İYİ Partili Ümit Özlale TamgaTürk'e Konuştu

TAKİP ET

İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, Türk ekonomisinin bugününe ve yarınına ilişkin TamgaTürk'e konuştu.

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın baskısı altındaki Merkez Bankası'nın öngörülemez politikaları ve arka arkaya aldığı faiz indirimi kararlarıyla birlikte Türk lirasında yaşanan korkunç değer kaybı, Türk milletinin belini bükmeye devam ediyor. Son olarak dolar kuru, 12,50 lira seviyesine kadar ulaşarak tarihi bir rekor kırdı.

Muhalefet ekonominin içine girdiği buhran nedeniyle hemen erken seçim talep ederken hükümet kanadı, yaşanan ciddi ekonomik kriz yokmuş gibi davranmaya, erken seçim çağrılarını görmezden gelmeye devam ediyor.

Türk ekonomisinin düştüğü durumu ve buradan çıkış yolunu İYİ Parti Kalkınma Politikaları Ümit Özlale'ye sorduk.

"Merkez Bankası Net Rezervi 12.7 Milyar Dolar"

Merkez Bankası'nın rezervleri ciddi bir tartışma konusu ve bu tartışma öyle kolayca bitecek gibi görünmüyor. 'Ekonominin kitabını yazdığını' belirten AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan Ağustos ayında yaptığı açıklamada TCMB rezervlerinin 115 milyar dolar olduğunu söylemişti. Ancak uzmanlar eksi 40 milyar dolar civarında bir net rezervden söz ediyor. Bu çelişkili açıklamalara neden olan nedir? 'Eksi rezerv' ne demek?

Türkiye’de yüksek enflasyon kadar olumsuz bir durum da devletin kurumunun açıkladığı verilere olan güvenin kaybolmasıdır. Bu konuda TÜİK’in enflasyonuna nasıl itibar etmiyorsak Steve Hanke’nin enflasyon hesaplamasına da bir o kadar itibar etmemek gerekiyor. Sorun da burada zaten. Devletin kurumlarına olan itibarın kaybolduğu yerde her türlü veri ve bilgi kirliliği olabiliyor.

Türkiye çok ciddi bir enflasyon sorunu ile karşı karşıya, TÜİK'in Ekim ayı rakamlarına göre yüzde 19,89 olan enflasyon, John Hopkins Üniversitesi'nden Prof. Steve Hanke'ye göre yüzde 58, 75. Ekim ayı enflasyonunu yüzde 49,87 olarak hesaplayan ENAGrup'un yöneticisi Prof. Veysel Ulusoy, adliyeye çağrılmıştı. Türkiye'de gerçek enflasyon nedir?

Türkiye’de yüksek enflasyon kadar olumsuz bir durum da devletin kurumunun açıkladığı verilere olan güvenin kaybolmasıdır. Bu konuda TÜİK’in enflasyonuna nasıl itibar etmiyorsak Steve Hanke’nin enflasyon hesaplamasına da bir o kadar itibar etmemek gerekiyor. Sorun da burada zaten. Devletin kurumlarına olan itibarın kaybolduğu yerde her türlü veri ve bilgi kirliliği olabiliyor.

"Bu Maliyetin Hesabı Şimdi Ödenir Ama Hesabı Sonra Mutlaka Sorulur"

Erdoğan TCMB PPK'nın belli yöneticilerini görevden almış ve akabinde politika faizinde indirimler gelmişti. Faiz indirimlerini takiben dolar, lira karşısında 11,26'ya kadar çıkarak tarihi bir rekor kırdı. Merkez Bankası'nın faiz kararları ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Çok da düşünülecek bir şey yok. Sayın Erdoğan tercihini Türk Lirası’nı tarihinin en dip noktasına indirmekten yana kullandı. Bu bir hata ya da kaza değil, tercihtir. Peki bu tercih Türk Lirası’nı dibe çakarken faizleri düşürür mü? Hayır, düşürmez. Uzun vadeli kredi faizlerine baktığınızda bunu net bir şekilde görüyorsunuz. Ekonomide tek bir faiz olmadığını bile bilmeyen ekonomi cahili bir ekibin elinde alım gücümüzün eridiğini, şirketlerimizin döviz cinsinden neredeyse peynir ekmek parasına satıldığını görüyoruz. Bu maliyetin faturası belki şimdi ödenir ama hesabı sonra mutlaka sorulur.

Erdoğan'ın 'Nas' Açıklaması

Erdoğan'ın faiz indirimlerine ilişkin grup toplantısında yaptığı konuşmada kullandığı 'Nas' ifadesi ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Erdoğan aynı konuşmasında Batı ülkelerinin de, İsrail'in de enflasyonun çok altında faiz verdiğini söylemiş ve buna rağmen faiz indirimine karşı çıkan 'arkadaşlarına' kızmıştı. Batılılar bunu yaparken Türkiye neden yapamıyor ya da neden yapamasın?

Ben ekonomiyi değerlendirirken referansımı akıl ve bilimden yana almayı tercih ediyorum. Erdoğan’ın her başı sıkıştığında çok da bilmediği her halinden belli olan kavramlarla olaylara yaklaşmasını bu toplumun ortak değerlerini yıpratmaktan başka bir işe yaramadığını görüyorum. Bu konuda detaylı bilgi için Sayın Erdoğan yerine Timur Kuran’ın çalışmalarını takip ederseniz daha doğru bilgilere ulaşırsınız.

"Çıkış Yolu İlk Seçimde Bu Zihniyetin Gitmesinde"

Türkiye'nin FATF tarafından gri listeye alınması ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Bu karara ne sebep oldu ve bu kararın neticeleri ne olacaktır? Gri listeden Türkiye'nin çıkışı mümkün mü? Mümkünse bu nasıl gerçekleşebilir?

