Emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık’ın oğlu Dorukhan Büyükışık’ın 2018 yılında şüpheli şekilde hayatını kaybettiği olayda adalet arayışı sonuç verdi. İzmir’de bir inşaat şantiyesinde ölü bulunan Dorukhan Büyükışık’ın ölümüne ilişkin, 7 yıl sonra 5 şüpheli hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı.
Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, olayın intihar değil planlı bir cinayet olduğu vurgulandı. Büyükışık’ın sırtına sert bir cisimle vurulduğu, ölüm şeklinin "yüksekten düşme" ile uyumlu olmadığı ve cesedin bulunduğu noktaya taşınmış olabileceği tespit edildi.
İntihar Değil, Cinayet
13 Mayıs 2018'de evine yakın bir inşaat şantiyesinde ölü bulunan Dorukhan Büyükışık’ın ölümü, ilk etapta “intihar” olarak kayıtlara geçmişti. Ancak baba Ethem Büyükışık başta olmak üzere ailesi ve kamuoyunun da ısrarlı talepleri sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı tekrar açtı.
Yıllar sonra yapılan detaylı teknik incelemelerde, olayın yaşandığı 27 metrelik yükseklikten düşmenin mümkün olmadığı belirlendi. Türkiye Dağcılık Federasyonu uzmanlarının raporu, olayın kaza veya intihar değil, cinayet olduğuna işaret etti.
Şüpheliler: Bekçiler ve İşçiler
Olay anında şantiyede bulunan bekçiler H.K., H.A., T.Ç., A.G. ve işçi B.Ç.’nin ifadelerinde çelişkiler olduğu, şüphelilerin birlikte hareket ettikleri değerlendirildi. Savcılık, toplanan deliller ve çelişkili ifadeler sonucunda, beş isim hakkında “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis istemiyle dava açtı.
Polislere de Dava Açıldı
Cinayet davasının yanı sıra, ilk soruşturmada ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle 8 polis memuru hakkında da “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla ayrı bir dava açıldı. İlk andan itibaren gerekli delillerin toplanmaması ve olayın “intihar” şeklinde kapatılmak istenmesi, dosyadaki çarpıklıkları gözler önüne serdi.
Türk Milletinin de Onur Davalarından Biri
Emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık'ın, merhum oğlu Dorukhan Büyükışık'ın askerlik vazifesini yerine getirirken birlikte çekilmiş fotoğrafı aslında pek çok şey anlatıyor. Büyükışık Paşa'nın göğsündeki her bröve Türk milletine ve devletine adanmışlığı ile hizmetlerinin sembolleri durumunda. Türk Ordusu'nun bu denli başarılı ve vatansever bir generalinin, biricik evladına kasteden faillerini yargı önüne çıkarmak için bunca çaba göstermiş olması, Türk milletini derinden yaralıyor. Bu dava yalnızca Büyükışık ailesinin değil, Türk milletinin onur davalarından biri olma özelliği taşıyor.