AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Kabine Toplantısı sona erdi. Toplantının ardından kameraların karşısına geçen AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulunuyor.
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Dünyanın ve bölgemizin, savaşların, çatışmaların, siyasi, ekonomik krizlerin, sosyal çalkantıların kıskacında sancılı bir dönemden geçtiği şu günlerde Türkiye rotasından sapmadan ilerliyor. Hiç şüphesiz hayat pahalılığı ve enflasyon gibi sonuçları bize de yansıyor," diyen Erdoğan şöyle devam etti:
"2023 hedefleri ve 2053 vizyonumuzla sembolleştirdiğimiz kendi yol haritamıza bağlı kalmaya başardık. Türkiye küresel üretim, lojistik sistemindeki yeni arayışları durumundadır.
Artık her alanda kendi ayaklarının üstünde durabilen, tüm dostlarına ve kardeşlerine destek verebilen bir Türkiye var. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını adım adım yürütüyoruz. Hiçbir açık ve gizli oyunun bizi bu hedeften uzaklaştırmasına izin vermiyoruz.
Ülkemizin önü yıllarca siyasi istikrarsızlıkla, suni ekonomik krizlerle, terör örgütleri, vesayet, darbelerle, evrensel kavramların arkasına gizlenmiş sinsi projelerle kesilmiştir. Bizim dönemimizde de farklı görünüm ve yöntemlerle hep sahnelendi.
Demokrasi ve kalkınma reformlarımızı hayata geçirirken kirli oyunları bozarak bugünlere geldik. Hak ve özgürlük alanlarını genişleterek ülkemizi vesayetin boyunduruğundan milletimizle kurtardık.
Ülkemizin bağrına yerleştirilmiş bir bomba olan FETÖ ihanet çetesini canımızı ortaya koyarak milletimizle birlikte tepeledik. Yaptığımız sınır ötesi harekatlarla sınırlarımıza dayanan tacizleri milletimizle püskürttük. İnsanlığın yakın tarihte yaşadığı en büyük sağlık krizi olan koronavirüs salgını olan üstesinden sağlık sistemimizin gücü, dirayetli yönetimimizle, milletimizle hep beraber el ele yok ettik."
İnşallah bugünkü ve bundan sonraki tüm sınamaları da 85 milyon hep birlikte aşarak bizden sonraki nesillere hak ettikleri Türkiye'ye bırakacağız. Hedeflerimize ulaşmakta bir el uzatımı mesafe kalmışken hayat pahalılığı ile vatandaşlarımızın zor günler geçirdiğini biliyoruz. Dar gelirli vatandaşlarımızın alım gücündeki düşüşün farkındayız.
Yılbaşında asgari ücretten işçi, memur, emekli maaşlarına kadar geniş alanda ciddi artışlar yaptık. Temmuz ayında enflasyon farkı artışları ve diğer düzenlemelerle alım gücünü daha da iyileştireceğiz. Sadece geçtiğimiz ay milletimizin farklı kesimlerine sağladığımız sosyal desteklerin tamamı 5,3 milyar liradır.
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Dünyanın ve bölgemizin, savaşların, çatışmaların, siyasi, ekonomik krizlerin, sosyal çalkantıların kıskacında sancılı bir dönemden geçtiği şu günlerde Türkiye rotasından sapmadan ilerliyor. Hiç şüphesiz hayat pahalılığı ve enflasyon gibi sonuçları bize de yansıyor," diyen Erdoğan şöyle devam etti:
"2023 hedefleri ve 2053 vizyonumuzla sembolleştirdiğimiz kendi yol haritamıza bağlı kalmaya başardık. Türkiye küresel üretim, lojistik sistemindeki yeni arayışları durumundadır.
Artık her alanda kendi ayaklarının üstünde durabilen, tüm dostlarına ve kardeşlerine destek verebilen bir Türkiye var. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını adım adım yürütüyoruz. Hiçbir açık ve gizli oyunun bizi bu hedeften uzaklaştırmasına izin vermiyoruz.
Ülkemizin önü yıllarca siyasi istikrarsızlıkla, suni ekonomik krizlerle, terör örgütleri, vesayet, darbelerle, evrensel kavramların arkasına gizlenmiş sinsi projelerle kesilmiştir. Bizim dönemimizde de farklı görünüm ve yöntemlerle hep sahnelendi.
Demokrasi ve kalkınma reformlarımızı hayata geçirirken kirli oyunları bozarak bugünlere geldik. Hak ve özgürlük alanlarını genişleterek ülkemizi vesayetin boyunduruğundan milletimizle kurtardık.
