Mado'ya Yönelik Boykot Kampanyası Başlatıldı

TAKİP ET

Sahibi "Ben Çinliyim" açıklaması yapan Mado'ya yönelik boykot kampanyası başlatıldı.

Dünya Uygur Kurultayı Vakfı, Doğu Türkistan Araştırmaları Vakfı ve Uygur Akademisi Vakfı’nın soykırımcı Çin’de düzenlenecek 2022 Kış Olimpiyatları’nın boykot edilmesi çağrısı yapmak üzere planladıkları "Soykırımcıda Olimpiyat Olmaz" başlıklı basın açıklamasının 20 Ekim 2021'de Mado’nun Ankara Çukurambar’daki şubesinde düzenleneceği duyurulmuştu. Mado yetkilileri Uyguların bu açıklamasını iptal etmiş, etkinliğin iptaline sebep olarak, firmanın soykırımcı Çin'de yaptığı yatırımların zarar görebileceğinden endişelendiği ifade edilmişti.

Bunun ardından Çin radyosuna konuşan Mado'nun sahibi Mehmet Sait Kanbur, "İnsanın iki vatanı olur. Biri doğduğu bir de doyduğu yer. Ben bugün Çin’de doyuyorsam ben de Çinliyim" açıklamasını yaptı.

Mado'ya Türk Kamuoyundan Büyük Tepki

Kanbur'un skandal niteliğindeki açıklamasının ardından kamuoyundan büyük tepki yükseldi. Birçok sivil toplum kuruluşu ve vatandaş bundan sonra Mado'dan alışveriş yapmayacağını açıklayarak tüm soydaşları da aynı tavrı almaya davet etti.

Şarkıcı Demet Akalın da bu konuda bir Twitter paylaşımı yaparak "Ulan bi dondurmanı yerdim zıkkım olsun daha yersem!" diyerek tepkilere destek verdi. Ayrıca gazeteci Mehmet Ali Önel de "Çin radyosuna konuşan Mado'nun sahibi Mehmet Kanbur "Ben Çinliyim" dedi. Kanbur, Ankara'da bir Mado şubesinde basın açıklaması yapmak isteyen Uygur Türkleri'ne izin vermemişti. Belli ki Kanbur paradan daha önemli şeyler olduğunu öğrenememiş" açıklamasını yaparak "Mado Boykot (#madoboykot)" paylaşımı yaptı.

Bunun yanında gazeteci Sedef Kabas, "Gezi direnişinde gaz yiyen gençlere bırak su vermeyi, yüzlerine kapılarını kapatmış hatta saldırmış Mado… 'Çin’deki yatırımlarım zarar görür' deyip, Uygur Türkleri’ne de kapıyı kapatmış… Şaşırdık mı?" paylaşımını yaparak boykot çağrılarına katıldı.

Uygur Soykırımı

Çin'in işgalci olarak bulunduğu Doğu Türkistan'da 2014'ten bu yana sürdürdüğü Uygur Soykırımı, Hollanda, İngiltere, Kanada, ABD gibi birçok ülke tarafından resmi olarak tanınıyor.

Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına göre 1 ile 3 milyon Uygur, Kazak, Kırgız ve Özbek Türkü toplama kamplarında tutuluyor ve bu kamplarda tutulan esirler sistematik olarak işkence, tecavüz ve köleleştirmeye tabi tutuluyor.

Soykırımın tanıklarından biri olan -gerçek ismi açıklanmayan- eski Çin polisi Jiang, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada toplama kamplarına "terör" suçlamasıyla masum, sıradan Türklerin nasıl kapatıldığını ve ne tür şiddetlere maruz kaldıklarını bir bir anlatmıştı.

Mado'ya Yönelik Boykot Kampanyası Başlatıldı ben çinliyim