Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, Kırım'ın İşgalini ve Rusya'nın Yeni Hamlelerini GZT'ye Anlattı

Eski Ukrayna milletvekili ve mevcut Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanı Refat Çubarov bugün, Kırım'daki son durumu ve Rusya'nın amaçlarını GZT'ye anlattı.

2014 yılından bu yana Rus işgalinin sürdüğü Ukrayna toprağı Kırım'ın gerçek sahibi olan Kırım Tatarlarının temsilcisi Kırım Tatar Milli Meclisi'nin Başkanı Refat Çubarov, yarımadadaki mevcut duruma ve bölgenin geleceğine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

GZT'ye konuşan Çubarov ile gerçekleştirilen söyleşide emperyalist Rus tehdidiyle karşı karşıya olan Türk dünyasının üstüne düşen görevlere ve bu tehdidi bertaraf etmenin yoluna ilişkin cümleler dikkat çekti. İşte o söyleşiden öne çıkan soru ve yanıtlar:

- Kırım'daki son durum nedir?

- Rusya'nın işgali devam ediyor. Rusya Federasyonu'nun Kırım'ı işgal etmesinin üzerinden tam yedi yıl geçti. Orada şu an işgalin her türlü etkisi hissediliyor. Özgürlükten söz etmek mümkün değil. Kırım, şimdi korku içinde olan bir yarımadadır. Uluslararası teşkilatlar ne yapılması gerektiğini bilmiyorlar. Çünkü Rusya Federasyonu büyük bir askeri devlet. Nükleer silahlara sahipler. Ve bu devleti işgal ettiği topraklardan zor kullanarak çıkarmanın bir yolu halen bulunamadı. Bu sebepten Ukrayna ortada bırakıldı.

- Sizce Kırım işgalden kurtulunca Ukrayna hükümeti Kırım'ı özerk devlet olarak tanır mı?

- Biz bunu çok istiyoruz ve bunun için çalışıyoruz. Çünkü Kırım Tatar halkı Kırım yarımadasının köklü halkıdır. Ve Kırım Tatarlarının haklarını tanımak için Rusların Kırım'dan gitmesini beklemeye gerek yok. Kırım'ın statüsü şimdi de Kırım Tatar Özerkliği şeklinde tanınabilir.

- Bugün Ukrayna'nın Batı ile tam olarak entegrasyonu mümkün müdür sizce? Yani şu an jeopolitik olarak bir kıskaçta olan Ukrayna'yı görüyoruz. Bir taraftan Moskova Karadeniz filosunu geliştiriyor, diğer tarafta da NATO var, o da aynı şekilde Romanya üzerinden Karadeniz filosunu geliştirmek istiyor. Bunu nasıl okumalıyız? Nasıl yorumlamalıyız?

- 2014 yılından sonra Ukrayna için seçim şansları yok oldu. Çünkü Rusya, her zaman "Kardeş ülke, tarihimiz ve kültürümüz aynı" diyen taraf, gerçek yüzünü gösterdi ve savaşarak Ukrayna'ya girdi. Bu sebepten Ukrayna toplumunda birçok tartışma son buldu. "Nato mu, değil mi?" gibi tartışmalar artık son buldu. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü, Rusya'nın işgal ettiği bölgeleri yeniden geri kazanması adına tek bir yol kaldı: Batı yolu. Başka yolu yok.

- Kırım'ın işgal yıldönümünde Putin büyük törende yine eski Sovyet ülkelerindeki toprak iddiasından bahsetmişti. "Rusya çok büyük toprakları cömert bir şekilde eski Sovyet ülkelerine verdi" gibi bir ifade kullandı. Burada Ukrayna'yı da kastettiğini biliyoruz. Bugünlerde Rus milletvekillerinin Kazakistan ile ilgili söylemlerini de biliyoruz. Rusya'nın bir sonraki adımı ne olacak?