Ülkemizin bağrına yerleştirilmiş bir bomba olan FETÖ ihanet çetesini canımızı ortaya koyarak milletimizle birlikte tepeledik. Yaptığımız sınır ötesi harekatlarla sınırlarımıza dayanan tacizleri milletimizle püskürttük. İnsanlığın yakın tarihte yaşadığı en büyük sağlık krizi olan koronavirüs salgını olan üstesinden sağlık sistemimizin gücü, dirayetli yönetimimizle, milletimizle hep beraber el ele yok ettik."
İnşallah bugünkü ve bundan sonraki tüm sınamaları da 85 milyon hep birlikte aşarak bizden sonraki nesillere hak ettikleri Türkiye'ye bırakacağız. Hedeflerimize ulaşmakta bir el uzatımı mesafe kalmışken hayat pahalılığı ile vatandaşlarımızın zor günler geçirdiğini biliyoruz. Dar gelirli vatandaşlarımızın alım gücündeki düşüşün farkındayız.
Yılbaşında asgari ücretten işçi, memur, emekli maaşlarına kadar geniş alanda ciddi artışlar yaptık. Temmuz ayında enflasyon farkı artışları ve diğer düzenlemelerle alım gücünü daha da iyileştireceğiz. Sadece geçtiğimiz ay milletimizin farklı kesimlerine sağladığımız sosyal desteklerin tamamı 5,3 milyar liradır.
"Dengesiz Fiyatlamalara Karşı Mücadele Ediyoruz"
Doğalgaz tüketim desteği olarak son iki ayda 114 milyon lirayı aşkın kaynağı vatandaşlarımıza aktardık. Bu vesileyle şu hususu da kamuoyuyla paylaşmak isterim; ekonomi programımızın merkezinde istihdamı korumak ve geliştirmek vardır.
İşsizlik sebebiyle ailesi ve çevresi karşısında boynunun bükük dolaşmayan anlayışla ekonomiyi yönetiyoruz. Yaptığımız yatırımların meyvelerini toplama vaktidir. Bugün ihracatı ithalatı geçen bir ülke durumuna gelmiştir. Enerji fiyatlarında 10 kata varan artışlar ürün maliyetlerinde de ciddi artışlara yol açıyor.
Bazı ürünlerdeki fiyat artışları ne enerji fiyatları yükselişi, ne döviz kuru ne de enflasyonla izah edilmeyecek seviyelerdedir. Sırf aç gözlülük, fırsatçılık, tamahkarlıktan kaynaklanan fiyat artışları hukuk değil ahlak meselesidir.
Dengesiz fiyatlamalara karşı mücadele ediyoruz. Denetimleri sıkılaştırdık. Stokçuluk ve fiyatları etkileme ile ilgili cezaları da yeniden düzenliyoruz. Üretim maliyetlerini dengeleyerek arzı arttırmaya ve fiyatları istikrara kavuşturmaya yönelik hazırlıklar yürütüyoruz.
Sabırla, azimle, inançla yürüdüğümüz bu yolun sonu ülkemizin selametine, milletimizin refahına, insanımızın huzuruna çıkmaktadır. Yeter ki kendimize güvenerek, umudumuzu canlı tutarak, vizyonumuzu genişleterek daha çok çalışalım, üretelim, mücadele edelim. İşte o zaman aydınlık geleceğin bizi beklediğini hep birlikte göreceğiz.
Siyasetteki 40 yılı aşkın tecrübemize, belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı olarak ülke yönetimindeki 30 yıla yaklaşan birikimine güveniyoruz. 85 milyon vatandaşımızın gücüne itimatımızla inşallah bu mücadeleyi de zaferle taçlandıracağız.
Siyaset ve toplum mühendislikleriyle Türkiye'yi yönlendirme devri artık bitmiştir. Bu vesile ile ülkemiz gündemindeki kimi hususlarla ilgili yürüttüğümüz hazırlıklar sonunda ortaya çıkan müjdeleri paylaşmak istiyorum.
İlk müjdemiz konut almak isteyen vatandaşlarımız ve konut yapan firmalarımızla ilgilidir. 1 milyon 100 binin üzerindeki konutla vatandaşlarımızı uygun şartlarda ev sahibi yapmıştık.
