Kırım Tatar Diasporası Erdoğan'ın Kırım Açıklamalarını Değerlendirdi

TAKİP ET

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ukrayna ziyareti öncesinde ve Kiev'de gerçekleştirdiği görüşmelerin akabinde işgal altındaki Kırım'a dair yaptığı açıklamalar, Türkiye'deki Kırım Tatar diasporasının önde gelen isimlerince değerlendirildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ukrayna ziyareti öncesinde ve Kiev'de gerçekleştirdiği görüşmelerin akabinde işgal altındaki Kırım'a dair yaptığı açıklamalar, Türkiye'deki Kırım Tatar diasporasının önde gelen isimlerince değerlendirildi. Bilindiği üzere Erdoğan'ın Kırım açıklamaları işgalci Kremlin'de büyük rahatsızlık uyandırmış ve hem işgalcilerin hem de işbirlikçilerin eleştirilerinin hedefi olmuştu. Kırım Haber Ajansı, söz konusu açıklamalarla ilgili Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Genel Sekreteri Avukat Namık Kemal Bayar ve Eski Kırım Derneği Genel Başkanı Tuncer Kalkay'ın değerlendirmelerine yer verdi. "Kırım Tatarları İçin Bir Sevinç ve Umut Kaynağı" Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı, yapımcı ve yönetmen Zafer Karatay, 2014 yılında işgal edilen Kırım'ın Türkiye gündeminde yer bulamadığı bu süreçte gelen açıklamaların yeniden birçok insanın dikkatini Kırım'a çektiğini ifade etti. Karatay'ın açıklamaları şöyle: "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna ziyareti çerçevesinde, Kırım’ın Rusya tarafından haksız işgalinin, ilhakının asla Türkiye tarafından tanınmayacağını bir kere daha en yetkili ağızdan teyit etmesi, bununla da Kırım Tatarlarının unutulmayacağı mesajının verilmesi, Türkiye’de, dünyada ve daha da önemlisi işgale direnen Kırım’daki Kırım Tatarları için bir sevinç ve umut kaynağı olmuştur. Özellikle son dönemde, Türkiye kamuoyunda Kırım konusu gündemin alt sıralarına itilmişti. Ama Suriye’deki üzücü şehit haberleri ile aynı güne denk gelen Ukrayna ziyaretinde Kırım’ın gündeme gelmesi birçok insanın dikkatini bu meseleye çekti. Elbette, Erdoğan’ın ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderimiz Kırımoğlu ile baş başa görüşmesi ve hemen ardından Kırım Tatar Milli Meclisi heyeti ile etraflıca görüşmesini bizler de dikkatle takip ettik. Elbette, Rusya tarafından da takip edildi. Tüm bunlar, henüz umutların tükenmediğini ve mücadelemizin de kaldığı yerden aynı hızla devam etmesi yönünde olumlu bir enerji olarak yansıdı. Rusya, Erdoğan’ın ziyaretini ve verdiği mesajları yakından takip ediyor. Aslında bu açıklamalar bizim için şaşırtıcı değil çünkü Türkiye, işgalin başından beri her düzeyde her vesileyle bu durumu kabul etmediğini bildiriyordu." "Türk Devleti, Kırım Konusunda Akılcı, Gerçekçi ve Doğru Adımlar Atmıştır" DQTK Genel Sekreteri Namık Kemal Bayar, değerlendirmelerinde kamuoyundaki algının aksine Türkiye'nin Kırım için somut adımlar attığına dikkat çekti. Bayar'ın açıklamaları şöyle: "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna ziyaretinde yapmış olduğu açıklamalar, Türkiye’nin Kırım’ın işgaline karşı yürütmekte olduğu kararlı tavrın ve politikanın bir kez daha teyit edildiğini ortaya koymaktadır. Türkiye, Kırım’ın işgalini tanımayacağını ve Ukrayna’nın Kırım dahil toprak bütünlüğünün sağlanması gerektiğini en yüksek ağızdan seslendirmiştir. Ukrayna’ya yapılacak 200 milyon liralık askeri yardım bu kararlılığın somut bir göstergesi ve uygulanan politikanın bir adım daha ileriye taşınmasının en önemli nişanesi olarak söylenebilir. Kırım Tatarlarının hakları konusunda Türkiye’nin tavrı da bir kez daha net olarak ortaya konulmuştur. Esasen altının çizilmesi gereken çok önemli bir husus daha vardır ki, Türkiye’deki kamuoyunun genel kanaatinin aksine Türk devleti, Kırım ve Kırım Tatarları konusunda akılcı, gerçekçi ve doğru adımlar atmıştır ve atmaya devam edecektir. Türkiye’nin, Kırım ve Kırım Tatarlarının haklarının savunulması konusunda Rusya ile ticari ve ekonomik ilişkilerden bağımsız olarak somut faaliyetler yürüttüğü ve uluslararası toplum nezdinde çalışmalar yaparak Ukrayna ve Kırım Tatar halkına destek verdiği her zaman görülmektedir. Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamalar ve kararlı tavrının altyapısında Türkiye’deki Kırım Tatar diasporasının yoğun, kararlı, somut ve güçlü çalışmaları olduğu da unutulmamalıdır. İşgalden bu güne geçen altı yıllık sürede Türkiye’deki Kırım Tatar diasporası gerek kamuoyunda gerekse Türk devletinin yetkili makamları nezdinde yürüttüğü çalışmalar ile Türkiye’nin bu kararlı tavrının oluşmasında ve korunmasında önemli bir rol üstlenmiş ve üstlenmeye devam etmektedir. Türkiye’deki Kırım Tatar kamuoyunun, dahası Kırım’da, Kiev’de ve dünyanın diğer yerlerinde yaşayan Kırım Tatarlarının pek de görmediği, dikkatinden kaçırdığı bir nokta da maalesef budur. Türkiye’deki Kırım Tatar dernek ve vakıfları, Türk devletinin yetkili makamları ile işbirliği içinde, uyumlu ve sürekli fikir alışverişi yaparak, Türk devletinin Kırım ve Ukrayna politikalarında nispeten belirleyici, kolaylaştırıcı ve güçlendirici bir rol oynamaktadır. Hiç kimse, mevcut politikanın kendiliğinden oluştuğu gibi bir düşünceye kapılmasın. Bu politikanın ve kararlı tavrın oluşmasında Türkiye’deki dernek ve vakıflarımızın, aktivistlerimizin fedakarca çabalarını da küçük görmeye kalkmasın. Bu akılcı, gerçekçi, doğru usullerle yürütülen; yıllardır dernek ve vakıflarımızın ve onların yöneticilerinin yorulmak bilmeksizin omuzladığı gayretlerin bir neticesidir. Bizler hem Türkiye’deki aktivistlerimize, hem de onların fikir, görüş ve tecrübelerine değer veren Türk devletinin yetkili makamlarına teşekkürü borç bilmeliyiz. Kırım’ın işgalden kurtarılması amacı doğrultusunda Türkiye’nin önümüzdeki zaman sürecinde daha somut adımlar atacağını, Kırım Tatarlarının haklarının korunması noktasında kararlılığını sürdüreceğini bir kez daha ifade etmekte fayda var. Bu vesile ile Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Türkiye Cumhuriyeti hükumetine ve Türk devletinin desteklerini her zaman yanımızda hissettiğimiz fikir, görüş ve tekliflerimize büyük değer verdiklerini gördüğümüz yetkililerine şükran borçluyuz.” "Türkiye, Kırım’ın İşgaline Karşı Duruşu İstikrarlı Bir Şekilde Devam Etmiştir" Eski Kırım Derneği Genel Başkanı Tuncer Kalkay ise Erdoğan'ın açıklamalarının Suriye krizindeki gelişmelerle ilişkisi olmadığını, Türk devletinin politikasının bir neticesi olduğunu vurguladı. Kalkay'ın açıklamaları şöyle: "Konuyu dar kalıplar içinde değerlendirenler, İdlip’te 8 Türk askerinin şehit edilmesinin sorumlusu olan Rusya’ya karşı Ukrayna ziyaretinin apar topar gerçekleştirildiği, yine İdlip saldırısına karşılık Kırım’ın işgaline karşı Türkiye’nin yeni sesini çıkardığı şeklinde söylemler de bulunmuşlardı. Kırım’ın işgalini Türkiye’nin yeni gündeme getirdiği (İdlip saldırısına karşılık) iddiası, gerçek dışı ve haksız bir söylemdir. 26 Şubat 2014 tarihindeki Kırım’ın Rusya tarafından işgali, ilk günden itibaren Türkiye tarafından kabul edilmemiş ve 6 yıl boyunca her fırsatta en yüksek düzeyde dile getirilmiştir. Dolayısıyla, toplantıdan bir gün önce ya da Kırım’ın işgalinden bu yana Türkiye, Kırım’ın işgaline karşı duruşu istikrarlı bir şekilde devam etmiştir."

Dünya Kırım Tatar Kongresi kırım kırım tatar Kırım Tatar Milli Meclisi türk dünyası türk dünyası haberleri