Özel Haber | Türkiye'nin ve Dünyanın Yeni Sorunu: Kolonileşen Rus Göçmenler

Putin'in seferberlik ilanından sonra birçok Rus, ülkeyi terk etmeye başladı. Seferberlik ilan edildiği gün Ruslar Google'da en çok "Rusya'dan nasıl ayrılırım" sorusunu arattı.

İşgalci Rusya'nın Şubat ayında başlayan Ukrayna'ya yönelik saldırısı devam ediyor. Ukrayna'nın sert direnişi karşısında işgalci Rus ordusu adım adım püskürtülüyor. Öte yandan eli kanlı Rus diktatörü Vladimir Putin, Ukrayna'da uğradığı ağır kayıpları telafi etmek için seferberlik başlattı. 

Putin'in seferberlik ilanından sonra birçok Rus, ülkeyi terk etmeye başladı. Seferberlik ilan edildiği gün Ruslar Google'da en çok "Rusya'dan nasıl ayrılırım" sorusunu arattı. 

Seferberlikten kaçmak isteyen Ruslar Gürcistan, Kazakistan, Finlandiya gibi komşu ülkelerin yanı sıra Türkiye’ye de göç etmeye başladılar. Avrupa’nın hava sahasını kapatması nedeniyle Rusya’dan kalkan uçakların yoğun olarak Antalya ve İstanbul’a indiği görüldü. 

Rus Ortodoks Kilisesi Norveç’te Askeri Üsleri Gören Binalar Aldı

Norveç’te ise durum biraz daha karmaşık; Norveç’ten emlak alan Rus Ortodoks Kilisesi'nin Norveç’in askeri üslerini gören binalar aldığı belirtiliyor. Bu binalardan birinin Norveç’in en büyük deniz üssüne baktığı ifade ediliyor.

Rusların, halihazırda büyük bir Rus nüfusunu barındıran Kazakistan’a kaçmaları da ülkede endişe uyandırdı. İşgalci Putin’in hem Kırım işgalinde hem bu yılın başındaki savaştaki bahanesi Ukrayna’daki Rus nüfustu; bir gün Rusya’nın çeşitli ülkelerdeki Rus nüfusu bahane ederek diğer ülkeleri de işgale kalkışması ihtimal dışı değil.

Nitekim Rusların yine yoğun olarak göç ettiği Gürcistan’da 2008 yılında benzer bir senaryo görmüştük. 

Finlandiya ise Rusların gelişine bir süre izin verdikten sonra sınırını Rusya’ya kapattı. Finlandiya’da Rus sınırına çit çekilmesi konuşuluyor. 

Ruslar Türkiye'de Oturum İzni İçin Emlak Satın Alıyor

Öte yandan Rusların Türkiye’ye göçü halihazırda büyük bir göçmen sorunuyla uğraşan Türkiye’ye yeni sıkıntıları da beraberinde getirdi. 

İstanbul’da emlakçılık yapan bir vatandaş TamgaTürk’e yaptığı açıklamada, Rusların oturum izni için ev satın aldığını belirtti. Emlakçı şu ifadeleri kullandı:

“Ortaklık yaptığımız uluslararası çalışan bir firmaya Rus acentelerinden talep geçiliyor firma da bu talepleri bizim gibi ortaklarına yönlendiriyor. Şu an bize gelen toplam 70 tane, başta İstanbul olmak üzere, İzmit ve Ankara'dan talep var. 

Bizim talepler vatandaşlıktan ziyade 75 bin-150 bin dolarlık konutlara geliyor. Oturum izni için gelen talepler bunlar.

Tam olarak kaç kişi geldi sayısını bilemiyorum ancak sektördeki arkadaşların anlattıklarından genel durumu özetleyebilirim.

Öncelikle şu an Antalya tarafında tüm piyasa yalnızca Ruslar ve Ukraynalılar üzerinden dönüyor. Birçok yerde fiyatlar inanılmaz yükseldiği için ev bulamayan Türklerin şehrin bazı bölgelerini terk ettiğini biliyorum. İstanbul’daki belli başlı büyük gayrimenkul acente firmaları bu süreçte bölgeye yoğunluktan dolayı temsilcilikler açtılar. Ev fiyatları zaten yüksekti ama bu süreçte kiralık fiyatlarda inanılmaz fahişleşmiş orada.”