Bankacılık sektörünün verdiği uygun kredilerle milyonlarca vatandaşımız ev sahibi olmuştu. Son olarak küresel ekonomide fahiş yükselişler sebebiyle konut inşasında yavaşlama, konut fiyatlarında çok büyük artışlar yaşandı.
10 Yıl Vadeli Yüzde O.99 Faizli Konut Kredisi
Vatandaşlarımızı konut sektöründeki bu dalgalanmaktan korumak amacıyla bir dizi tedbiri hayata geçirme kararı aldık.
Birinci pakette, ilk defa tek konut sahibi olacak vatandaşımıza 2 milyon değere sahip birinci el satın almamalar için 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0,98 faizli konut kredisi sağlıyoruz.
Konut değeri 2 milyon lira ile sınırlı bu paket aylık 0,89 faizli konut kredisi içeriyor. Bu paketin amacı da döviz ve altın varlıkların Türk Lirasına dönüşünü teşvik etmektir.
Mayıs ayı başı itibariyle asgari yüzde 40'ı tamamlanmış, asgari yüzde 50'si satılmamış inşaat projelerin tamamlanabilmesi için 20 milyar liralık kaynak ayırdık. 1 yıl boyunca konut fiyatlarını sabit tutma taahhüdü veren firmalarımız belli rakama kadar 36 ay vade ile bu finansmandan yararlanabilecek.
Böylece konut arzının artmasını, fiyatların dengeye gelmesini hedefliyoruz. TOKİ vasıtasıyla yürüttüğümüz düşük maliyetli, satış fiyatlı sosyal konut projelerine hız veriyoruz. Düşük gelirli vatandaşlarımız için TOKİ'ye 30 milyar liralık finans sağlayacağız.
Küçük ölçekli müteahhitlere şehir içindeki küçük parsellere konut yapabilmeleri için metrekaresini belli fiyatın üzerinde satamamaları şartıyla uygun maliyetli kredi kullandıracağız.
Rezerv alanlarda yapılan uygun maliyetle desteklenen konutlar da 5 yıl süreyle satışa tabi olacaktır. Denetimde TOKİ ve Emlak Konut gibi birikimi olan kurumlarımızı da kullanacağız.
Ada düzeyinde sadece hak sahiplerine yönelik uygun maliyetli kredilerle kentsel dönüşüm projelerini hızlandıracağız. Hak sahipleriyle müteahhitlerin bir araya gelerek yürütecekleri projelerin denetimlerini daha sıkı şekilde gerçekleştireceğiz.
Yerli ve milli pasaport üretimini ülkemizde gerçekleştirecek altyapıyı kurduk. Yeni pasaportumuzun sayfaları Topkapı Sarayı ile başlayıp, 1. Meclis'le sona eriyor, tam ortasında Ayasofya Camisi bulunuyor.
"Milletimizin Gönül Sınırları Bambaşkadır"
Bin yıllık vatanımız Anadolu tarihin her döneminde çeşitli sebeplerle diğer coğrafyalardan gelen insanlara kucak açmış yurt olmuştur. Başı dara düşen, hayatı ve geleceği tehdit altına giren tüm kardeşlerimiz yönünü Anadolu'ya çevirmiştir.
Hep birlikte vatanımızı, ezanımızı, bayrağımızı, istiklalimizi, istikbalimizi korumak ülkemizi geliştirmek, milletimizi kalkındırmak için çalıştık, çabaladık. Sık sık dile getirdiğimiz gibi bizim devletimizin sınırları başka milletimizin gönül sınırları bambaşkadır.
Tarih ve medeniyet birlikteliğimizin olduğu coğrafyalardaki kardeşlerimizle çok hasbi, yakın bağlarımızın olduğunu kimse inkar edemez. 1. Dünya Savaşı ve milli mücadelenin ardından yeni devletimiz Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğumuzda gönül coğrafyamızdaki milyonlarca insan Anadolu'ya geldiler.
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki nüfusumuzun neredeyse yarısı sınırlarımızın d ışından gelen insanlardan oluşuyordu. Balkanlardan Kafkaslara kadar her yerde başı dara düşen kardeşlerimize kapılarımız açık oldu. Eski Yugoslavya topraklarınan, Bulgaristan, Romanya, Doğu Türkistan, İran, Orta Asya, Afganistan, Bosna'dan, Kosova'dan milyonlarca aile ülkemize sığındı.
