6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan binalarla ilgili davalar devam ediyor. Ancak Adana'da 65 kişiye mezar olan Tutar Yapı sitesiyle ilgili davada binanın takipsizlik verildiği belirtildi.
TamgaTürk'ün konuştuğu depremzedeler savcılığın soruşturmayı üstünkörü yaptığını öne sürerek soruşturmayı yürüten savcı Y.G.'den şikayetçi olacaklarını bildirdi.
Depremzedeler şikayet dilekçelerinde savcının kolonu kesildiği ve bu yüzden yıkılarak 65 kişiye mezar olduğu belirtilen binayla ilgili tanık ifadelerini yok saydığını, ek rapor almaya ihtiyaç duymadan "kopyala-yapıştır" şeklinde hazırlanan bilirkişi raporuyla karar verdiğini belirtti.
Bilirkişi raporunda binada kullanılan beton ve demirin mevzuatta öngörülenden düşük değerlerde olduğu belirtildi. Ancak depremzedelerin ve tanıkların ifadelerine göre yıkılan C bloğun aksine aynı malzemeyle yapılan A, B ve D bloklarının ayakta kaldı. C bloğun yıkılmasının sebebinin kolonların kesilmesi olduğu bununla ilgili de O.B ve B.B.'nin sorumlu olduğu belirtildi.
Yıkılan blokta hayatını kaybedenlerin yakınları Twitter'dan konuyla ilgili tepki göstererek karara itiraz edeceklerini belirtti.
TamgaTürk'e konuşan depremzedelerin avukatı Mehtap Akyüz Özcan şunları kaydetti:
"Tutar Yapı Sitesi, Yurt Mahallesinde 4 bloklu bir site, depremde sadece C blok yıkıldı. C bloğun ikiz bloğu olan B bloktan dışarıya doğru konulan sandalye bile düşmedi. Ayakta kalan binalar az hasarlı olarak tespit edildi ve insanlar ikamet etmeye devam ediyor.
Benim de aynı binada akrabalarım vefat etti. 2020 yılında C bloku satın alan kişiler yıkım boyutunda bir tadilat yapmışlar. Zemin ve birinci katlar birleştirilerek içeriden merdivenle dubleks yapı haline getirilmiş. Yumuşak kat oluşumuna sebep vermişler. Zemin katta duvarları tamamen ortadan kaldırmışlar. Yol üzerinde gelen kısmı da tamamen cam yapmışlar. Uzmanların belirttiğine göre bu durum yumuşak kat oluşumuna sebep verebiliyor.
Savcılık ise iddialarımızı araştırmaya bile gerek görmedi, kovuşturmaya gerek yok kararı verildi. Bu tadilatı görenlerin olduğu ve belediyeye de şikayet edildiğini belirttik. 2020 yılında Alaatin Özdoğru, Ali Dalkılıç, Ali Toker tarafından belediyeye dilekçe verilmiş ancak kendisi de kusurlu olan belediye, bu dilekçenin olmadığını söyleyip evrakları vermedi.
Biz kovuşturmaya yer yok kararına itiraz ettik.
Savcılığın iddianamesinde sorumluluk 2008 yılında vefat eden müteahhide ve binanın taşıyıcı sistemini yapan inşaat mühendisine yüklendi. Yargılanması istenen tek isim binanın taşıyıcı sistemini yapan inşaat mühendisi.
Biz diyoruz ki 4 bloklu site yapılıyor; 3'ü sapasağlam ayakta ve insanlar içinde oturuyor. Binalarda sıkıntı olmadığı da tespit edilmiş. Bilirkişi raporunda da kolonların kesildiği tespit edilememiş ancak bununla ilgili bir çalışma yapılıp yapılmadığı belirtilmiyor sadece demirin ve malzemenin kalitesinden bahsediliyor. Peki müteaahhit ve mühendis sadece bir binada mı kötü malzeme kullandı? Belli ki C bloğun sonradan yapılan tadilatlarla statiği bozuldu. İkiz bloktaki dışarıya doğru konulan sandalye bile yere düşmemiş, ancak C blok yıkıldı.
Bunun incelenmesini ve iddialarımızın araştırılmasını istiyoruz. Tadilatı yaptıranlar ifadeye dahi çağrılmadı. Şüpheli olan şahısların en azından ifadeleri alınır. İfadeler alınmadı, tanıklarımız dinlenmedi. Özetle sebebini bilemediğimiz bir şekilde etkili bir soruşturma yürütülmedi. İfadeye çağrılmamış olmaları hukuk açısından bir skandal."