Antalya Valisi ise 27 Eylül'de kente 16-19 bin arası Rus’un geldiğini belirtti. Şehre gelen Ukraynalıların bir kısmı ülkelerine dönerken Rusların, Ukraynalılara oranla daha kalıcı olduğu ifade ediliyor. 

Rusların başta Antalya olmak üzere Türkiye’nin güney illerine akın etmesiyle ise şehirler yaşanmaz hale geldi. Antalya’daki kira fiyatları Rusların gelişiyle beraber 10 bin liranın üstüne çıktı. 

Öte yandan Antalya’ya gelen Ruslar, emlakçılık yapmaya başlayarak Türk emlakçıların elinden iş almaya da başladılar. Rusya’dan kaçanlarla irtibatta olan Rus emlakçılar, gelenler için ev ayarlamaya başladı.

“Türkler Artık Antalya’da İstenmeyen Bir Millet”

TamgaTürk’e konuşan Antalyalı bir öğretmen, “Türkler artık istenmeyen bir millet Antalya'da.” dedi.

Öğretmen şu ifadeleri kullandı:

“Şubat ayında savaş çıktıktan sonra gözlemlediğim kadarıyla önce Ukraynalılar, arkasından da Ruslar geldi. Konyaaltı’nda oturuyordum o zamanlar, halihazırda ciddi bir Rus nüfusu vardı Liman, Sarısu, Hurma tarafı küçük Rusya gibiydik. Savaş çıktıktan sonra Antalya tamamen küçük Rusya haline geldi.

Gördüğümüz herkes Rus ya da Rus sömürgelerinden gelenler. Bu saydığım mahalleler dolunca komşu mahallelere taşmaya başladı insanlar. 

Buradan çıkartılan Türkler ve hâlen gelmeye devam eden Ruslar kavimler göçü gibi bütün emlak piyasasını alt üst etti. Ben 3 bin TL’ye oturduğum evden çıkartıldım, 2 hafta sonra o ev 10 bin liraya kiraya verildi. Konyaaltı’nda ortalama kiralar 4-5 katına çıktı. 

Sahibinden sitesinin verilerine göre de son bir yılda Antalya’da yüzde 300 civarında artış var. 

Billboardlarda Rus kanallarının, filmlerinin Rusça reklamları var şu an Antalya'da. Rus sanatçıların konserleri ve etkinlikleri Rusça olarak reklam panolarını dolduruyor. 

Yapılan yeni binaların veya inşaatların reklamları eskiden Türkçe yapılırdı. Şimdi aynı firma reklam panolarını Rusça olarak değiştirmiş. Hatta müteahhit kendi adını bile Kiril alfabesiyle yazmış.

Emlak piyasasının hayat pahalılığına da etkisi oldu. Türkler artık istenmeyen bir millet Antalya'da. Ruslara iş yapan taksiciler, emlakçılar vs. ise çok memnun. Çalıştığım özel okulda öğrencilerin dörtte biri Rus ya da Rus sömürgelerinden gelenler. Dörtte biri de yarı Rus yarı Türk.

Türkiye'ye ve Antalya'ya uzun süredir Ruslar, Ukraynalılar ve İranlılar geliyordu. Mevcut enflasyon ve ekonomik krizde iyice insanların gözüne batmaya başladı. Özellikle kendi halinde hayatını yaşamaya çalışan ortalama Türkler çok rahatsız.

Bankalar Rus vatandaşları ile dolu. Sokaklar ve caddeler Rusya ve Ukrayna plakalı araçlarla dolu. İnsanlar geri taşınıyor ya da terk ediyor Antalya'yı. Antalya'da barınmak başlı başına bir yük haline geldi. Olası bir gerginlik ortamında hoş şeyler yaşanacağını düşünmüyorum. Çünkü gelen gruplar da birbirleri ile geçinemeyen insanlar.

Ayrıca gelen Ruslar çoğunlukla birbirleri ile ticaret yapıyorlar. Türklerden uzak durmaya çalışıyorlar. Onlar için Türkler sadece “para peşinde koşan dolandırıcı varlıklar”.

