AKP'li Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, terör örgütü HTŞ'nin yönetimi ele geçirdiği Suriye’de yeni yönetim ile deniz yetki alanı anlaşması yapacaklarını söyledi.
Suriye'deki Beşer Esad’ın devrilmesinin ardından, Türkiye ile Suriye arasındaki diplomatik ilişkiler yeniden şekillenmeye başladı.
İlk olarak Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı AKP'li İbrahim Kalın Şam'a giderek Emevi Camii’nde namaz kıldı.
Ardından AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yakın bir zamanda Şam’ı ziyaret edeceğini duyurdu.
Geçen hafta Bakan Fidan, Şam’da HTŞ elebaşı Colani ile bir araya geldi. Erdoğan’ın da bu hafta Şam’a gideceği iddia ediliyor.
“Suriye'de Acil Eylem Planı Çalışıyoruz”
Son olarak AKP'li Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Anadolu Yayıncılar Federasyonu'nun 'Anadolu Sohbetleri' programında medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Bakan Uraloğlu, Suriye'nin yeniden yapılandırılması konusuna değinerek, Suriye'de her şeye ihtiyaç olduğunu söyledi. Uraloğlu, Suriye'de 5 havalimanı bulunduğunu, bunlardan Şam Havalimanı'nda geçen yıl 100 bin, Halep'te 50-60 bin civarında yolcunun seyahat ettiğini belirtti.
Geçen hafta Suriye'ye giden heyetin bu iki havalimanında 2 gün inceleme yaptığını anlatan Uraloğlu, "Bir kere hiçbir radar sistemi yok. Cep telefonlarında takip ettiğimiz hava radar uygulaması var; o cep telefonu aplikasyonundan hava radarı yönetmeye çalışıyorlar. Ne kadar sağlıklı; asla sağlıklı değil. 1990'lardaki tüplü bilgisayar monitörlerinden var. Doğru dürüst x-ray cihazı yok, dedektörleri yok. Pistlerde ciddi eskimeler var. İlk yapılan Şam ve Halep seferi tamamen pilotların inisiyatifiyle yapılmış, görerek şartlarda, hiçbir sistem olmaksızın yapıldı. Arkadaşlarımız tespit yaptı, bir eylem planı ortaya koyduk. İlk etapta Şam Havalimanı'nı ayağa kaldırmayla ilgili Devlet Hava Meydanları İşletmemizle beraber bir vaziyet alacağız" dedi.
"Demiryolu Bütünlüğünü Şam'a Kadar Sağlayacağız"
Uraloğlu, demir yolları ile ilgili henüz sahada bir tespit yapmadıklarını belirterek, "Hızlıca o tespiti yapıp, ondan sonra demir yolu bütünlüğünü Şam'a kadar sağlamayla ilgili bir vaziyet alacağız. Kara yollarında da durum nedir onlara vaziyet ediyoruz. Ama Türkiye'nin operasyon yaptığı bölgeleri biliyoruz. Oralarda birçok iş yaptığımızı söylemek isterim kara yolları noktasında. Yıkılan köprüleri tamir ettiğimizi söyleyebilirim. Haberleşme noktasında birçok yerde normal bir iletişim yok. Bunlarla ilgili gerekli tespitleri yapacağız. Bakanlık olarak bunları hayata geçirmeye çalışacağız" dedi.
