Euronews'in haberine göre, Hizbullah üyeliğinden dolayı cezaevinde olan Abdullah Yalçın isimli kişi, 2010 yılında cezaevinde toplu cuma namazları düzenlenmesi ve kendisinin de buna katılması talebinin "güvenlik" gerekçesiyle reddedilmesinden dolayı AİHM'ye başvurmuştu.
Başvuruyu değerlendiren AİHM, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9. maddesini ihlal ettiği görüşüne vardı.
Türkiye’de yetkililer, özellikle yüksek güvenlik önlemleri alınan bu cezaevinde toplu halde bir araya gelmenin güvenlik sorunu teşkil edeceği ve toplu halde namaz için gerekli salonun bulunmamasını gerekçe göstererek bu başvuruyu kabul etmemişti.
Diyarbakır Mahkemesi de, başvuru sahibinin şikayetini geri çevirmişti. Başvuru sahibi, haftada bir gün spor etkinliği için düzenlenen salonun, toplu cuma namazı kılmak için kullanılabileceğini iddia etmişti.

Başvuruyu değerlendiren AİHM, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9. maddesini ihlal ettiği görüşüne vardı.
Türkiye’de yetkililer, özellikle yüksek güvenlik önlemleri alınan bu cezaevinde toplu halde bir araya gelmenin güvenlik sorunu teşkil edeceği ve toplu halde namaz için gerekli salonun bulunmamasını gerekçe göstererek bu başvuruyu kabul etmemişti.
Diyarbakır Mahkemesi de, başvuru sahibinin şikayetini geri çevirmişti. Başvuru sahibi, haftada bir gün spor etkinliği için düzenlenen salonun, toplu cuma namazı kılmak için kullanılabileceğini iddia etmişti.
