AKP'li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2025-2026 eğitim öğretim yılından itibaren okullarda serbest kıyafet uygulamasının sona ereceğini ve yeniden forma uygulamasına geçileceğini açıkladı.
Tekin’in duyurusu, AKP iktidarı boyunca eğitim politikalarındaki istikrarsız ve günübirlik karar alma pratiğini bir kez daha gündeme taşıdı.
Bahçelievler’deki 15 Temmuz Şehitleri İlkokulu’nda karne dağıtan Tekin, yıl sonu etkinliklerinin ardından düzenlediği basın toplantısında konuştu. Bakan, forma kararının okul yönetimleri, öğretmenler ve okul aile birlikleriyle yapılan istişareler sonucunda alındığını belirtse de, kamuoyunda asıl tartışma eğitimdeki sürekli yön değişiklikleri üzerinde yoğunlaştı.
Milli Eğitim Politikaları Deneme Tahtası mı?
AKP iktidarında Milli Eğitim Bakanlığı'nın son 20 yılda 8 kez el değiştirmesi ve her bakanla birlikte eğitim sisteminin yeniden tasarlanması, uzmanlar tarafından "yapboz yönetimi" olarak tanımlanıyor. Serbest kıyafet uygulaması 2012 yılında AKP hükümeti tarafından “özgürlük” ve “bireysel tercihlere saygı” gerekçesiyle getirilmişti. Aradan geçen 12 yılın ardından aynı iktidar, bu kez “disiplin” ve “birlik” gerekçesiyle serbestliği kaldırıyor.
Pedagojik mi, Politik mi?
Eğitimciler ve veliler, kararın pedagojik temellere değil, ideolojik yönlendirmelere ve siyasi popülizme dayandığını öne sürüyor. Giyim serbestisiyle öğrenciler arasındaki eşitsizliklerin görünür hale geldiği savunulsa da, esas sorun olarak AKP döneminde giderek derinleşen eğitimde fırsat eşitsizliği, nitelik kaybı ve liyakatsiz yönetim gösteriliyor.
Kaç defa söyledik zaten kıyafet serbestisinin nelere mal olacağını. Memursen gibi disiplinsizlik ve laçkalık teşvik eden woke sendikalarının etkisinde kalmanın sonucu. Okullarda eskisi gibi ilkokullarda önlük ve ortaokul ve liselerde ceket ve kravat olmalı ki öğrenci öğrenciye benzesin. Ayrıca öğretmenlere de takım elbise ve kravat zorunluluğu getirilmeli.