İYİ Parti Genel Başkanı seçilen Musavat Dervişoğlu, ilk grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Sözlerine önceki genel başkan Meral Akşener'e teşekkür ederek başlayan Dervişoğlu, "Ben sadece bir makamı, kürüsyü, koltuğu devralmadım. Bir bayrak teslim aldım" dedi.
Parti içinde yersiz tartışmaların anlamı olmadığını kaydeden Dervişoğlu, partisinden ayrılan isimlere çağrı yaptı.Dervişoğlu, "7 yıllık siyasi hareketimiz içerisinde mücadele etmiş, partisinden ayrılmış yol arkadaşlarıma sesleniyorum, İYİ Parti dün olduğu gibi bugün de sizindir. Gelin küslükleri sonlandırılalım ve mücadelemize devam edelim" ifadelerini kullandı.
Anayasa Tartışmaları
Dervişoğlu, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal koşullara dikkat çekerek yeni Anayasa tartışmalarına tepki gösterdi.
AKP hükümetinin mevcut Anayasa'ya uymadığını kaydeden Dervişoğlu, "Erdoğan'ın müflis ve batık gemisinden bir filika bulup kurtulma gündemidir. Yeni Anayasa tartışmalarının iktidar tarafından gündeme getirilmesindeki asıl amaç Erdoğan için yeni bir adaylık yolu açmaktır" dedi.
Dervişoğlu, özetle şu ifadeleri kullandı:
"İktidar tarafından ülke gündemine dayatılan yeni anayasa tartışmaları, Türkiye’nin değil Erdoğan’ın ve varlıklarını sayın Erdoğan’ın varlığına armağan etmiş çevresine gündemidir. Sayın Erdoğan'ın müflis ve batık gemisinden bir filika bulup kurtulma gündemidir. Yeni anayasa Türk milletinin ihtiyaçlarına yönelik değildir. Sayın Erdoğan'ın siyasi ikbaline ve ölene kadar Cumhurbaşkanı olmasına dair takviye çabasıdır."
Dervişoğlu, yeni Anayasa ile ilgili herhangi bir görüşmede yer almayacaklarını kaydetti.
'Biz Türkiye Cumhuriyetini Batılılar Sevsin Diye Kurmadık'
''Buradan Milli Eğitim Bakanı’na sesleniyorum:
Atanamayan öğretmen sayısı bir milyonu geçmiştir. AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında bu sayı 70 bin civarındaydı. Müfredatta ideolojik fanteziler peşinde koşacağına öğretmenlerin yakıcı sorunlarına çözüm bulmaya çaba sarf et.
Değerli dava arkadaşlarım; Bizler, Cumhuriyete inanan Türk milliyetçileri, adaleti ne kendimize, ne de birilerine yaranmak için talep etmiyoruz. Yahut “dış piyasalarda kredi bulmak” şöhret olmak için değil, Avrupalılar, saati sorduğunda, önce ‘şu insanları bir serbest bırakın’ dediği için de değil, o teraziyi namus ve şeref bildiğimiz için istiyoruz. Çünkü Cumhuriyeti, batılılar bizi sevsin diye kurmadık.
Türkiye Cumhuriyeti, Türk milleti, her bir ferdiyle hür, şerefli, mutlu bireyler olsun diye kuruldu. Biz demokrasiyi iktidar için inip binilen tramvay yolculuklarına abonman bileti olalım diye istemedik insanımızın sesini, insanımızın derdini Daire-i Adaletin merkezi yapalım diye istedik.
'Türkmeneli Gönül Coğrafyanızın Neresinde?'
Yaşadığımız coğrafyanın jeopolitiğinden kaynaklı riskleri her zaman ve her zeminde toptancı bir tarih şuuruyla ele almayı tercih ettik. Bir milletle, bir partiyi özdeşleştirme bataklığına hiç düşmedik.
Soruyorum:
İsrail ile ticaretin verileri ortaya dökülmese, bu ikiyüzlü oyun ne kadar devam edecekti? Bir 35.000 kişilik katliamı daha mı bekleyecektiniz?
Soruyorum:
Türkmeneli gönül coğrafyanızın neresinde? Kırım Türklerinin Putin’le ilişkilerinizde bir pul kadar değeri var mı?
