçiliğinin teorisine ve pratiğine dair yazardım, epey çetrefilli siyasi konulara da girdiğim vakidir. Ancak "kulis" işini hiç sevmedim. Bu yüzden yazmadım. Şimdi ise, zaruretlerden ötürü yazmam gerekiyor.
Yazmam gerekiyor çünkü TamgaTürk imtiyaz sahibi olarak bu kuruluşu çocuğum gibi görüyorum. Koruyorum. Gelen "kulis" bilgilerini haber olarak editör arkadaşlarımıza iletmem beklenebilirdi. Ancak "kulis"in doğası gereği ispatı yoktur. Gelebilecek ithamlara karşı argümanımız zayıf kalırdı. O yüzden hiç yapmadığım bir şeyi yaparken hep yaptığım gibi ismimi koyuyorum: siper gerisinden, kuytu köşelerden ateş etmek benim huyum değildir.
İYİ Parti'nin listeleri hemen herkesi şok etti. Hayır, bu şok ediş "falanca ağır abi neden listede yer almadı" şok edişi değildi. Bunlara alışığım ve bu tür "neden Ahmet değil de Mehmet oldu" tartışmalarını hem lüzumsuz bulurum, hem etkisiz. Fakat listelerde kendilerine yer bulmuş isimler bizi şok etti. TamgaTürk, bildiğiniz üzere, bağımsız ve bağlantısız olsa da, Akşener'in 6'lı Masa garabetinden kalkmasını alkışlamış, Türkiye'nin istikbali ve Türk Milliyetçiliğinin akıbeti için hayırlı bulmuştu. Bu dönem "İYİ Partili olmak"la itham edildik - halbuki mesela "Develi Video" garabeti gibi Türklük, Cumhuriyet ve Laiklik düşmanı hamlelere de en büyük karşılığı biz vermiştik. Milletvekili listeleri açıklandığından beri maalesef Millet İttifakı'nı eleştiriyoruz. CHP adaylarını da eleştiriyoruz ama en çok dikkati İYİ Parti eleştirilerimiz çekiyor; üstelik, yine maalesef, İYİ Parti'de eleştirilecek tercihlerin sayısı daha fazla gibi duruyor.
Öyle ya, Elazığ'dan birinci sıraya basbayağı FETÖ sempatizanı birisi koyulmuş. Antalya'da 5. sıraya depremi meleklerin yaptığına inanan, Kürt Sait üzerine çalışmalar yapan birisi. Gaziantep'te ilginç bir küfürbaz. Nevşehir'de Kürt Sait laflarıyla adaylık ilan eden biri, İstanbul'da FETÖ'cülerle sıkı fıkı tipik bir AKP'li ötekisi. Bunlar insanı şok etmez de ne eder?
Bunun ötesi var, işte bu yüzden yazının başlığı "kulis." CHP listelerindeki İYİ Parti kontenjanından listeye konan birinin, Genel Başkan'ın yeğeninin eşi olmak dışında hiçbir özelliği olmadığı, mesela, en zararsızı. Genel Başkanlar bazen "asker delege" yahut "asker vekil" isterler. Bunu hepsi yapar. Ama daha kötüsü, seçilecek sırada listeye konan birinin tam olarak ve kronolojik sırayla "yaralama, kadına şantaj, zimmete para geçirme, yaralama ve uyuşturucu kullanma" suçlarından aktif dosyalarının olduğu bilgisi. Ben bu iddiayı duyduğumda kulaklarıma inanamadım: Bu denli sorunlu bir kişilik, üstelik hiç tanınmayan birisi, neden listenin en tepelerine yazılırdı?
Bilme şansımız olmadığı için akıl yürütelim. İlk akla gelen ihtimal, listeleri belirleyen insanların para karşılığında olmayacak isimleri yerleştirmiş olmaları. Fakat bu tarz bir iddia birçok insanı zan altında bırakır. İYİ Parti'de hala çok sevdiğim insanlar var, böyle bir ayıba imza atmak istemem. Bu ihtimali bir kenara bırakırsak, bu isimlerin kasten listelere sokulduğunu düşünebiliriz. İşte bu korkunçtur: Ya, Tayyip Erdoğan son dönemeçte yerleştirdiği fünyeleri tek tek patlatarak ittifakın bir parçasını dağıtma kararındaysa? Ya bu isimler onların "asıl" özelliklerini perdeleyen bir el tarafından kasten sokulmuşsa? İYİ Parti'yi büyük bir tehlike bekliyor demektir. Bu tehlike, bu "sorunlu yazı"yı yazmama neden olan tehlike işte: Bir tür "Mançurya Adayı" operasyonu yapılıyorsa ve bunu seziyorsak mutlaka dile getirmeliyiz.
Listelerde "şok edici" duran isimlerin hemen hepsinin bir şekilde Kürt Said'in Nurculuk nam çılgınlığına mensup yahut sempatizan olması da ayrıca ilgi çekicidir.
Diğer taraftan, İYİ Parti'nin "dışarıdan oy almak" gerekçesiyle transfer ettiği isimlerin hiçbirini kavga etmeleri, mücadele etmeleri gerekecek, maharetlerini sergileyip iddialı duruşlarının hakiki olup olmadığına dair sınanacakları yerlerden aday göstermediği aşikar. Bir partinin yönetimi çizgisi belli olan seçmeninin sırtına onunla hiç alakası olmayan ve yakın zamana dek ona düşmanlık etmiş isimleri oturtuyor ve bu denli umursamaz davranıyorsa, listelerinde bu tür bir sızma olması da muhtemeldir.