Ruslar internet üzerinden örgütlenmiş durumdalar. Özel dersler, psikologlar, spor hocaları vs. konularında birbirleri ile iş yapıyorlar. Bizlerle emlak harici bir işleri yok. Bu hızla ev almaya devam ederlerse yakında o da kalmayacak.

‘Rusya Devlet Olarak Sıcak Denizlere İnemedi Ama Ruslar Antalya’yı 5 Yıla Ele Geçirir’

Rusya devlet olarak sıcak denizlere inemedi ama Ruslar Antalya'yı bu hızla 5 yıla kalmadan ele geçirmiş olurlar.

Bunlara ek olarak; İranlıların da uyuşturucu ve tefecilik işine çok bulaştıkları iddia ediliyor. 

Gelenlerin hepsi paralı değil, yakında illegal işlere bulaşacaklardır.”

“Türk Çocukları Dışlanabilir”

Antalya’daki durumu TamgaTürk’e değerlendiren Antalya'lı bir akademisyen ise Antalya’ya gelen Rusların, daha önce 3-4 aylık sürelerle turist olarak geldiklerini fakat şu an daimi olarak yerleştikleri için Rusların şehirdeki varlığının daha çok hissedildiğini aktardı. 

“Daha çok Rus görüyoruz, daha çok Rusça konuşan duyuyoruz” diyen akademisyen, “Bu da tabii ki bölge halkının demografik yapısını oldukça etkiliyor. Daha önce gördüğümüz insanların gideceğini biliyorduk fakat şu an gelen insanlar ne zaman gidecek bunu bilmiyoruz. Tabii ki bu etkileşim sadece ‘görmek’ üzerine kurulu bir etkileşim değil, bu insanların işleri var, çocukları var. Çocuklar gittikleri okullarda Türkçe bilmedikleri için sıkıntı yaşıyorlar. Özellikle Konyaaltı bölgesindeki okullarda pek çok Rus çocuk okuyor. Bir süre sonra bu okullardaki Türk çocukları dışlanabilir.” değerlendirmesinde bulundu. 

İşgalci Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrasında iki ülkeden de pek çok insanın geldiğini belirten akademisyen, bu durumun artışa neden olduğunu belirtti. Bölge halkının mülklerini Rus ve Ukraynalılara daha yüksek fiyattan kiraya vermeyi tercih ettiğini belirten akademisyen bunun satılık emlak piyasasını da etkilediğini ifade etti. 

Rusların Antalya’ya gelişiyle daha önce yerleşim olmayan yerlerde de bina yapılma başlandığı ve bu binaların fiyatlarının oldukça yüksek olduğu belirtildi. Bu durumun hayat pahalılığına da etkisinin olduğu, bilhassa tarım dışı faaliyetlerde artışın olduğu aktarıldı. 

“Türkler Ruslarla Rekabet Edemiyor”

Türkiye’deki mevcut ekonomik durumun ve enflasyonun da etkisiyle Türklerin, Ruslar karşısında rekabet edemediğini belirten akademisyenimiz, Rusların gelişiyle bazı yerlerin sadece Ruslara yönelik faaliyet yapmaya başladığını ve bu durumda Türklerin bu tür faaliyetleri karşılayamadığını söyledi. Bu durumda Türklerin “Antalya’da yaşamaya devam edip edemeyeceklerini” düşünmeye başladıklarını belirten akademisyen, Rusların ne zaman döneceğinin bilinmemesinin de şehirdeki Ruslara olumsuz bakılmasında etkili olduğunu ifade etti. 

“Ruslar Uyum Sağlamak Yerine Gettolaşıyorlar”

Rusların yoğun olduğu sitelerde Rusların adeta kolonileştiğini belirten akademisyen, Rusların kendi aralarında Rusça mesajlaştıklarını ve Türklerin bu konuşmaları “Acaba başımıza bir iş gelecek mi?”, “Bizim hakkımızda bir şey mi konuşuyorlar?” endişesiyle Google Translate ile çevirdiklerini söyledi. 

“Ruslar burada uyum sağlamak yerine gettolaşıyorlar” diyen akademisyen, Rusların davranışlarının bu durumu tetiklediğini belirtti. Gelen Rusların Türkçe kursuna yazıldığına ilişkin haberlerin bu durumu şirinleştirmeye yönelik olduğunu vurgulayan akademisyenimiz, Rusların kendi dillerini konuşmaya ve kültürlerini yaşamaya devam ettiklerini belirtti. 