Soruyorum:
Uygur Türkleri’nin Ayyıldızlı Gökbayrağı orada işkence gören, sürülen, öldürülenler yerli ve milli değerlerinizin neresindedir? Türk dış politikasını, dayatmaların uzağında
Maceralardan arınmış, aktif ama ihtiyatlı bir çizgiye ne zaman taşıyacaksınız? Sadece biz değil, millet de bu sorularımıza cevap bekliyor…
'Bırakın Adalet Yerini Bulsun İsterse Kıyamet Kopsun'
16 ay önce 30 Aralık 2022’de Ankara’da bir Cuma günü kiralık tetikçiler tarafından katledilen Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı Rahmetli Sinan Ateş cinayetinin iddianamesi tamamlandı ve mahkemeye sunuldu. Ortada 146 sayfalık bir iddianame var.
38 yıllık bir ömür, 2 kız evlat, 1 eş, 1 anne, iyi ki bu iddianameyi görmedi dediğimiz merhum 1 baba… 16 ay süren bir soruşturmanın neticesi 146 sayfalık bir hatır senedi adeta… Cinayetin tüm ayrıntılarının araştırıldığı, tüm iddiaların değerlendirildiği, tüm tanıkların ifadeleri doğrultusunda bir hukuk metninin ortaya çıktığını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz! Bu sözde iddianameyle, hiçbir iddianın araştırılmadığı, cinayetin neden işlendiğinin bile sorgulanmadığı, bilirkişi raporunda ifade edilen hiçbir hususa yer verilmediği, tanıkların ve şüphelilerin beyanlarının, sorulan sorular bağlamında ayıklandığı, hatta bir utanç belgesi olarak, acılı eşi Sayın Ayşe Ateş’in ifadesine dahi yer verilmediği, hukuk tarihine kara bir leke olarak kazınacaktır. Bu iddianame görünümlü utanç belgesinin, bir hukuk devletinde, millet adına karar verecek hiçbir mahkeme tarafından kabulü mümkün olamazdı. Bunu kaleme aldığını iddia eden savcının tüm yetkileri de zaman kaybetmeden elinden alınmalıydı.
Üzülerek öğrendik ki; iddianame diye geçen hatır senedini, asli, hukuki ve vicdani gerekçelerle iade etmesi gereken Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, maalesef kabul etmiştir. Adalet duygusunu daha iddianame aşamasında zedeleyen, hukukun üstünlüğü yerine, üstünlere hukuk tesis etmeye çalışan bir yaklaşım, bırakın Türk milletine, adalet heykeline bile hesap veremez.
İYİ Parti, 30 Aralık 2022’den beri, rahmetli Sinan Ateş’in mirası olan ailesinin yanındadır. Sinan Ateş’i katleden, katilleri azmettiren, bu cinayette parmağı olan herkesin adalet önünde hesap vermesi için tüm gücümüzle mücadelemize devam edeceğiz. bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun!
Suçluları koruyan iddianamelerle en fazla adaletin gecikmesini sağlayabilirsiniz. Ama adaletin tecellisini ve tesisini engelleyemezsiniz.
“Bozuk adalet yeter artık!
Acemi ellerle yoğrulan, iyi pişirilmemiş adalet yeter!
Yeter katıksız, kara kabuklu adalet!
Dura dura bayatlayan adalet yeter! “
'Rahmetli Fırat Çakıroğlu Şehit Edildiğinde, Kabrinin Başında Ben Vardım'
Sosyal medya hesapları üzerinden Müsavat Dervişoğlu nerede diye soranlara sesleniyorum:
Rahmetli Fırat Çakıroğlu şehit edildiğinde, kabrinin başında ben vardım. Rahmetli Sinan Ateş şehit edildiğinde de tabutunun başında yine ben vardım. Bu sorularınızı orada olamayanlara yöneltin.
Tüm şehitlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun! Ve herkes iyi bilsin ki; “Ya Adalet Ya Kıyamet” diyenler elbet kazanacaktır!
Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyor, Yüce Allah’a emanet ediyorum.''
"Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun!" ifadesi Latince "Fiat iustitia, et pereat mundus" ifadesinin Türkçe karşılığı olsa gerek. Bahadırhan Bey kesin biliyordur, umarım bahseder.