Yangına Yalanla Gitmek: Rusya'nın İşbirlikçi Devşirme Yöntemleri

TAKİP ET

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra, Putin'in iktidara gelişiyle Rus propaganda ve örtülü faaliyet ağı yeniden canlandı ve yeni yöntemlerle farklı ülkelerin kamuoyunu etkilemeye devam ediyor.

Korkunç Ivan’ın Oprichnina’yı kurarak propaganda ve müzevirlik faaliyetlerini siyasi maksatlı kullanmaya başlamasından beri, Rusya örtülü faaliyetler konusunda hemen her zaman öncü ülke olmuştur. Soğuk Savaş döneminde CIA karşısında kullandığı tekniklerle ülkenin kapasitesine kıyasla üstünlük sağladığını söyleyebileceğimiz KGB, Rusya’nın ekonomik ve askeri zayıflığını farklı ülkelerdeki kamuoyunu etkileyecek operasyonlar sayesinde perdeleyerek Rusya’nın olduğundan daha etkili bir aktör olmasını sağlamıştı. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, Putin’in iktidara gelişiyle Rus propaganda ve örtülü faaliyet ağı yeniden canlandı ve yeni yöntemlerle farklı ülkelerin kamuoyunu etkilemeye devam ediyor.

Firehose of Falsehood: Yalan Seli

2008’de Rusya’nın Gürcistan’ı işgal etmesinden hemen önce başlayan süreç, eski bir KGB mensubu olan Putin’in yeni bir yöntemle örtülü faaliyetler ağını dirilteceğinin mesajını veriyordu. 2007’de Münih’te yaptığı bir konuşmayla yaklaşan süreçte özgür dünyaya meydan okuyacağının sinyallerini veren Putin, bir yandan propaganda ağının ve siyaset, ekonomi, akademi ve medya alanında işbirlikçi devşirme sürecinin yeni bir faza girmesini sağlıyordu. 

Bu yeni faz, kendisini Gürcistan işgalinde gösterdi. Rusya içinde ve dışında Rus iltisaklı yayın organlarının hepsi, sürekli olarak “Soykırım” ifadesine yer veren ve Gürcistan’ı saldırgan olarak çerçeveleyen yayınlar yapmaya başladılar. O dönemde henüz siber-savaş gibi konseptler yaygın olarak tanınmadığı için, dünyanın birçok bölgesinde yerel medya kaynakları doğrudan Rus iltisaklı yahut işbirlikçisi olmasalar bile bu tuzağa düştüler. Yöntem başarılı oluyordu; firehose of falsehood yani “yalan hortumu” olarak adlandırılan bu yöntem, ilerleyen süreçte de Rusya tarafından defaatle kullanıldı. Yöntem uyarınca basit, kısa ve etkili mesajlar sürekli, tekrarlı ve çok kanallı olarak kamuoyuna yangın hortumundan akar gibi “akıtılıyordu.” 

Komplo Teorileri: İkna Edemiyorsan Kafa Karıştır

Rusya’nın Soğuk Savaş döneminde etkili olduğunu keşfettiği yöntemlerden birisi, komplo teorilerinin kullanımıydı. ABD başta olmak üzere birçok Batı ülkesinde KGB ajanları komünizm sempatisi yaratamıyorlardı – zira özgür dünyanın hafızasında totaliter rejimlerin yol açtığı yıkımlar hala tazeydi ve insanlar sahip oldukları konforu “sisteme” borçlu olduklarının farkındalardı. Ancak bu ülkelerde hala sorunlar vardı, bu sorunların karmaşıklaşması ve nihayet kargaşaya dönüşmesi, demokratik ülkelerdeki karar alma süreçlerinin doğasından ötürü, Batı ülkelerinin global ölçekteki olaylara müdahil olma içerik ve usullerini değiştirebiliyor, yavaşlatabiliyor hatta engelliyordu. Söz gelimi ABD’de komünist sempati uyandıramayan KGB ajanları, “AIDS Pentagon laboratuvarlarında üretildi” söylentisini yayıyor, başarılı da oluyorlardı. Bu tür komplo teorilerine inananlar, Rus tezlerine ikna olmasalar bile kendi ülkelerindeki kurumlara ve siyasetçilere daha az güven duyuyor, Rus desteğiyle güçlendirilen alternatif akımlara katılmaya daha meyyal oluyorlardı. 

Dijital Savaş: Bir Muharebe Sahası Olarak İnternet

İnternetin yaygınlaşması ve yeni, daha “demokratik” bir kamusal alan olarak algılanması, bu yeni sosyal mecrayı aynı zamanda bir savaş alanına dönüştürdü. “Troll tarlaları” kurarak bu alanı etkilemeye başlayan Rusya, hem internet öncesi taktiklerinden olan “yalan hortumu”nu çok daha etkili şekilde kullanarak arzu ettiği mesajların yayılmasını sağlıyor, hem de yeni yöntemler geliştiriyordu.

Zizi Papacharissi ile Söyleşi: Erişim Özgürlüğü mü, Fikir Özgürlüğü mü?

Bu yöntemlerden birisi, mesela, haber sitelerinde yahut sosyal medya mecralarında “yorum” alanını işgal ederek, ortalama internet kullanıcısının bir habere yahut içeriğe dair kanaatini “kalabalığa kapılma” içgüdüsü kullanarak etkilemekti. Bunun yanında yakın zamanda Cambridge Analytica gibi skandallarla gündeme gelen “büyük veri” ve kullanıcı davranışlarına dair kişiye özel bilgilerin satın alınması gibi metodlarla, doğrudan kullanıcıları hedef alan ve isabet oranı artırılmış içerikler üretmeye başladılar. 

