Uygur Hareketi, BM'nin Doğu Türkistan Raporunun 1. Yıldönümünde Daha Güçlü Eylemler İstedi

TAKİP ET

Birleşmiş Milletler'in Doğu Türkistan raporunun üzerinden 1 yıl geçti ama Doğu Türkistan'da devam eden Uygur soykırımında bir değişiklik olmadı.

Uygur Hareketi, BM’nin Doğu Türkistan raporunun 1. yıldönümününde daha güçlü eylemler istedi. 

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofiisi'nin (UNHRC) Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlalleri ve Müslüman Türklere yönelik soykırım uygulamalarını dile getirdiği raporunun üzerinden 1 yıl geçti. Ama Doğu Türkistan’da devam eden Müslüman Türk soykırımında bir değişiklik olmadı.

Geçen günlerde Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de açıklamalarda bulunan Çin diktatörü soykırımcı Şi Cinping, bölgede devam eden soykırım politikalarının artmasını istedi. Cinping'in bu açıklamayı da BM’nin Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlalleri ile ilgili raporunun yıldönümünü yaklaştığında yapması dikkat çekti.

Uygur Hareketi yayınladığı basın bülteni ile Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi’nin Doğu Türkistan raporunun 1. yıldönümünde daha güçlü eylemler talep etti.

Uygur Hareketi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi’nin (UNHRC) insan hakları kaygılarının değerlendirilmesine ilişkin raporunun 1 yıllık yıldönümü ışığında, Doğu Türkistan’da tırmanan insan hakları krizi için küresel eylem ve artan hesap verebilirlik çağrısında ısrar ediyor. BMMYK bu raporu 31 Ağustos 2022’de yayınlamış ve Doğu Türkistan’da Uygurlara ve diğer Müslüman Türklere yönelik muamelenin insanlığa karşı suç teşkil edebileceği sonucuna varmıştır.

Bu raporun yayınlanmasına rağmen, çok az şey değişti. Bu önemli dönüm noktasında, Uygur Hareketi UNHRC’yi çabalarını yoğunlaştırmaya ve Çin hükümetine karşı sağlam önlemler almaya çağırıyor. Uygur Hareketi, UNHRC’yi şu konularda uyarmaktadır:

Uygurlara ve diğer Müslüman Türk topluluklarına karşı işlenen suçları kapsamlı bir şekilde soruşturacak bağımsız ve şeffaf bir mekanizma kurularak sorumluların uluslararası mahkemeler önünde hesap vermesini sağlayın.

Devam eden Uygur soykırımını derinlemesine araştırmak için bağımsız araştırmacılara Doğu Türkistan’a sınırsız erişim hakkı tanınmalıdır. Sınırsız erişim olmadan doğru bilgi toplamak, insan hakları ihlallerini belgelemek ve bu korkunç suçların faillerinin hesap verebilirliğini sağlamak neredeyse imkansızdır.

Doğu Türkistan’daki ciddi insan hakları krizinin kabulünü güçlendirin ve durumun ciddiyetine ilişkin küresel farkındalığı artırın.

Üye devletler ve uluslararası kuruluşlar da dahil olmak üzere uluslararası toplumu, politika ve uygulamalarında acil bir değişiklik yapılması için Çin hükümetine önemli diplomatik baskı uygulamak üzere harekete geçirin.  

Yargısız gözaltı merkezlerinin derhal kapatılmasını ve keyfi olarak gözaltına alınan tüm kişilerin serbest bırakılmasını savunun.  

Çin’in uluslararası insan hakları standartlarına uyumunu izleyin ve kamuya raporlayın ve Doğu Türkistan’daki duruma ilişkin düzenli brifingler ve güncellemeler yapmayı taahhüt edin

Uygur Hareketi başkanı Ruşen Abbas da şunları söyledi:

“Uluslararası toplumun tepkisinin, BMMYK raporunun yayınlanmasından sonra bile devam eden üzücü adaletsizliklerden Çin’i etkin bir şekilde sorumlu tutmakta yetersiz kaldığını görmek derinden cesaret kırıcıdır. Neredeyse beş acı verici yıl boyunca, kendi kız kardeşim haksız yere gözaltına alındı ve sayısız ailenin katlandığı uzun süreli acıların açık bir hatırlatıcısı olarak hizmet etti. Çin hükümetinin kitlesel gözetleme ağı, keyfi gözaltılar, zorla çalıştırma ve sistematik kültürel asimilasyon ile karakterize edilen soykırım politikaları, beklenen sonuçlar belirsizliğini korurken, hız kesmeden devam ediyor.”

Uygur Hareketi, Doğu Türkistan’daki insan hakları krizinin BMMYK ve üye devletlerden acil ilgi gerektirdiğinin altını çiziyor. Uygur Hareketi, UNHRC’yi Uygur halkının haklarını ve onurunu koruyarak dünya çapında insan haklarının koruyucusu olarak görevini yerine getirmeye çağırıyor.

uygur hareketi uygurlar uygur soykırımı çin çkp şi cinping birleşmiş milletler doğu türkistan doğu türkistan raporu