Ankara'nın Altındağ ilçesinde Suriyeli 2 kişinin saldırısına uğrayan Ali Yasin Ülger, tedavi altına alındığı hastanede yaşadığı olayı anlattı. Bir yandan çocukluk arkadaşı olan Emirhan Yalçın'ı kaybetmenin acısını yaşayan bir yandan da hastanede mücade veren Ülger, "Her zamanki gibi çimenlerin üzerine oturduk. O gün yaptıklarımızı anlattık. Emirhan’ın üniversiteyle ilgili hayalleri vardı, polis olmak istiyordu. Yaklaşık 45 dakika kadar oturduk. Hiçbir sorun yoktu. Uzaktan küfür sesleri duymaya başladık. Oturduğumuz belli olduğu için aldırış etmedik. Çevremizde aileler vardı. Kendi ailemizin duyunca rahatsız olacağı şeyleri başkasının duymasını istemeyiz. Emirhan da 'Biraz sakin olun, arkada aileler var, küfürlü konuşmayın' diye uyardı. Biz Suriyeli olduğunu bile anlamadık; çünkü o kadar güzel Türkçe küfürler edebiliyorlardı ki benden güzel Türkçe konuşabiliyorlardı. Bize, 'Sizin canınız kavga mı istiyor' diyerek başımıza dikildiler. Emirhan'ın ayağına tekme attılar. Tehditkar sözler ettiler. Biz de ayağa kalktık" diyerek olayın nasıl meydana geldiğini anlattı.
Emirhan'a Müdahale Ederken Yaralandığımı Fark Ettim
Ülger, yaralandıklarını sonradan fark ettiklerini belirterek olayın sıcaklığıyla hiçbir şey hissetmediklerini vurguladı. Bıçak darbesi mi yoksa yumruk darbesi mi aldıklarını anlamaya çalıştıklarını söyleyen yaralı genç, "Biraz geride kaldım, olayı ayırma taraftarıydım ancak fırsat bulamadım; Suriyeli arkadaş bıçağına yöneldi. Yerden bir taş aldım, gözünü korkutmak istedim. Rastgele vurmaya çalışıyormuş gibi taşı salladım. Kavga bitti sandık. O bıçak kullanan arkadaş giderken tehdit etmeye devam etti. Biz de tepki verince kavga tekrar alevlendi. Emirhan yemiş olduğu darbelerin acısını hissetmeye başlayınca biraz daha geride kaldı. Sonra bıçak kullanan arkadaşla ben karşı karşıya geldim. Bana iki bıçak darbesi vurduktan sonra kaçtı. Ben de bıçaklandığımı hissetmedim, koştum yakalamaya çalıştım. Vurduğu şeyin bıçak mı, yumruk mu olduğunu fark edemedim. Acı da hissetmiyorsunuz sadece biraz sıcaklık. Çocuğu yakalayamayacağımı anlayıp, arkamı döndüğümde Emirhan’ın tişörtünü kaldırmış 'Ben bıçaklanmışım' dediğini duydum ve yere serildiğini gördüm. O an hiçbir şey düşünmeden geri Emirhan'a döndüm. Emirhan'ın yarasına baskı uygulamak için tişörtümü çıkartırken kendim de yaralandığımı fark etti" şeklinde konuştu.
Kardeşim Gibiydi
Saldırıda yaşamını yitiren Emirhan ile kardeş gibi büyüdüklerini ve geleceğe yönelik hayaller kurduklarını ifade eden Ülger, ''Sen düğün yapsan ben gelirim' diyordum. O bana anlatıyor, ben ona anlatıyordum. Sürekli aynı ortamdaydık. Acımı tam yaşamadım. Şu an hastane odasındayım; bu kadar rahat konuşabiliyorsam acımı tam yaşayamadığımdan. Daha ne yaşadığımın farkında değilim. Yarın bir gün çıktığımda, o aileden birini gördüğümde, o balkonda onu göremediğimde yaşayacağım şeyleri ben bile tahmin edemiyorum. Kardeşim gibiydi, çocukluktan beri ailesiyle yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi" ifadelerini kullandı.