Suriyelileri Göndermeye Hiçbirinizi Gücü Yetmez
Şimdi Bay Kemal ne diyor 'Biz bunların hepsini tekrar Suriye'ye süreceğiz'. Bunları yapamayacaksın, bunları yapmaya da hiçbirinizin gücü yetmez. Zira biz Ensar kültürü ile yetişmişiz. Muhacir kültürünün ne olduğunu iyi biliriz. Biz sizler gibi bu toprakları hüdainabit bulmadık.
Biz ensar kültürüyle yetişmişiz. Muhacirin ne olduğunu biliriz. Bu topraklarda verilen mücadelenin ne olduğunu gayet iyi biliriz. 3 milyon 700 bin Suriyeli bizim kardeşimizidir. Biz kardeşlerimize sahip çıkacağız. Bay Kemal sen terör destekçileri ile yürümeye devam et.
"Biz Suriyeli Kardeşlerimizle Yürümeye Devam Edeceğiz"
Şu anda 3 milyon 700 bin Suriyeli bizim kardeşimizdir. Biz bu kardeşlerimize, sahip çıktık, çıkıyoruz, çıkacağız Bay Kemal. Senin ortakların varsın PKK terör örgütü mensupları olsun. Sen onlarla Ankara'dan yürümeye devam et. Biz bu kardeşlerimizle Ensar ve Muhacir kardeşlerimizle yürümeye devam edeceğiz.
Körfez savaşı başladığında Irak'tan ülkemize gelen 1 milyon kişinin tamamına yakının savaşın ardından evlerine geri döndü. Suriye'den yaklaşık 4 milyon kişi ülkemize geldi. Şimdi Suriye'nin kuzeyinde briket evleri yapıyoruz. Çatışmaların halen devam ettiği, terör örgütlerinin saldırılarını sürdürdüğü, siyasi birlik ve toprak bütünlüğünün henüz sağlanamadığı Suriye'nin istikrara kavuşması için her türlü gayreti gösteriyoruz.
Uluslararası yardım kuruluşlarının desteği ile 4 milyon kişinin de İdlib başta olmak üzere bulundukları yerde kalmalarını sağlıyoruz. Güvensiz ortamın sürmesi ülkemizdeki Suriyelilerin sayısının azalmasının önüne geçti.
Türkiye bu yükün büyük bölümünü hem kendi sınırları içinde hem de Suriye topraklarında üstlenmek zorunda kaldı. Geçtiğimiz yıl 100 bin briket evi projesini başlattık. 50 bini tamamladık. Bu sayıyı daha da arttırmamız mümkün olabilir.
Suriye'de 200 Bin Konut İnşası
Şimdi yeni bir adım daha atıyoruz. Uluslararası yardım kuruluşlarının finansmanıyla Suriye topraklarında 13 ayrı yerde gereken tüm altyapıya sahip 200 bin konut inşa edilmesini sağlıyoruz. Amacımız 1 milyon Suriyelinin tüm insani şartlara sahip bu şehirlere geri dönüşünü temin etmektir.
Kurumlarımızın yaptığı çalışmalar bu geri dönüş için 1 milyondan daha fazla sığınmacının gönüllü olduğunu göstermektedir. İnşallah çalışmalar ilerledikçe bu sürecin ayrıntılarıyla ilgili bilgileri kamuoyuyla paylaşacağız.
Harekatlarımız sayesinde sınırlarımızı saldırılara karşı korunaklı hale getirdik. Ülkemiz içindeki Suriyeli sığınmacılar ile diğer statülerde yaşayan yabancıları da yakından takip ediyoruz. Tüm yabancıların oturma ve çalışma düzenleri belirli kurallara bağladık. Kurallara uymayanları sınır dışı ettik.
Yıllardır geri kalmışlık, açlık, sefaletin pençesinde kıvranan yerlerden bize yönelik insan akışı mevcuttur. Çeşitli yollarla sınırlarımıza giren, ülkelerine gönderdiğimiz düzensiz göçmen ayısı 320 bini aşmıştır.
Savaşın başlamasıyla Ukrayna'dan ülkemize gelen sayı 100 bine yaklaştı. Bu akına en çok muhatap olan devlet olmamıza rağmen krizi insani duyarlılıklara halel getirmeden yönetmeyi başaran ender ülkelerin başında geliyoruz.
Bu aziz millete tek parti faşizmin yaşattığı Boraltan köprüsü faciasını bir daha biz yaşatmayacağız. Mazlumları katillere teslim etmeyeceğiz. Fitnecilerin yalan, yanlış, çarpıtma üzere kurulu nefret kampanyaları hiçbir zaman vatandaşımızın kalbini bulandırmasın."