“Önümüzde Bir Suriyeli Örneği Var”

“Önümüzde bir Suriyeli örneği var” ifadelerini kullanan akademisyenimiz, Suriyelilerin Antalya’da az miktarda görülmesinin bile Antalyalıları rahatsız ettiğini ve bunun üzerine bir de Rusların eklenmesinin ister istemez rahatsızlıkların artmasına sebep olduğunu belirtti. 

Rus Sermayeli Şirketler 4 Kat Arttı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği verilerine göre 2022'nin ilk 8 ayında Türkiye'de kurulan Rus sermayeli şirket sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 492 artarak 729 oldu. Rus sermayeli şirketlerin 515'i İstanbul'da kuruldu. İstanbul'u 148 şirketle Antalya ve 18 şirketle Mersin takip etti.

Gazete Duvar’ın haberine göre yılbaşından bu yana Ruslar toptan ve perakende ticarette 410 firma kurdu. Bu şirketlerin toplam sermayesinin 125,26 milyon TL olduğu ve bu şirketlerdeki yabancı sermayenin de 113,4 milyon TL olduğu aktarıldı. 

Habere göre Rusların bilgi ve iletişim sektörüne de yoğun ilgi gösterdi. Bu sektörde 73 Rus sermayeli şirket kuruldu. Bu firmaların toplam sermayesi İSE 15,1 milyon TL, buradaki yabancı sermayenin payı ise 9,7 milyon TL oldu. 

İmalat sektöründe de 56 Rus sermayeli şirket açılırken, bu şirketlerin 45,3 milyon TL’si yabancı olmak üzere 47,8 milyon TL toplam sermayesi bulunuyor.

Habere göre Türkiye’ye yerleşen Rus vatandaşların sayılarındaki artış Rus şirketlerin mesleki, bilimsel ve teknik alanda faaliyetlerini artırmalarını da sağladı. Bu alanda 8 ayda toplam sermayesi 11,4 milyon TL olan 53 şirket hayata geçti.

Mafyalaşan Göçmenler

Rusların artık Antalya’da turist değil yerleşik olması şehrin demografisini önemli ölçüde değiştiriyor. Suriyeliler yahut Afgan kaçaklara göre daha zengin olan Ruslar, halihazırda büyük bir göçmen sorunuyla uğraşan Türkiye’nin bu sorununun büyümesine neden olacak. 
Nitekim göçün olduğu yerde suç da eksik olmuyor. Gelen Ruslarını mafyalaştığı, sadece birbirleriyle alışveriş yaptığı ve Türklerden hazzetmediği belirtiliyor. 

Türkiye’ye kontrolsüz bir şekilde giren göçmenlerin bilhassa İstanbul’da ve turistik şehirlerde mafyalaştığı biliniyor. İstanbul, uluslararası mafya hesaplaşmalarının adeta merkezi haline geldi. Hemen her gün bir çatışmanın yaşandığı şehirde kırmızı bültenle aranan Sırp mafya lideri Jovita Vukotiç’in suikasta uğraması büyük yankı uyandırmıştı. 

Afgan kaçakların da İstanbul’da ve diğer şehirlerde yoğun bir şekilde çeteleştiği biliniyor. Zaman zaman bu çetelerin insanları kaçırarak fidye istediğini gördük. İstanbul'da Kongoluların dahi mafyalaştığı ve şehirdeki uyuşturucu ticaretinde etkin olduğu belirtiliyor.

Dünyanın en etkin mafya oluşumları arasında gösterilen ve işgalci Rus devletinin de bizzat desteklediği Rus mafyasının da Türkiye’de faaliyet göstermesi bekleniyor. 

Putin'in Doğalgaz Havucu

Eli kanlı Rus diktatörü Putin ise seçimler öncesinde AKP iktidarına “doğalgaz havucunu” gösterip Türkiye’yi bir doğalgaz hubı haline getirmeyi vadediyor. 

Ancak Ruslar doğalgazı -belki de nükleer silahlardan daha etkili bir şekilde- ülkeleri kendilerine bağımlı hale getirmek için kullanıyor. Doğalgaz meselesi ise başka bir dosyanın konusu olacak.