İzmir'in Menderes ilçesi Yaren Tepe mevkisinde bir orman görevlisinin ağaçların arasında battaniyeye sarılı kadın cesedi bulması üzerine bölgeye gelen jandarma ekipleri, cesedin 15 Şubat'ta Alsancak Polis Merkezi'ne hakkında kayıp başvurusu yapılan Ayşe Nazlı Kınacı'ya ait olduğunu belirlemişti. Soruşturmayı İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube ekiplerinin devralmasıyla tespit edilen katil zanlısı Taylan Özgür İmal, saklandığı evde yakalanmış ve cinayeti itiraf edip tutuklanmıştı.
Genç kızın öldürülmeden önce bir arkadaşına attığı mesajlarla birlikte yaşanan cinayetle ilgili akıl almaz bir detay ortaya çıktı. Kınacı'nın, arkadaşı Özlem Ö.'ye "Beni al, korkuyorum" yazılı mesajlar ile "Beni bırak" şeklinde çığlık attığı ses kayıtlarıyla birlikte bulunduğu yerin konum bilgelerini gönderdiği ortaya çıktı. Ayşe Nazlı Kınacı'nın babası Altan Kınacı ise yaptığı açıklamada, "Kızım 13 Şubat'ta kız arkadaşının sevgilisinin evine gidiyor. Orada çıkan tartışmadan sonra sakinleşmek için bölgedeki bir parkta hıçkırarak ağlarken yanına Taylan Özgür İmal denen cani geliyor ve teskin etme bahanesiyle yaklaşıyor. Birkaç saat yanında durduktan sonra, kızım ona telefonunu kullanıp kullanamayacağını soruyor, o da veriyor. Telefonla arkadaşı Özlem'e, Taylan'ın telefondan yazıyor. Ardından Taylan, kızımı sahile götürüyor. Biz o akşamdan itibaren kızımdan haber alamıyoruz. Orada kızıma ne yedirip, içirdi bilmiyoruz. Bir şey verdiğinden eminim çünkü kızım kendini kolayca teslim edecek biri değildi" dedi.
Katil Yardım Ediyor Gibi Davranmış
Ayşe Nazlı'nın, arkadaşı Özlem Ö.'ye attığı mesajlardan kendilerinin bir süre haberlerinin olmadığını belirten baba Kınacı, bu sürede buluştukları İmal'ın soğukkanlılıkla yardım etmeye çalışıyormuş gibi göründüğünü belirtti. Acılı baba Altan Kınacı, "13 Şubat Cumartesi günü Özlem bana kızımın gönderdiği mesajlardan bazılarını attı. Mesajların geldiği numarayı hemen aradım ancak kapalıydı. Bir gün sonra tekrar aradım ve bu sefer telefon açıktı. Karşımdakine kim olduğunu sorduğumda 'Taylan' şeklinde cevapladı. Biz onun cani olduğunu bilmiyorduk. Bana telefonda, 'Kızını parkta gördüm ve ağlıyordu. Teskin etmek için yanına oturdum ve konuştuk. 3-4'e saate kadar arkadaşım gelecek diyerek ayrıldı' dedi. Ben de Ürkmez'e gittim ve Taylan'la buluştum. Kızımı son gören o olduğu için beraber karakola da gittik. Hatta yardımcı olduğu için kendisine teşekkür ettiğim gibi cebine para koymayı bile düşündüm. İzmir'e dönerken yeniden beni arayıp, evine misafir etmek istediğini söyledi. 16 Şubat Salı günü bir duyum alıp almadığını sormak için bir kez daha aradığımda, 'İnşallah bulacağız abi' dedi. Aynı günün gecesi Özlem, kızımın kendisine 13 Şubat'ta o caniyle nasıl mücadele ettiğini gösteren mesajları attı. Mesajlarda konum, fotoğraf ve ses kayıtları vardı. Hemen bölgeye gittik ve aramaya başladık. Bizi yanıltan Özlem oldu. Ona kızımı sorduğumda 'Bilmiyorum' dedi. Bu mesajları bize hemen atsaydı belki de kızımı canlı olarak bulabilirdik" ifadelerini kullandı.