Sayın Erdoğan ve iktidar partisi uzunca bir süredir devleti yönetmek yerine kullanıyor. Sayelerinde her gün başka bir utanç yaşıyoruz. Gri listeden çıkış ancak zenginleşmek için her türlü yolu kullanmayı adet edinen bu zihniyetin ilk seçimde gitmesiyle gerçekleşebilir.

Türkiye'nin CDS primi korkunç derecede yüksek. CDS nedir, neye göre belirlenir? CDS ölçümü yapılan ülkeler içerisinde en yüksek kredi risk primine sahip ülke biziz. Bunu neye bağlıyorsunuz? 

CDS’i kabaca, elinizde tuttuğunuz tahvil ya da bononun geri ödenmeme riskine karşı ödediğiniz sigorta primi olarak özetleyebiliriz. Eğer elinizde ekonomik ya da finansal açıdan riskli bir ülkenin tahvil ya da bonosunu tutarsanız bunun için ödemeniz gereken sigorta primi de yükselir. Sağ olsun Sayın Erdoğan ve kapıkulu askerlerinin uyguladığı politikalar ülkemizde algılanan risk primini ziyadesiyle yükselttiği için de gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek CDS primlerinden birine sahibiz.

"Türkiye'nin Enflasyon ve Kur Problemini Çözmek Kolay"

Türk milleti gerçekten zor günler geçiriyor, inkâr edilemez. İYİ Parti'nin Türkiye'yi bu dar boğazdan çıkarma önerisi nedir? 

Türkiye’nin enflasyon ve kur problemini çözmek kolay. Bağımsız, fiyat istikrarını hedefleyen ve beklentileri iyi yöneten bir Merkez Bankası yönetimi, şeffaf ve hesap verebilir bir maliye politikası ile enflasyon ve kurda kısa zamanda önemli bir iyileşme görürüz. İşsizliği düşürmek biraz daha zor zira yeni dönemin işgücü ihtiyaçlarına karşılık verecek bir eğitim ve beceri politikasını İYİ Parti olarak hayata geçirdiğimizde işsizliğin düşmesi biraz daha zaman alacaktır. Tarımda çiftçimize gelir garantili bir modeli hayata geçirdiğimizde ve tarımda ithalata ödediğimiz faturayı tarımın modernizasyonuna harcadığımızda hem gıda güvenliğini hem de düşük gıda fiyatlarını aynı anda sağlamış oluruz. Bütün bunların yanında önceliğimiz yoksullukla mücadele. Düşen enflasyon ve artan istihdam yoksulluğu azaltmaya yardım etse de Türkiye’de son zamanlarda artan yoksulluğu azaltmak ve fırsat eşitliğini sağlamak için daha kapsamlı bir toplumsal politikayı hemen hayata geçirmek gerekir.

Artagan ve Rüzgar Gülü Projeleri

Artagan Projesi ve Rüzgar Gülü Projesi gibi planlar açıkladınız. Bu projeleri nasıl özetleyebilirsiniz? Projelerin hayata geçirilmesi halinde elde edilecek neticeler nelerdir?

Bir önceki soruda bahsettiğim kapsamlı toplumsal politikalardan ikisi Artagan ve Rüzgar Gülü projeleri. Artagan projesi ekonomide kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında nakitsiz bir toplum önerisi sunuyor. Hakkaniyetli bir vergi sistemi ile beraber verginin tabana yayıldığı, daha düşük vergi oranlarıyla daha yüksek vergi gelirlerinin elde edilerek ihtiyaç sahiplerine daha fazla yardım edildiği bir sistemi hedefliyoruz. Rüzgar gülü projesi ise devlet okullarında okuyan çocuklarımızın dengeli ve sağlıklı beslenmeleri için geliştirdiğimiz bir proje. Bugün maalesef artan oranda bir çocuk yoksulluğu var. Bu da çocuklarda gelişim ve öğrenme bozukluklarına, artan gıda fiyatlarıyla beraber yoksulluğa neden oluyor. Devlet okullarındaki çocuklarımıza yerel yönetimler ve kooperatifler vasıtasıyla günlük protein ve kalori ihtiyaçlarını karşılayacak bir yemek programı ile beraber hem yoksulluğu azaltmayı hem de çocuklarımızın bedensel ve zihinsel gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyoruz.

Asgari Ücret 4 Binden Az Olmamalı

Türkiye yılbaşının yaklaşmasıyla birlikte asgari ücreti tartışıyor. Asgari ücretten verginin kaldırılmasından tutun yüzde 30'a-yüzde 40'a varan zamlar yapılmasına kadar birçok farklı öneriler ortaya atıldı. İYİ Parti'nin bu konudaki önerisi nedir? Asgari ücret kaç lira olmalı?

Bu koşullarda çalışanın eline geçen paranın net 4000 TL’den az olmaması gerekir. Fakat bu kazancı çalışanımıza sağlarken işverene olan maliyeti arttırırsak kayıtlı istihdamı arttıramayız. Kayıt dışı ve güvencesiz istihdamı teşvik etmiş oluruz. Bunun için de işverene maliyeti arttırmadan çalışanın eline geçen paranın net 4000 TL olmasını sağlayacak şekilde bir vergi ve sosyal güvenlik primi düzenlemesi üzerinde çalışıyoruz. Yakında detaylarıyla açıklayacağız.

İYİ Partili Ümit Özlale TamgaTürk'e Konuştu Merkez Bankası Net Rezervi 12.7 Milyar Dolar Bu Maliyetin Hesabı Şimdi Ödenir Ama Hesabı Sonra Mutlaka Sorulur Erdoğan'ın Nas Açıklaması Çıkış Yolu İlk