Geçtiğimiz günlerde, Çekmeköy'deki hayvanat bahçesinde, azatlık ümidiyle sonsuzluk işareti (∞) çizen kurt için sosyal medya üzerinden #SekizeÖzgürlük etiketi vasıtasıyla bir gündem oluşturmaya çalıştık. Biz, doğal yaşam sahasından alıkonmuş kurdun kuşun dahi hürriyetini dert edinecek tıynette kimseler isek elbette yaşadığımız ülkenin hudutları içerisindeki insanları da hürleştirme kaygısı gütmekteyiz.
Yaşamın tüm ıstıraplarına karşı; can, mal, ırz güvenliğinin hak getire olduğu bir coğrafyada direngenliğimizi sürdürüyoruz. İnsanın insana reva gördüğü sunî musibetlere direnirken direncimizi daim kılmak üzre de direniyoruz. Dışımızda ve içimizde emsâlsiz bir kavgadır süren... Tabyasını Kâbe bellemiş bir askerin adanmışlığıyla mevzimizi müdafaa etme gayretindeyiz. Türk yurdunda, Türkçenin enginliğinde hiçbir esaret emaresi ve çağrışımı barınamasın diye yaşımıza, başımıza, cebimizdeki paraya bakmaksızın savaş veriyoruz. Zaten kendimize şöyle bir bakıp "Benim ne haddime olacak" deme gafletine düşseydik bu uğurda kafa yormazdık.
Hayatın sadece bir yüzüdür fikirler, hayâller, duygular. Öteki yüz ise eylemdir ve kimilerince aslolan odur. Mazlûmiyetin pür ve apaçık gerçekliğiyle devam edeceğim yazıma öyleyse.
Genç kızlığını tütün tarlalarında harcamış; en büyük isteği, müteveffa eşinden yadigâr üç aylık maaşı her aya böldürmek olan ve faturaları ödeyemediği için doğalgazı kesilen yetmiş bir yaşındaki bir kadını yâd ediyorum. O kadının günün birinde öleceği hakikâti beni şu anlık sarsmasa da tedirgin ediyor. Başka bir hayatı olabilir miydi, sorusu oldukça beyhûde kalıyor. Yetmiş bir yıl, iyisiyle kötüsüyle -ve çokça boyun büküklüğüyle- geçip gitmiş artık. Mukadder olan ölümün nezdinde bir yasak alan varsa, o da olsa olsa aşırı duygulanımlara dairdir. Kadın ölecek, bedenen yitip gidecek ama yüreğime cömertçe saçtığı sevgi tohumları göverdiği vakit ve beynimin koyaklarında ebeden yankılanacak başkaldırı narâları bir zafer marşına dönüştüğünde - kadın dirilecek. Tohum iken göveren olmaz imiş. Sebat ve sükût içinde mayalanan fikirler, hayâller, duygular bâkî kalabilir ancak. Bunu su katılmamış berrak bir hakikât damlası sayıp "ihtilâl tasına" ekleyeceğim.
Birbirimizle hoşbeş olmadan bir iç dökümlüğüne karındaş, yoldaş olabildiysek ve hâl bildiysek ne mutlu...Ergil Hazar
Köşe Yazıları
02 Şubat 2020 - 17:13
"Celaliyim, Celalisin, Celali"
Geçtiğimiz günlerde, Çekmeköy'deki hayvanat bahçesinde, azatlık ümidiyle sonsuzluk işareti (∞) çizen kurt için sosyal medya üzerinden #SekizeÖzgürlük etiketi vasıtasıyla bir gündem oluşturmaya çalıştık
Köşe Yazıları
02 Şubat 2020 - 17:13