"Tamam, ‘Dilipak kafayı yedi’ diyeceksiniz biliyorum" diyen Dilipak, şöyle devam etti:
"Mehdilik, Mesihlik, Nübüvvet iddiasında değilim, haşa. Öyle kerametim de yok. Öyle, kalpleri çevirdiğim, göklerin hazinesinin anahtarını ele geçirdiğim, göklerin ordularına komuta ettiğim gibi bir iddiam yok. Geleceği de bilmiyorum. Sadece gökle yer arasında ne varsa geçmiş ve gelecek hakkında bilgi veren ‘o kitap’tan haber veriyorum."
"Bizimkiler Bu Seçimler İçin Çalışıyorlar Şimdiden"
İki hatırlatma daha:
1-Size hayır gibi gelen şeylerde Allah şer, şer gibi gelen bir şeyde Allah hayır murat etmiş olabilir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir. O, şer gibi görünen şeyleri Hayra tebdil edendir. O’nun hikmetinden sual olunmaz. 2-Her topluluk layık olduğu gibi idare olunur. Siz kendinizi değiştirmeden, Allah sizin hakkınızdaki hükmünü değiştirmez.
"Babanız Peygamber Olsa Gelse Sizi Kurtaramaz"
Ve babanız peygamber olsa gelse, sizi kurtaramaz, ki haşa artık peygamber gelmeyecek ve kurtarıcı da yok. Asıl değişmesi gereken sizsiniz. Kimseye ezelde takdir edilen rızıktan başkası yok, kaderiniz de değişmeyecek, ecelinizde. Ezeli ve ebedi bilgisi ile hüküm sahibi, kadir-i mutlak olarak Allah ebede kadar olan her zamanı ve mekanı kuşatmıştır. O’nun iradesi dışında hiçbir şey yoktur.
Peki biz bu işin neresindeyiz?"
Dilipak'ın yazısının tamamını okumak için tıklayınız.