- Bugün böyle bir duruma "Dur!" diyebilecek bir güç bulunmazsa, Rusya'nın bu agresif emperyalist adımlarını durdurmazsa, o zaman gerçekten de bazı yakın ya da uzak ülkelerin başına yeni belalar gelebilir. Çünkü gerçekten de bu 18 Mart günü Putin konuşmasında herkesi tehdit etti. Dedi ki, "Sovyetler Birliği zamanında Rusya'nın toprakları sizlere hediye olarak verilmişti. Biz bu olayı bugün de kabul edebiliriz: Eğer ki sizin tarafınızda Rusya için güvenlik sorunları çıkmazsa." Kısacası dedi ki "Susunuz, yerinizde kalınız ve her zaman Rusya ile beraber olunuz! Eğer kendi menfaatiniz doğrultusunda attığınız adımları Rusya'ya karşı adımlar olarak görürsek o zaman size hediye edilen toprakları geri alırız." diye mesaj verdi. Bu sadece Ukrayna için geçerli değil. Burada herkese mesaj vardı. Esasen Orta Asya var. Kazakistan birinci sırada. Çünkü Kazakistan'ın topraklarının çoğuna Rusya göz dikti."

- Son zamanlarda Türkiye hükümetinin en çok görüştüğü hükümet Ukrayna hükümetidir. Ukrayna- Türkiye arasında ciddi askeri sanayi işbirliğinin geliştiğini görebiliyoruz. Türkiye'nin geliştirdiği savunma sanayisi ürünlerini Ukrayna da satın almaya başladı. Bu birlik Ukrayna'nın topraklarını işgalden kurtarmak için bir sebep olabilir mi sizce?

- Şimdi, elbette askeriyeye yönelik iş birliği Ukrayna'nın potansiyelini güçlendirmekte. Bu normal ancak Ukrayna'nın işgal edilmiş topraklarını ve birinci olarak Kırım'ın Rusya'dan kurtarılması için sadece askeri işbirliği yeterli değil. Burada aslında çok sayıda ülkenin Rusya'ya karşı işbirliği içinde olması gerekli. Türkiye'nin büyük devlet olarak Karadeniz ve Akdeniz coğrafyasında siyaseti Rusya'nın isteklerini biraz durdurabilir. Bu sebepten şimdi burada silah yardımı çok önemlidir. Ancak ondan da önemli olan Türkiye Cumhuriyeti'nin pozisyonudur. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklemesi ve Kırım'ın Rusya tarafından işgal edildiğinin tanınması benim için silahtan daha önemli.

"Rusya'yı Türk Devletlerinin İş Birliği Durdurur"

- Yakın zamanda Batı ve Rusya savaşının Ukrayna'da aktifleşmesini görebilir miyiz?

- Aktif savaşa dönüşür mü, bu Rusya ve ABD arasında olan ilişkiye bağlı. Eğer Rusya daha fazla kapalı devlet olmayı seçerse, Putin kendi yerini korumak için bir, kendi vatandaşları arasında terör uygulayacaktır, iki, dışarıda yeni bir savaş ya da savaşa benzer adımlar atabilir. Bunların hepsi için en yakını Ukrayna. Ama sadece Ukrayna değil, başkaları da olabilir. Hatırlarsanız bir ay önce Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Türk ülkelerinin birleşmesine "Ben ona inanmıyorum, olmaz." diyerek mesaj verdi. İşte Lavrov daha önceden cevabını veriyor. Sordunuz ki, Rusya ne istiyor? Rusya'yı kim durdurur? Komşuların birliği. Birinci olarak Türk devletlerinin işbirliği. Hem kendilerini korurlar, hem de dünyaya güven verebilirler. Çünkü orada Türk gücü az değil. Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Türkiye hepsi Rusya'nın etrafında. İşte Türk birliğini Rusya bu yüzden çok istemez. 

- Bundan çekiniyor diyorsunuz.

- Korkuyor.

-  GZT ekibine ve Türk gençlerine bir dileğinizi almak isteriz. Bir büyüğümüz olarak tabii ki de.

- Bu dünya çok çabuk değişiyor. Hayatımız ve gençler için her şeyden çok, en önemli olan şey bunu unutmamaktır. Ben kimim? Nereden geldim ve nereye gidiyorum? Gençler kimliğini koruyarak nereden geldiklerini hatırlayıp nereye gideceklerini her zaman düşünseler bu dünya onlarındır.