Uraloğlu, Suriye'nin parasının işgalci Rusya tarafından basıldığını belirterek, "Düşünün, bir ülkenin parasını başka bir ülke basıyor. Türkiye bu noktada da muhtemelen bir destek verme noktasında olacak. Dışişleri Bakanlığımızın ve Milli İstihbarat Başkanlığımızın koordinasyonunda bu çalışmaları yürütmeye başladık. Bundan sonra biraz daha profesyonel şekilde; ama gecikmeksizin inşallah gerekli tespitleri yaparak, oralara yardımcı olmaya gayret edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Doğu Akdeniz'deki Çıkarlarımız İçin Vaziyet Alacağız"
Bakan Uraloğlu, Suriye'nin Akdeniz'e açılan önemli bir kapı olduğuna vurgu yaparak, "Limanlarının neredeyse hiç gelişmediğini biliyoruz. Oralara muhtemelen belli yatırımların yapılması noktasında tespitlerimiz ve gayretlerimiz olacak. İlerleyen zamanda bir deniz yetki anlaşması muhtemelen yapılıp, Doğu Akdeniz'deki çıkarlarımızın korunması noktasında vaziyet almamız kesinlikle söz konusu olacak. Ticaret noktasında Şam ve Suriye'nin bir tarihi var. Onu yeniden canlandırma adına elimizden geleni yapacağız. Bu birebir Dışişleri Bakanlığımızın yürüttüğü ve bizlerden de bilgi aldıkları bir çalışma. Bu çok yeni değil. Biz 'Suriye ile bir gün ilişkiler normalleşir, öyle bir anlaşma yaparsak' şeklinde bu hep kafamızda vardı. Ama şu anda bir hükümet ancak kuruluyor. Geçici hükümet kurulup, sonrasında kalıcı hükümete doğru gidecek. Buna kafa yoruyoruz. Ama hemen hazırladık, 'taslak budur' değil" diye konuştu.
"Oradaki Yetkinlik Sahamızı Genişletir"
AKP'li Bakan Uraloğlu, anlaşmanın Türkiye açısından avantajlarına da değinerek, "Böyle bir anlaşma oradaki hem Suriye'nin, hem bizim etkinlik ya da yetkinlik sahamızı genişletir ve oradaki her türlü petrol ve hidrokarbon arama noktasında uluslararası hukuku da dikkate alarak, her türlü yetkiyi iki ülke olarak paylaşmış ya da genişletmiş oluruz. Tabii orada Lübnan var, İsrail var. Mutlaka onları da dikkate alarak, bize en yakın coğrafya Suriye'yi düşündüğümüzde tamamen o bölgenin iki ülkenin net bir şekilde kontrolünde olması söz konusu olacak. Bunun için otoritenin kurulması lazım. Bakın orada memurların maaşlarının verilmesi lazım. Silahlı grupların silah bırakması ile ilgili gündem var. Bu kesinlikle gündemde olur; ama bugünün gündemi olduğunu söylersek çok doğru olmaz" dedi.
Bakan Uraloğlu, Türkiye ve Suriye arasındaki uçak seferlerine ilişkin, "Uluslararası uçuşlar noktasında biraz sıkıntı var. Belki ilk etapta Şam-İstanbul'u sağlarsak zaten bütün dünyaya biz onları açmış oluruz. Bir tarih vermem biraz erken olur; ama saha çalışması, tamir, onarım çalışması ve sistemlerin kurulması ile ilgili çalışmalarımızı başlattık. Çok da ötelemeden bir an önce bunu hayata geçiririz" ifadelerini kullandı.
"Acil Eylem Planıyla Yapacağız"
Bakan Uroloğlu, Suriye'de amaçlarının ilk etapta tespitleri yapmak olduğunu söyleyerek, "Dışişleri Bakanlığımız koordinasyonunda tespitleri yapmaya başladık. Havalimanları ile ilgili bir rakam da çıkardık. İlk etapta kendi imkanlarımızla ne yapabiliriz, bunu ortaya koyacağız ve bu iradeyi göstereceğiz. TİKA aracılığıyla olsun, AFAD aracılığıyla olsun, bu kurumlarımız aracılığıyla gerekli destekleri de sağlayacağız. Bunlar bir acil eylem planıyla yapılacak olanlar; ama devamı ile ilgili mutlaka oraya ciddi finansmanların sağlanması gerektiği noktasında bir çalışmamız da olacak" dedi.
Bakan Uraloğlu, Suriye'deki çalışmalar için 5 yılın kısa bir süre olduğunu söyleyerek, "Yani 5 sene gibi bir sürede toparlanır mı hemen toparlanması mümkün değil, 10 sene muhtemelen sürecektir. Ama buradaki aciliyeti, öncelikleri doğru tespit edip, ona göre dokunmak niyetimiz" dedi.
Editör: Betül Gafa