Türklüğe Adanmış Bir Ömür: Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu
Hayatı hapislerle, sürgünlerle, çilelerle geçen, Kırım Tatarlarının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım'ın Rus işgalinden kurtulması için bugün halen sürdürmekte olduğu gayretleri ile Türklüğün abide isimlerinden biri olarak şimdiden tarihe geçmiştir.
Kırım Tatarlarının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 13 Kasım 1943 tarihinde Sudak şehri yakınlarında‚ Bozköy köyünde doğdu ve geçtiğimiz kasım ayında 77 yaşını doldurdu. Kırım'ın Ruslar tarafından yasadışı ilhakından önce Kırım'ın Bahçesaray kentinde yaşamakta olan Kırımoğlu, şimdilerde Kiev'de ikamet etmektedir.
18 Mayıs 1944 tarihinde bütün Kırım Tatarları gibi sürgün edildi ve Kırım’dan Özbekistan’a gitmek zorunda kaldı. Kırımoğlu işgal sonrasında ailesiyle birlikte sürgüne gönderildiğinde henüz altı aylık bir bebekti. Taşkent Üniversitesi'nde öğrenim görme talebi, Nazi Almanyası'nın Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ni işgale giriştiği Doğu Cephesi'ndeki Lvov-Sandomierz Taarruzu sırasında, Nazilere yardım eden ve Sovyetler Birliği'ne ihanet eden bir aileye mensup olduğu iddiasıyla reddedildi. Taşkent’te bir fabrikada tornacı olarak çalıştı. 1969 yılına gelindiğinde Kırımoğlu, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) İnsan Hakları Koruma Grubu kurucularından biri oldu.
Verdiği insan hakları mücadelesi için ömrünün 15 yılını hapis ve sürgünlerde geçirmek zorunda kalan Abdülcemil Kırımoğlu, 1970’li yıllarda kendisine karşı açılan bir davadan dolayı açlık grevi yapmaya başladı. Kırımoğlu, açlık grevini 9 ay devam ettirdi. 1986 yılında esaretten kurtulan Kırımoğlu, 1989 yılında ailesiyle birlikte gizlice anayurtları Kırım'a döndü. 1991 yılında ise Gorbaçov, Kırım Tatarlarının vatanlarına dönmesine izin verdi.
1991 senesinin Haziran ayında, Kırım Tatarlarının yürütme organı olan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) toplandı ve kendisine KTMM kararıyla "Kırımoğlu" soyadı verildi. Sonrasında Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) kuruldu ve KTMM Başkanı olarak da Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu seçildi.
Kırımoğlu, Ekim 1998’de Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından "Kırım Tatarlarının barışçıl mücadelesine katkısı" nedeniyle "Nansen Mülteci Ödülü"ne layık görüldü. Bunun yanı sıra Kırımoğlu, bir grup batılı aydın ve bilim adamı tarafından “2011 Nobel Barış Ödülü”ne de aday gösterildi. Dönemin Türk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kırım Tatarlarının Sovyet Yönetimi tarafından maruz bırakıldığı sürgünü sürekli gündemde tutan ve Ukrayna parlamentosunda Kırım Tatarlarının temsilciliğini yapan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nu 15 Nisan 2014 tarihinde, Cumhuriyet Nişanı ile taltif edildi.
2014-2019 yılları arasında “Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Tatarlarından Sorumlu Yetkilisi” görevini yürüten Kırımoğlu'nun Rusya'ya girişi 2014 yılında işgalci Rus yönetimi tarafından yasaklandı. Daha sonra, Rusya tarafından işgal edilen Türk yurdu Kırım’daki Akmescit’in, Kremlin kontrolündeki sözde Kievskiy Bölge Mahkemesi, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkardı. Kırım Tatar Türklerinin milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'na karşı, Rusya Ceza Kanunu’nun üç maddesi gerekçe gösterilerek dava açıldı.
6 Mayıs’ta Kırımoğlu’nun Kırım’a alınması için binlerce Kırım Tatarının sınırda eylem ve gösteri düzenlemesini "Radikal unsurların toplum düzenini bozma girişimi" ilan eden Rus diktatörü Vladimir Putin'in Kırım'a atadığı savcı Natalia Poklonskaya, Rusya Soruşturma Komitesi ile Rusya Federal Güvenlik Servisi’nden (FSB) eylemi düzenleyen kişilerin yakalanması ve cezalandırılmasını talep etti. Ayrıca savcı Poklonskaya, "Çubarov ve Kırım Tatarlarının eylemlerine son vermemeleri durumunda KTMM'nin kapatılacağı" tehdidinde bulundu.
Rus işgalcilerin işkenceleri altında can verdiği şayiası yayıldığı günlerde Türkiye'nin dört bir yanında cenaze namazları kılınan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım’ın Rus işgalinden kurtulması için bugün halen sürdürmekte olduğu bayretleri ile Türklüğün abide isimleriden biri olarak şimdiden tarihe geçmiştir.
Kırımoğlu, Şubat 2022'de Polonya parlamentosunun alt meclisi Sejm'in Başkan Yardımcısı Malgorzata Gosiewska tarafından Nobel Barış Ödülü'nne aday gösterildi.