Satterfield, ülkesinde ocak ayında kabul edilen Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’na (NDAA) dikkat çekerek ABD yönetiminin artık bu konuda Kongre’ye karşı yeni yükümlülükleri olduğunu hatırlattı. Satterfield’in işaret ettiği yasadaki düzenlemeler arasında, S-400’leri envanterinde bulundurduğu sürece Türkiye’ye yaptırım uygulanması da yer alıyor.
Sattarfield, S-400 krizi için “Bu çetfefilli veya kurnaz bir şekilde çözülebilecek bir sorun değil” dedi ve krizin ancak Türkiye’nin S-400’leri elden çıkarmasıyla çözüme ulaşabileceğini, bu yüzden temasların bu seçeneğe odaklanması gerektiğini vurguladı.
Artık F-35’ler ile S-400’lerin uyumlu olup olmamasının bir tartışma konusu olamayacağını dile getiren ve Trump hükumetinin aralık ayında uyguladığı CAATSA yaptırımlarını hatırlatan Satterfield “Yaptırımlar Türkiye’nin elinde S-400 olduğu için uygulandı, uyumlu olup olmadığından değil. Kongre yasada bunu açıkça tanımladı, bunun çözülmesini istedi” görüşünü dile getirdi.
Satterfield, Türkiye’nin F-35’lerin ortak üretim programına tekrar alınması ve potansiyel olarak Patriot hava savunma sistemi almasının S-400’leri elden çıkarılması şartıyla tekrar konuşulabileceğini kaydetti. Satterfield, bu konuların tartışılabilmesi için "Kongre’ye Türkiye’nin elinde S-400 olmadığını kanıtlamak zorunda olduklarını" dile getirdi.