Türk Hürriyetine Adanan Ömür: Mustafa Çokay

TAKİP ET

Mustafa Çokay, 1890 yılında bir Kıpçak ailesinin evladı olarak bugünkü Kazakistan sınırları içerisinde kalan Akmescid'de dünyaya geldi. Taşkent'te tamamladığı eğitim öğretim yılları esnasında Çarlık'ın esir Türkler üzerindeki zulmü ve baskısını yakından görerek büyüdü. Adaletsizliğe karşı içinde esen fırtınalar onun tahsilini de etkiledi ve St. Petersburg'ta Hukuk okumaya karar vermesini sağladı.

1. Dünya Savaşı yılları Çokay'ın politikayla ve Türk hürriyet mücadelesiyle tanışmasına vesile olan önemli bir süreç oldu. İşgal altındaki topraklardan ölüme sürülmek için Çarlık ordusuna katılmaya zorlanan insanlar, esarete ve zorunlu askerliğe karşı isyan ve en nihayetinde sayısız cansız beden... Devrim, Çarlık'ı baş aşağı edene dek bu yaşananların hesabını sormak adına politik bir mücadele veren Çokay, henüz 1917'den önce dahi Devlet Duması'nın bir uzvu olan Müslüman Fraksiyonu Bürosu’nda kendisine yer bulabilmişti.

Çokay, ruhunu hürriyet ateşi sarmış bir genç olarak o dönemde iç yüzünün anlaşılması mümkün olmayan ve sömürgeci Çarlık Rejimi'ni devirdiği için gıyabında methiyeler düzülen Sovyet İhtilalinin heyecanlandırdığı Türklerden biriydi. 'Öz-yönetim' vaadinin samimiyetine inanmak isteyerek Türkistan'ın kendi kaderini tayin edebileceği düşüncesiyle Orenburg’daki Kazak Kurultayı’na, Taşkent’teki Türkistan Müslümanları Kurultayı’na katılan Çokay, aktif bir rol almış ve hatta millî merkezin de başkanlığına seçilmişti.

1917 yılının Kasım'ında Hokand vilayetinde Türkistan Muhtariyeti'nin ilan edilmesiyle yine en ön plandaki isimlerden biri Çokay olacaktı. Önce Dışişleri Bakanı, ardından Başbakan olarak tarih sahnesine çıkan Çokay, çok kısa sürede büyük işler yapmaya ve er geç üzerlerine geleceği açık olan Bolşevik tehlikesine karşı tedbir almak için ciddi çaba sarf etmişti. Ancak sadece 2 ay içerisinde bölgeye yürüyen Bolşevik birlikleri karşısında alınan hızlı tedbirlerin yetersiz gelmesi bağımsızlık ateşine büyük zarar verdi.

Hakkındaki ölüm emrine rağmen işgalci Ruslardan kaçarak bağımsızlık mücadelesini sürdüren Çokay, 1921 yılında Bolşevik işgali altındaki Türk topraklarında muvaffak olmasının mümkün olmadığını görerek İstanbul'a kaçtı. Mütareke yıllarının sancısını çeken İstanbul'un Ankara'yı beklediği günlerde burada da faaliyet göstermenin imkan dahilinde olmadığı anlaşılınca Çokay'ın yeni adresi Paris oldu. Bir süre Rus demokratlarla işbirliği yaparak Türkistan'ın hürriyeti için bir çıkar yol olup olmadığını araştıran Çokay, artan Rus zulmüne şahit oldukça bu fikirlerden de uzaklaştı.

Türkistan Milli Birliği adı altında Avrupa'daki ve Türkiye'deki Türkistanlıların bir çatı altında buluşması için çalışmalarda bulunan Mustafa Çokay, o yıllarda soydaşlarına şu sözlerle hitap ediyordu:

"Sizlerin birleşmeniz, sizlerin birbirlerinize destek olmanız milletimizin mutluluğuna hizmet edecektir. Bunu unutmayın! Hepimizin kıblesi kendi öz vatanımız, ülkemiz Türkistan olmalıdır. Türkistan için ölmek, Türkistan için can vermek hepimize bir amaç, bir mukaddes vazife olmalıdır. Bunu unutmamalıyız."

Paris'te bulunduğu günlerde Sovyet kaynaklarından faydalanarak Türkistan'daki Sovyet idaresinin Türkistanlıların iradesi dışında tesis edilmiş, işgalci bir Rejimin araçları olduğunu anlatan 'Chez les soviets en Asie centrale' isimli bir eser de yayımlayan Çokay, bu eserini daha sonra genişleterek Rusça da neşretmiştir.

Bir yandan teşkilatlanma faaliyetleri ile Türk hürriyeti için çalışıp diğer yandan gazetelerde yayımladığı yazılarla mücadelesine devam eden Çokay, İkinci Dünya Savaşı'nın patlak verip Almanya'nın SSCB'ye savaş ilan etmesiyle Paris'ten Berlin'e getirildi. Nazilerin Doğu Bakanlığı tarafından Sovyet ordusunda savaşırken esir düşen Türk kökenli askerlerle ilgili kurulan komisyonun başkanlığına atanan Çokay, Almanların gerçek planının Türklere bağımsızlık vermek olmadığını anlar anlamaz bu görevden ayrıldı ve Berlin'i terk etmek istedi. Çokay, işte tam da bu sırada şaibeli bir ölüme kurban gitti. 27 Aralık 1941 tarihinde Paris'e gitmek üzereyken hayata veda eden Çokay'ın vefatının gerekçesi Alman Devleti tarafından 'tifüs' olarak açıklansa da Çokay'ın yakınları daima onun zehirlendiğini iddia etti.

Hürriyet ateşini son nefesine kadar muhafaza edip Türkistanlı gençlere miras bırakan büyük Çokay'ın kabri Berlin'deki Türk Şehitliğinde bulunuyor.

Mustafa Çokay Şokay Çokayev Çokayov Çokayoğlu Türkistan SSCB Sovyetler Orta Asya Bökeyhan Togan Kazakistan İkinci Dünya Savaşı Naziler Almanya Berlin Türk Şehitliği Fransa Paris Genç Türkistanlılar Birlik