İstanbul’da 14 yıl önce Münevver Karabulut’u katleden ve cezaevinde intihar eden Cem Garipoğlu'nun 'ölmediği' iddialarıyla ortaya çıkan tartışmalar, bugün nihayete eriyor.
Garipoğlu'nun mezarı açılacak ve aile bireyleriyle DNA eşleştirmesi yapılacak.
Münevver Karabulut, 3 Mart 2009 tarihinde Bahçeşehir'de Cem Garipoğlu tarafından vahşice katledilmişti. Olayın ardından uzun bir süre firar eden Garipoğlu, yakalanarak tutuklanmış ve 10 Ekim 2014 tarihinde kaldığı hücrede ölü bulunmuştu.
Savcılık Karar Verdi
Garipoğlu'nun ölümünün ardından ortaya atılan iddialar üzerine, Karabulut ailesinin avukatları "fethi kabir işlemi" talep etmişti.
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, taleple ilgili son kararını geçtiğimiz günlerde verdi.
Savcılık, Garipoğlu'nun mezarının bulunduğu Üsküdar'da bulunan Karacaahmet mezarlığında fethi kabir işlemi gerçekleştirilmesine karar verdi. Garipoğlu'nun mezarı bugün saat 11:00'de açıldı.
Polis ekipleri, fethi kabir öncesi Cem Garipoğlu'nun mezarının bulunduğu Karacaahmet Mezarlığı'nda güvenlik amacıyla demir bariyerlerle tedbir aldı.
Garipoğlu'nun mezarındaki fethi kabir işlemi tamamlanırken, mezardan çıkarılan ceset Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.
Konuya ilişkin açıklama yapan Münevver Karabulut'un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, "Fethi kabir işlemini an itibariyle nihayete erdirdik. 10.55’te heyet buraya geldi, 11.08’de mezarın açılmasıyla ilgili çalışmalar başladı. 11.31’de de Cem Garipoğlu'nun cesedi olduğu iddia edilen kemiklere ulaşıldı. Mezarlık iki parça halindeydi. Üst kısım boş, alt kısımda ceset bütünlük arz etmiyor. Kemikler var. Kafatası var. Ve kefen yok. Steril bir bez yok. Çok su alan bir bölge olmadığı için incelemeler sağlıklı yapılacaktır diye düşünüyoruz. Dağınık bir şekilde toprağın üstünde kemikler ve kafatasını görebildik. Büyük kemik parçaları ve kafatası steril bir şeye konularak Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Tek tek incelenecek" dedi.
"Kefen Veya Bez Çıkmadı"
"Kefenin veya bir bezin olmamasını anlayamadım" diyen Epözdemir, "10 sene içerisinde kaybolmuş veya aşınmış olabilir mi? O çok rasyonel ve makul gelmiyor. Ama sonradan o kemiklerin bırakılabilme ihtimali kefenin olmadığı, bez parçasının olmadığı yerde çok kuvvetli bir ihtimal olarak karşımızda duruyor. O beni çok rahatsız etti. Açıkçası ziyadesiyle rahatsız etti" ifadelerini kullandı.
"Rapor 1 Hafta İçinde Hazırlanır"
"Bir hafta içerisinde raporun tanzim edileceğini düşünüyorum" ifadesini kullanan Epözdemir, şunları söyledi:
"En azından bir nebze olsun kamu vicdanının rahatlayacağını, maddi gerçeğin ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Ben şunu söyleyebilirim; gittiğimiz her yerde son 10 yıldır akademik çalışmalarda, üniversitelerde, panellerde, seminerlerde, televizyon programlarında çok mağdur vekilliği yapmamıza rağmen, Türkiye kamuoyunun birçok önemli dosyasında, sosyal sorumluluk projesi olarak bakmamıza rağmen hep bu dosya soruluyor. Herkes ‘Cem Garipoğlu öldü mü’ diyor. Yani insanlarda böyle bir kanaat ve intiba var. Sanki sosyoekonomik durumu nüfuzu iyi olan birinin cezaevinden kaçması mümkünmüş gibi bir algı var. En azından bu algının dağılması, adaletin tecellisi, maddi gerçeğin ortaya çıkması, kamu vicdanın rahatlaması adına bugün yapılan işlemin çok önemli ve kıymetli olduğunu düşünüyorum. İnşallah geldiğimiz noktada, 15 yılın sonunda tekraren söylüyorum maddi gerçek ortaya çıkar, adalet tecelli eder."
Ne Olmuştu?
Münevver Karabulut cinayeti 13 yıl önce Türkiye gündemine damga vurmuştu. Cem Garipoğlu tarafından katledilen Karabulut'un cansız bedeni çöp toplayıcı bir kişi tarafından çöp konteynerinde parçalanmış hâlde bulunmuştu.
Katil zanlısı Cem Garipoğlu cinayetten sonra kaçmış, cinayetten 197 gün sonra teslim olmuştu. Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde Silivri'de 5 No'lu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde intihar etmişti.
Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, cezaevinde 9 yıl önce intihar eden kızının katili Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasını istemiş ancak yargıdan bu talebe ret cevabı gelmişti.
Önce Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı ardından Sulh Ceza Hakimliği, ardından ise Adalet Bakanlığı'na yapılan kanun yararına bozma başvuruları reddedilmişti.
Editör: Betül Gafa