Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin 2013(8814 esas, 2014/1117 sayılı kararında yer alan ifadeler pes dedirtti.
Ekşisözlük'te bir paylaşımla ortaya çıkan olayda sanık badeci şeyh U.K.'nin tarikatının dergahında yer alan "sır odası"na aldığı müritlerine "okunmuş su" içirdikten sonra cinsel organını müritlerinin ağzına sokarak ya da arkadan cinsel ilişkide bulunarak "badelediği" öğrenildi.
Mağdurlar "okunmuş su" denilen sıvıyı içtikten sonra badeci şeyhe karşı koymadıklarını, ancak bazılarının da U.K.'nin dini ya da dünyevi tehditlerinden korkarak direnmediklerini söyledi.
"Badelemezsem İslam'da İlerleyemezsin"
Müşteki A.Ş.'nin eşi B.Ş., eşinin sanıktan okunmuş su getirip içmesini istediğini ancak kabul etmediğini, fakat eşinin suyu evin her köşesine serpmesi nedeniyle bundan etkilendiğini düşündüğünü belirterek "İlk zamanlar önemli bir şey olmadı, bana ders veriyordu, çekmemi istiyordu, ben kendisine mevlanayı sevdiğimi, derse gerek olmadığını söylüyordum, bu konuşmalarımızın birinde bana gece vahiy geldi, ben artık mevlana da oldum diye söyledi, bu şekilde bir yıl kadar gittikten sonra kendisi bana badeleme denilen bir şeyden bahsetti, artık zamanının geldiğini bunu yapmazsam müritliğimin kabul olmayacağını, İslam'da ilerleyemeyeceğimi, öldüğüm zaman kendisinin şefahat edemeyeceğini söyledi, fakat dediği şeyi anlatınca benim miğdem bulandı, ben yine de badeleme denilen cinsel organını ağzıma almayı yapamadım" dedi.
"'Okunmuş Su'yu İçince İnsan Kendinden Geçiyordu"
Şeyh U.K.'nin dergaha "her gelene yaptığı gibi" kendisine de su içirdiğini belirten B.Ş., "Zaten bu suyu içince insan kendinden geçiyordu, nasıl olduğunu şimdi anlatamıyorum, onun her dediğini yapmak zorunda hissediyordum, bu zamanların birinde sır odası denilen yerde benimle cinsel ilişkide bulundu, ben emniyette ifade verdim ancak nasıl ifade verdiğimi bilmiyorum, polisler soru sorup cevap alıp kendileri yazıyorlardı, ben de çok korkmuştum" diye konuştu.
"'Seni Tam Müslüman Yapacağım' Dedi"
A.Ş. ise mahkemedeki beyanında "Ben sanığın başında olduğu tarikata gitmeye başladım, konuşmalar sırasında eşimin de aynı tarikata gelmesi durumunda aile huzurunun daha iyi olacağını söyledi, telkinlerde bulundu, ben de eşime birlikte tarikata gitmeyi teklif ettim, eşim önce kabul etmedi, sanık kabulü sağlamak için bana eşime içirmek üzere bir su verdi, götürdüm, ayrıca eve verdiği sudan serptim, bundan sonra eşim de tarikata gitti, bu şekilde bir müddet de beraber gittikten sonra sanık sır odasına beni bir keresinde aldığında yol bu yol dedi, başka yolu yok senin daha iyi Müslüman olman için badelenmen lazım dedi, ben de o zaman tamam dedim, cinsel organını ağzıma alıp dediği şeyi yaptım, bu birkaç kere oldu. Bundan sonra bir keresinde de seni tam Müslüman yapacağım dedi, bu defa da arkadan benimle cinsel ilişkide bulundu, birkaç ay geçtikten sonra ben tarikattan soğuduğum için eşimle birlikte ayrıldık" dedi.
"İnsan Kalp Gözüyle Allah'ın Nurunun Hazretin Apış Arasında Görüyor"
10-15 yılını başka başka tarikatlarda geçirdiğini belirten Y.Y. ise "Rüya yoluyla hazret dediğim sanık U.K. ile görüştük, onun tarikatine girdim, zaten insan bu olayları yaşayınca vird ve zikirleri yapınca kalp gözü açılıyor, Allah'ın nurunun orada yani hazretin apış arasında olduğunu görüyor, onu kendisi istiyor, bu şöyle de tarif edilebilir: Bir kadının göğsü eşine karşı başka şey ifade eder, çocuğuna karşı başka şey ifade eder, biz bade dediğimiz olayı yaparken çocuğun annesinin göğsünü emmesinden farklı duygular hissetmiyorduk. Zaten hoca da bunu verirken çok zorlanıyordu, istemiyordu" ifadelerini kullandı.
Birçok Mağdur 'Badeleme' İşlemini Tarikatta 'Gayet Normal' Buluyor
Y.Y.'nin yanı sıra, A.B., Ç.Ç., A.R.Ç., Ü.S., E.E., M.S., İ.E. M.K., İ.Ç., A.C., A.S., E.B. gibi mağdurların yaşadıklarını normal bulduklarını şikayetçi olmamaları dikkat çekti. Mağdurların birçoğu "badeleme" işlemini tarikatta "normal" olarak görüyor.
Hatta birçok müşteki badeleme işlemini kendilerinin istediğini, badeci şeyh U.K.'nin bunu istemediğini, yaşadıkları ilişkilerin zikir esnasında gelen cezbe sonucunda oluştuğunu söyledi. Bazı mağdurların kendilerinin yanı sıra birlikte oldukları arkadaşlarını ve nişanlısını bile badeci şeyhe götürdüğünü söylemesi ise dikkat çekti.