Bir diğer kulis de, yakın zamanda İYİ Parti'den ayrılan birinin, mezkur tercihlere doğan tepkiyi değerlendirerek parti kurmak için kolları sıvadığı. Henüz İYİ Parti içinde örgütleniyor, olası bir başarısızlık senaryosunda hem partinin organik materyalinde hak iddia edecek, hem de bu günaha ortak olmayan bir figür olarak farklı kesimlere hitap edebilecek. Memnuniyetsizlik ve tepkiler gündeme alınmazsa ciddi bir parça koparabileceği de aşikar.
Böyleyken böyle sevgili okur. "Rüşvetin belgesi mi olur p.....k!" lafı Türk mahkemelerinde çınladığından beri biliyoruz ki böyle şeylerin belgesi olmaz. Ancak yalnız okurunun desteğiyle ayakta duran ve yalnız onun itibarını, şerefini, kaygısını gözeten bir yayının imtiyaz sahibi olarak duyduklarımı yazmayı bir görev bildim. Kurtkaya elini çöz lafı öyle beylik gösterilerde kullanılıp arkası doldurulmayacak bir laf değildir, el böyle çözülür. Ümit ediyorum ki bizi işlemediğimiz günahlarla itham ve millet nezdinde rezil edebilecek bir operasyonu engellemeye katkım olur.
Bahadırhan Dinçaslan
Sayın Bahadırhan Bey hocam, affınıza sığınarak aynı yorumumu ikinci defa buraya da yazıyorum, konu çok mühim. Anti-Tayyip kardeşime sordum, "abi şimdi seçim kazanmak için öyle diyorlar" dedi. Siyasiler zaten vekillik peşinde, kimse mevzuyu kurcalamıyor. Bir siz varsınız: Sezgin Tanrıkulu'nun KHKlılar hakkında Kılıçdaroğlu'na atıf yaparak sözü: "CHP Milletvekili olarak söylüyorum ki, Genel Başkanımız neredeyse tüm konuşmalarında tüm KHK'lıların haklarının ilk bir ayda iade edileceğini kamuda görevlerine başlayacaklarını ve özlük haklarının iade edileceğini her tarafta söylüyor. Bu bir maddelik düzenlemedir aynı zamanda. Bunların tüm hazırlıkları yapılmış durumda şu anda. Olası bir iktidar değişikliğinde, ilk yapacağımız işlerden bitanesi, sivil ölüme mahkum edilmiş bu yurttaşlarımızdan özür dilemek, onlarla bir helalleşme yasası çıkarmak ve haklarını iade etmek olacak." Hocam, hiçbir kayıt koymamış, kuru yanında yaş yanmış, dememiş. Konuşan da Kılıçdaroğlu'na atfen hazırlık tamam diyor.
Abiciğim yazı için çok teşekkürler. "TamgaTürk, bildiğiniz üzere, bağımsız ve bağlantısız olsa da, Akşener'in 6'lı Masa garabetinden kalkmasını alkışlamış, Türkiye'nin istikbali ve Türk Milliyetçiliğinin akıbeti için hayırlı bulmuştu." Tekrar neden oturduğumuz hakkında resmi bir açıklama oldu mu? Kılıçdaroğlu aynı Kılıçdaroğlu, karakter olarak aynı olduğu Tayyip'in loser olanı...
Şahâne bir yazı daha. Yakın zamanda İmamoğlu'nun veya Mansur Yavaş'ın adım atacağı alana seccâde gibi dinî hassasiyetleri cos̱ ettirecek algılar konulması Millet İttifakı'nın temposunu epey düşürebilir. "Güçlüyüz, cesuruz, hazırız" methiyeleri ters teper, kıvrandırırlar adamı.
Rasim Arı, İdris Naim Şahin kendi partilerinde bile işlenmemiş isimler, ne vasıfları var?.. Fetö mevzusu çok daha kritik, Sezgin Tanrıkulu, Kılıçdaroğlu'na atıf yaparak bir hazırlık yaptıklarını seçimden sonra 1 ay içinde bir madde ile(Erdoğan tipi kararname) KHKlılara haklarını geri iade edip özür dileyeceklerini söylemiş. Affedersiniz bütün darbeci Fetöcüleri ordu ve polis teşkilatlarına nasıl geri alacaksınız? Siz kimsiniz, Tanrıkulu Türkiye Cumhuriyeti'ni korunması, aziz bir değer olarak sakınılmasi gereken bir Ev, Yuva olarak, yani Vatan olarak görüyor mu? Hayır. Peki bizden oy isteyeceksiniz, ama dan dun konuşacaksınız. Bir Loser bize Erdoğan'ı taslayacak, ve hepimizi Alevi kimliği arkasına sığınarak istismar ile tehdit ile korkutarak aday olarak?.. İyi ki varsin Bahadırhan Bey Hocam. Kurtkaya atfınız da çok iyi idi. Kurtkaya, Işbara Alp'in emri ile, kardeslerini kurtarmak için elini çözdü, bölücülerin emri ve menfaati için el bırakmadı, bir dakika, hop!
İstanbul 3. Bölge 2. Sıra adayı Seyithan izsiz hakkındaki iddialar doğru ise İYİ parti artık milliyetci bir parti değildir. Ben hem Rasim arı hemde İdris Naim Şahin hamlesini sizin aksinize doğru buluyorum mesela ama PKK terörü benim kırmızı cizgimdir. Bu örgütün bir sempatizanina ne gerekçe ile burs verildiyse verilsin bunu yapan kişinin İYİ partide işi olamaz.
Abi keşke Meral Hanımla bu konuyu 15 dk bile konuşup anlatsaniz ve o da varsa sebepleri sıralasa sana. Umuyorum yazınız bir şekilde kendisine ulaşır.