"Rusya Kırım'a İnsalık Dışı Muamele Uyguluyor"
İslambad merkezli İslamabad Uyuşmazlık Çözümü Enstitüsü tarafından "Kırım Ukrayna'nındır" başlıklı bir konferans düzenlendi.
İslamabad Uyuşmazlık Çözümü Enstitüsü (IICR) tarafından düzenlenen "Kırım Ukrayna'nındır" başlıklı çevrimiçi bir uluslararası konferansta konuşan insan hakları aktivisti Lütfiye Zudiyeva, Rus yetkililerin, Kırım Tatarlarına karşı "insanlık dışı muamele" uyguladığını ve ibadet yerlerini hedef aldığını ifade etti. Kırım'da Tatarların Rus kuvvetleri tarafından zulmediğini, Tatar Müslüman halkının öldürüldüğünü söyledi.
“Rusya, halkımızı anavatanımızda bir azınlık haline geldiğinden, 2014 yılında başlayan Rusya işgaline açıkça karşı çıktık” dedi.
Zudieva, Rus güçlerini yüzlerce Müslümanı tutukladığını ve mahkemeler aracılığıyla terör suçlamasıyla mahkum ettiğini söyledi.
Rusya'nın Kırım'daki Rus nüfusunu arttırdığını aktaran Zudieva "Yaklaşık 50 bin Tatar, Kırım'ı terk ederken, aynı zamanda Rusya, Kırım'ın nüfusunu ikame ediyor. Son yedi yılda, yaklaşık 200.000 Rus vatandaşı Rusya'dan Kırım'a taşındı."dedi.
Tatarların kendi vatanında kaçırıldığına değinen aktivist "Onlarca insanımız kayboldu ve Rus güçleri tarafından tutuklanan Dünya Kırım Tatarları Kongresi Yürütme Konseyi üyesinin akıbeti hakkında hiçbir şey bilinmiyor." diyerek endişelerini dile getirdi.
Kırım'da İnsan Haklarının Durumu
Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Emine Cabarova konferansta yaptığı açıklamada, Kırım'daki insan hakları ihlali durumunun ülkesi için derin endişe verici olduğunu söyledi.
"Kırım'ın Ukrayna'ya ait olduğunu söylemeye cüret ederseniz, en az beş yıl tutuklu kalabilirsiniz. Kırım'a Rusya'nın askeri üssü diyoruz" dedi.
Ukraynalı bakan, "Rusya, Ukrayna vatandaşlarını baskılayarak mümkün olduğunca çok sayıda Rus vatandaşı getirmeye çalışıyor ve en az yarım milyon Rus vatandaşı şimdiden Kırım yarımadasına taşındı." dedi.
Rusya'nın Tatarlara yönelik terör suçlamalarını reddederek, "2014'ten önce hiçbir başkaldırımız olmadı. Bu bir gerçektir, ancak işgalden hemen sonra, medya uzmanlarını ve yetkilileri kullanarak kendimizi Rusya'nın bu sahte gerçeği içinde yaşarken bulduk. Kırım Tatarlarını aşırılıkçı olarak göstermeye çalıştı." dedi.
Ayrıca hükümetinin Kırım ile ilgili stratejisini açıkladı. Pakistan ve diğer ülkelerin Kırım'ın "yasa dışı Rus işgalini" sona erdirmek için Ukrayna'yı desteklemesini istedi.
Cabarova, Ukrayna'nın 26 Şubat'ı işgale karşı direniş günü, 18 Mayıs'ı ise Kırım Tatar halkının soykırım kurbanlarını anma günü olarak kutlayacağını söyledi.
Ukrayna ve Rusya'nın Kırım işgali yüzünden sıcak çatışmada olduğunu söyleyen bakan yardımcısı "Ukrayna ve Rusya, Moskova'nın 2014'te Kırım'ı ilhak etmesinden bu yana, hem Türkiye hem de BM'nin yasa dışı olarak kabul ettiği bir devralma sürecinden bu yana anlaşmazlık yaşıyor. Ukrayna, ülkenin doğusundaki Rus destekli ayrılıkçılar tarafından da rahatsız ediliyor." dedi.
Ukrayna cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti'ndeki daimi temsilcisi Anton Korynevych, hükumetinin Kırım vatandaşlarını desteklemeye ve siyasi mahkumlara eğitim ve mali destek için iyi fırsatlar sağlamaya karar verdiğini söyledi.
"Kırım yerlilerinin korunması Ukrayna devleti için çok önemliyken, ülke içinde yerinden edilmiş kişiler de dahil olmak üzere Kırım'da ikamet eden vatandaşlarımızla da sürekli temas halindeyiz" dedi.
Sovyet Rusya'nın Kırım Tatarlarına Uyguladığı Soykırım
İkinci Dünya Savaşı'nda Almanya, Kırım'ı ele geçirdi.
Kırım Tatarları Sovyet saflarında Nazi Almanyası'na karşı savaşmıştı. Buna rağmen Rus komutanlar, Kırım Tatarlarını "Almanlarla işbirliği yapmakla" suçladı.
Rusya, Kırım'ı Almanya'dan geri aldıktan sonra, Kırım Tatarları Rusların baskısına maruz kaldı.
Sovyet yönetimine Kırım Tatarlarına karşı Kırım Tatarlarının yurtlarından tamamen çıkarılmasını talep eden raporlar hazırlandı.
Yaklaşık 250.000 Kırım Tatarı, hayvan taşıyan vagonlarla Orta Asya'ya sürüldü.
Sürgün edilenlerin yaklaşık yarısı hastalık, açlık ve zor koşullar nedeniyle yollarda hayatını kaybetti.
Kırım Tatarlarının yarımadadan sürülmesinin ardından Türk kültürünün ve diğer toplulukların izlerinin silinmesi için sistemli çalışmalar yapıldı.
Sovyetler Birliği'nin 1944 yılı sonunda aldığı kararla Kırım'daki tüm yerlerin Türkçe isimleri Rusça olarak değiştirdi.