Muğla'nın Bodrum ilçesine bağlı Akyarlar Mahallesi’nde 4 bin yıllık Antik Thermera Kenti, Bizans ve Osmanlı kalıntılarının bulunduğu 1.Derece Doğal SİT Alanı’ndaki koya kanal, marina ve milyonluk villalar yapıldı.
6 yıl boyunca Bodrum Kent Konseyi, STK’ler ve çevreciler doğa ve tarih katliamını önleyebilmek için defalarca hukuk yoluna giderek dava açmışlardı.
Danıştay, Bodrum Kent Konseyi Çevre Grubu’nun Aspat’taki “Turizm Konaklama Tesisi ve Toplu Konut Proje Revizyonu İle Yat Yanaşma Yeri ve Mahmuz” projesine ilişkin ÇED Kararı’nın iptali için açtığı davayı süresi yönünden reddeden Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin kararını bozdu.
'Bölgeye Geri Dönülemeyecek Şekilde Zarar Verildi'
Avukat Mehmet Çilsal açtıkları davalardan birinde Danıştay’ın projeye dur dediğini belirterek şu açıklamalarda bulundu:
"Yaptığımız temyiz başvurusu Danıştay tarafından kabul edildi ve Temyize konu Muğla 3. İdare Mahkemesinin 06/11/2023 tarih ve E:2023/2764, K:2023/2278 sayılı kararının bozulmasına oy birliği ile karar verildi. Şirketin projesi yargı kararıyla iptal edildiği halde yatırım, inşaat ve işletme süreçleri hiçbir şey olmamış gibi devam etti. İdare ve sermaye işbirliğinin hukuk düzenimizden güçlü olduğu süreç ne yazık ki ülkemize zarar veriyor. Aspat, mahkeme kararlarına rağmen hukuktan nasibini alamamış olanları elinden kurtulamamıştır. Yinede doğa tarih ve kültürü kurtarmak amacıyla hukuksal mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye’de birçok projede olduğu gibi ben yaptım oldu örneklerinden birini yaşıyoruz, bölgeye geri dönülemeyecek şekilde zarar verildi.
Çok geç gelen adalet, ne yazık ki tarih ve tabiat katliamını eski hale getirmiyor. Karya’nın antik Termerası, Bizans’ın Strobilosu, Osmanlı’nın Sıravolos’u olan günümüzün Aspatı’na çok yazık olmuştur."
İnşaatın tüm hukuksal mücadeleye rağmen tamamlandığını belirten TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu Mustafa Erdoğan ise yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
"Çıfıt Kalesinin eteğinde; Karya’nın Termera’sı, Bizans’ın Strobilos’u, Osmanlı’nın Sıravolos’u ve Halil’le Gülsüm’ün artık tarumar edilmiş Aspat’ındayız. Bu toprakların kadim kültürlerinden nasibini almayan, insan ve tabiatının birbiriyle nasıl sarmaşdolaş yaşadığını zerre kadar hissetmeyen bir anlayışın külliyen doğal ve kamusal zarara sebep olan yüksek rant hedefli projelerinden birinin gerçekleşmeye devam ettiği Aspat’tayız.
8-9 yıl öncesine kadar tarihi, toprağı, azmağı, ağaçları, kıyısı, mütevazi tesisi ve hatta heykelleri ile büyük ölçüde yaşayan fakat şimdi mevzuatı bile arkadan dolanan kitabına uydurulmuş karar ve onaylarla banka mevduatına dönüşmüş Aspat’tayız!
'Sorumlu Rant Koalisyonudur'
İşletilen hukuk dışı ve toplumsal meşruiyeti olmayan süreç yerine söz konusu Danıştay kararlarında da açıkça belirtilmiş olduğu gibi mevzuata uygun davranılarak kümülatif ÇED süreci gerçekleştirilmiş olsa Aspat hala azmağı, ağaçları, toprağı, tarihi, kıyısı, rüzgarı ile yaşıyor olacaktı. Proje bütününü; Azmak ağzı dip taraması, Turizm Tesisi Kapasite Artışı, Taşkın Önleme ve Dere Islahı,Turizm Konaklama Tesisi ve Toplu Konut Proje Revizyonu, Yat Yanaşma Yeri ve Mahmuz projesi olarak birbirinden ayırarak düşük kapasiteli parçalar halinde gösterip ÇED gerekli değildir kararlarıyla yol alınmasının sorumlusu rant koalisyonudur.
'Belediye Acilen Verilen Ruhsatları İptal Etmeli'
İnşaat projesine ve iskanına onay veren Bodrum Belediyesi Danıştay kararları doğrultusunda acilen verilen ruhsatları iptal etmelidir.Yarımadamızda Cennetkoy, Usuluk, Tavşanburnu, Adalıyalı, Gökburun, Saplıburun, Firenkazmağı, Ali Hoca Burnu, Gerenkuyu örneklerinde olduğu gibi ülkemiz genelinde neredeyse birbirinin aynı şekilde yasa tanımaz, hukuk dışı yöntemlerle kamusal olanın ele geçirilme süreçlerine kamuoyunun dikkatini çekiyoruz.
Tarlalarımıza, ormanlarımıza sulak alanlarımıza, derelerimize, meralarımıza, dağlarımıza hatta şehir ve köylerimize nereden ve nasıl baktıklarını bildiğimizi, İmar ve Planlama süreçlerinin bilimsel ilkeler ve toplumsal yarar hedefli gerçekleşmesi için insanımız ve tabiatına hak, hukuk, adalet temelinde sahip çıkmaya devam edeceğimizi belirtiyor ve rant koalisyonunu bir kez daha uyarıyoruz, yaşam alanlarımızdan elini, gözünü, fikrini çek, toprağımıza, suyumuza, havamıza dokunma”