İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Sinan Ateş cinayetinde MHP'nin 154 kişilik ilişkin konuşan Dervişoğlu sert mesajlar verdi. Dervişoğlu, "İki cihanda yan yana gelemeyecek bazı insanları bölücü, liberal, Marksist yapıların elemanı diye yaftalamışlar. Bunu yapanlara sesleniyorum. Bu bize saygısızlıktır. Çok bir şey söylemek istiyorum. Ayrıntıya girip de kimseyi mahcup etmek istemiyorum. İçimde yetiştiğim camiayı kırmak istemem. Ancak sabrın da bir sınırı vardır. Sözlerimin muhatapları maziyi paylaştığım insanlar değil, eline dava arkadaşlarının kanı bulaşmış alçaklardır. Hayatım boyunca bölücü, liberal, Marksist ve FETÖ’cü diye hiç anılmadım. Bütün ömrüm boyunca kullandığım tek bir sıfat var. Onu da öyle bir ayağa düşürdünüz ki, sizin yüzünüzden utancımdan kullanamıyorum. Allah sizi ıslah eylesin. Buradan onlara sesleniyorum. Beni sakın ha sakın hangi sebeple olursa olsun, başkalarının havuzuna dahil etmeyin. Beni kimseyle de karıştırmayın." ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu'nun açıklamaları şöyle:
Türk basının sansüre direnişinin bayraklaştığı bu anlamlı günün gazeteciler için ilk anlamına kavuşabilmesi ve gerçekten bayram olabilmesi için suç ve suçludan ziyade onları ifşa eden gazetecileri cezalandıran bu ucube düzenin yerine, basını kimsenin kendi yandaşı haline getiremeyeceği tam demokrasiyi tesis edene kadar mücadele edeceğiz.
24 Temmuz tarihinin bize hatırlattığı en önemli şey Cumhuriyetimizin tapu senedi Lozan Antlaşmasının 101. yıl dönümü olmasıdır.
Lozan Antlaşması, kesintisiz on bir yıl boyunca yorgun düşmüş bu büyük milletin günyüzü gördüğü ve uzun on yıllardan sonra hem cephede hem de masada destan yazdığı, büyük zaferini taçlandırdığı anlaşmadır. Tarihi çarpıtılmış dizi senaryolarından ibaret sananlar, kendileri çalıp kendileri oynamayı devlet yönetmek zannedenler, açıp önce Lozan’ı okusunlar.
Yüz yıl önce bize İstiklali çok görenler bugün de çok görüyorlar. Yüzyıl önce Cumhuriyeti çok görenler bugün de şüphesiz aynılar. İşte bu yüzden de Türk milletinin istiklal ve Cumhuriyet ülküsü var oldukça, ateşle imtihanı asla bitmemiştir ve bitmeyecektir de.
Erdoğan bir müjdeyi bir bakana veriyorsa bilin ki o müjdeyi Erdoğan bile beğenmemiştir.
Meclis’e getirdikleri yasalara bakıyorsunuz. Kurumların yüzlerce sayfalık çalışmalarında yer alan düzenlemeler Meclis’e gelmiyor, gelemiyor. Çünkü güçleri tefeci bezirganlara, beton ağalarına, sanal vurgunculara yetmiyor. Kendi kendini yiyen yılan misali dönüp her şey Saray’da düğümleniyor. Olan da çiftçiye işçiye, gençlere, emekliye oluyor.
Yumurta küfesi iktidarın sırtındaysa, iktidar da vatandaşın sırtında. İnin beyler vatandaşın sırtından bu millet sizin köleniz değil, marabınız değil, uşağınız hiç değil.
Gereken mücadeleyi Meclis’te sürdürmeye devam edeceğiz. Dün nasıl başardıysak bugün de başaracağız. İtibardan tasarruf etmeyenlerden biz tasarruf edeceğiz.
Rant uğruna feda edilmeyen bir karış toprağımız kalmamıştır. Her afet sonrasında söz konusu alanların birilerinin cebine girecek rant olacağını biliyoruz.
Ayrıntılar geliyor...