Ankara'nın Sincan ilçesinde buluşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ana dilde eğitimden Suriyelilerin geri gönderilmesine kadar tepki çeken açıklamalarda bulundu.
"Çerkez Vatandaşlarımız Çok Endişeli"
Babacan, "Biz ana dilini temel bir hak olarak görüyoruz. Ana dilinin öğrenilmesi, geliştirilmesi temel bir hak. Çerkez vatandaşlarımız mesela çok endişeli, bizim dilimiz yok oluyor diyorlar. Biz de bilmiyoruz, çocuklarımız zaten hiç öğrenemiyor ama bu yaşamalı diyorlar. Bunlar en doğal hakkı. Siz bunu oylatamazsınız. Elinden de alamazsınız. Sadece tanırsınız o hakkı" diye konuştu.
"Suriyelileri Geri Gönderemezsiniz"
Türkiye'de sayıları bile bilinmeyen kayıtsız birçok kaçak göçmen bulunduğunu belirten Babacan, "Taliban rejimi hakim olunca, gelenlerin hepsi genç hepsi erkek, askeri üniformalarla insanlar, 10 binin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Sınır güvenliğinin sağlanamadığı bir ülke düşünülemez" dedi.
"Göçmen Karşıtlığı Büyüyor"
Türkiye'nin bir göç politikası olmadığını belirten Babacan, isim vermeden Zafer Partisi'ni de eleştirdi. "İşin insani boyutu var bunu hiç unutmamak lazım. Çünkü vatandaşlarımız arasında göçmen karşıtlığı büyüyor. Bir parti çıkıp sadece ve sadece dese ki 'Ben geleceğim ve ilk gün yapacağım iş Suriyelileri def etmek. Hepsini evlerine göndermek. Otobüslere doldurup sınır ötesine bırakmak' dese baya bir oy alabilir şu anda. Peki yapabilir mi? Yapamaz. Uluslararası hukuk buna izin vermez, yaptığınız hukuk dışı olur.
Gönderemezsiniz, Yapamazsınız
Kovalım diyenlere ben diyorum, hayal edin. Suriyelilerin çok yaşadığı bir semte 40 tane otobüsü gönderin. Çok değil bin 500 kişiyi evlerinden asker polis zoruyla çıkarın. Kadın çoluk çocuk kucağında bebek, zorla yapacaksınız, kendileri binmezler otobüse yani. Otobüslere doldurun, gidin sınırın ötesine bırakın. Ama bunu da kameraların önünde yapın. Yapabiliriz diyorsanız, yaparız deyin. Bu olmaz yapamayız diyorsanız, hiç boşuna konuşmayın. Var Türkiye'de öyle partiler. Yapamazsınız. Kimseyi kandırmayın" ifadelerini kullandı.
Ergenekon ve Balyoz Açıklaması
Babacan bir gencin Ergenekon ve Balyoz kumpaslarına ilişkin sorusu üzerine "Türkiye'de maalesef yakın tarihimizde, ordumuz içerisinde bu tür eğilimler, 'Siyaset bazen ülkeyi yoldan çıkarır, biz burdayız, ordu olarak el koyarız, şekle sokarız' diyen bir zihniyet olmuştur. Bu tür hazırlıklar içinde olanlarla ilgili devlet mücadele etmelidir. Dolayısıyla tüm bu süreçlerin Ergenekon, Balyoz, adı ne olursa olsun bunların bağımsız ve tarafsız yargı süreçlerinden geçtikten sonra ancak şöyledir ya da böyledir diyebiliriz. Böyle silmece FETÖ'nün etkisi altındaki yargının uğraştığı Ergenekon, Balyoz sürecine de biz karşıyız. Ama sırf 'FETÖ'cüler uğraştığına göre bunların hepsi ak pak suçsuz insanlardır' da demeye de karşıyız. İkisinin de yanlış olduğunu düşünüyoruz. Bağımsız ve tarafsız yargı eliyle incelenmedikçe bu süreçlerin hiçbirisine doğru ya da yanlış demenin biz doğru olmadığını düşünüyoruz" dedi.
Masumiyeti ispatlanana kadar herkes suçsuzdur'a ne oldu? Ak pak demeye karşıymış, ne hakla itham onurlu insanları ediyorsun? Eyaletlere bölünmüş teokrarik diktatörlük sistemiyle yönetilen bir Türkiye için fetö akp pkk bir araya gelip önlerindeki Atatürkçü ordu engelini tarihin tanıklık ettiği iğrenç fetö iftiracılığıyla kaldırma operasyonlarına kimse haklılık ithamında bulunamaz!