Başaltı Aktörler

Propaganda faaliyetlerinin yanında Rusya, örtülü faaliyetlerine destek olmak için doğrudan yerli figürler devşirmeye başladı. Bu figürlerin ve kurumların siyasi görüşü ve toplumsal tabanı çok çeşitli olmakla birlikte, neredeyse her zaman paylaştıkları bir özellikleri var: Başaltı aktör olmak. Küçük partiler, başarısız akademisyenler, küçük gazeteler, büyümek isteyen küçük ölçekli STK’lar… Bütün bunlar için Rus desteği hayal dahi edemeyecekleri bir maddi imkana, nüfuza ve ilerleyen dönemde makine gibi işleyen bir altyapıya sahip olmak demekti. 

Rus Propaganda Ağının Çöküşü: Mitchell Orenstein'la Söyleşi

Rusya bu yöntemle aşırı sağ ve aşırı sol partiler başta olmak üzere başaltı aktörlere yöneldi. Özellikle AB’de bu enstrümanları AB ve NATO karşıtı söylemlerin yayılması ve Rus “laboratuvarları”nda üretilen komplo teorilerinin yayılması için kullandı. Bu yeni Rus emperyalizminin “böl ve yönet” taktiği, özellikle Avrupa’da Jobbik, Front National gibi partilerin Rusya’dan doğrudan para yardımını aldığının ortaya çıkmasıyla Avrupa’da Rus örtülü faaliyetlerinin ne kadar etkili olduğunu göstermiş oldu. Ülkelerin kendine has siyasi çekişmelerinden de faydalanan Rus propaganda ağı, söz gelimi Türkiye’de İslamcı-kürtçü-liberal yapıların Batı ile kurdukları ittifak, esasen Rus sempatisi taşıması beklenmeyen geniş kesimlerin Rusya’ya yakınlaşmasında rol oynadı

2022 Ukrayna işgali ile Rus ağı Batı’da nihayet ciddi bir şekilde masaya yatırılmış ve takibata uğramış olsa da, mekanizma Türkiye gibi ülkelerde çalışmaya devam ediyor. Yeteneksiz akademisyenler, mesela, Rus ağı ile iltisaklandıklarında uluslararası toplantılara davet ediliyor, ülkedeki Rus altyapısının imkanlarından faydalanıyor, TV’ye çıkabiliyor, maddi kazanç ve prestij elde edebiliyorlar. Özgür medyanın olmadığı Türkiye’de, hükumet tarafından doğrudan fonlanmayan gazeteciler ya Almanya gibi ülkelerin fonlarına, yahut Rusya’nın propaganda ağına yöneliyorlar. Aykırı sesleri iftiralar ve organize itibar suikastleriyle baltalarken, Rus dezenformasyonunu yayarak, Rusya merkezli mesajların Türkiye’de geniş kabul görmesini sağlıyor, aynı zamanda komplo teorisi üretim ve yayım sürecine katılarak Türk kamuoyunun doğrudan ikna edilemeyeceği alanlarda “güdülebilmesi”ni sağlıyorlar.    Rusya'nın faaliyetleri yalnızca siyaset, medya, akademiyle sınırlı değil. Ekonomik gücünü kullanmanın yanında, çevre gibi meseleleri de kendi çıkarı için kullanabiliyor. Vaktiyle Fransa'da savaş karşıtı gösterileri fonlayanın Nazi Almanya'sı olduğunun ortaya çıkması gibi, birçok çevre felaketine imza atan Rusya, AB bölgesinin Rus gazına bağımlılığını artıracak çevreci lobisinin en büyük finansör ve destekçilerinden. 

Yeşiller Partisi Mensubu Bakanın Eski Gazprom Avukatı Olduğu Ortaya Çıktı: Rusya'nın Fonladığı Sözde 'Çevreciler'

İşbirlikçilerin Sonu

Rus işbirlikçileri her ne kadar kullanışlı aptallar olarak Rusya’nın “mücavir alan güvenlik stratejisi”nin bileşenine dönüşerek Rus çıkarlarına hizmet etseler de, uzun vadede Rusya tarafından pek “tutulmuyorlar.” Bunun en güzel örneği, eski KGB ajanı Yuri Bezmenov’un itiraflarında karşımıza çıkıyor. Bezmenov, çeşitli söyleşi ve kitaplarında komünist dönemde Rusya’nın çatışma ve çekişme bölgelerinde idealist komünistleri, mevcut rejimden memnuniyetsiz akademisyenler, gazeteciler ve kanaat önderlerini kullansa da, KGB planlarında olası bir sosyalist devrim anında hepsinin öldürülmesinin planlandığını söylüyor. Bu kişilerin ülkeleri istikrarsızlaştırma ve Sovyet yanlısı yönetimleri başa getirme süreçlerinde faydalı olsalar da, iktidar ele geçirilirse Sovyetlerin iç yüzünü görünce büyük bir hayal kırıklığına uğrayarak rejim düşmanı olma potansiyellerinin bulunduğunu, bu yüzden iktidar ele geçirilince “elden çıkarıldıkları”nı anlatan Bezmenov, bugünün Rus işbirlikçilerine de hayal ettikleri totaliter, insan hakları düşmanı ve şovenist rejim Türkiye’de kurulduğunda kendilerine ne olacağını da göstermiş oluyor. 

yangına yalanla gitmek rusya işbirlikçi devşirme yöntemleri rus putin sovyetler birliği korkunç ivan propaganda ağı yalan seli ukrayna gürcistan işgal kgb oprichnina