AKP'li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Eğitim-Sen’in okullarda “Toplumsal cinsiyet eşitliği” dersi yapma açıklamasına tepki gösterdi.
Sergi sonrasında, Eğitim-Sen sendikasının "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" dersi yapma iddiasının sorulması üzerine Bakan Tekin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir hukuk devleti olduğunu ifade etti.
Bir başkasının temel hak ve hürriyetinin ihlal edilmemesinin de temel ilkeleri olduğunu iddia eden Tekin, şunları ifade etti:
"Hukuki ve Adli İşlemler Başlatılacak"
"Yarıyıl tatiline girdiğimiz haftada iki sendika bu anlamda 'sendikalı özgürlükler' başlığı altında olduğunu iddia ettikleri bir eylem yaptılar. Çocuklarımızın eğitim öğretim görme hakkını elinden aldılar ve bir gün okula gitmediler. Bu sendikal özgürlüklerle açıklanabilecek bir durum değil. Sendikal özgürlüklerinizi kullanırken bir başkasının, yani çocuklarımızın, evlatlarımızın eğitim öğretim hakkını engelleyici nitelikte kullanmamak gerekir. Kendilerini o gün uyarmıştım. 'Bu konular devam ettiği taktirde, biz Bakanlık olarak gerekli işlemleri yapacağız. Hukuki, adli ve idari açıdan süreçleri yürüteceğiz demiştim. Bugün toplumsal anlamda infial uyandırabilecek, toplumun temel referans değerleri ile asla örtüşmeyen eylemlerin içerisine girdi bu sendikalardan bir tanesi.
Bu, Anayasa'mızda güvence altına alınan, Türk toplumunun temel dinamiğinin aile olduğu ilkesi, temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasına ilişkin ilkesi, Anayasa'mızda güvence altına alınan eğitim öğretim hakkının kullanılmasına ilişkin ilke ile ailenin korunmasına ilişkin ilkelerle ve sendikal özgürlüklerle asla bağdaşmayacak bir biçimde kullanılmaktadır. Bu şekilde davranan kişiler, Anayasa'mıza, Milli Eğitim Temel Kanunu ve diğer kanunlarımız olmak üzere bütün mevzuata ısrarla aykırı davranmayı kendilerine ilke edinmiş durumdalar. Bunu yaparken sendikal özgürlüklerin veya sendikal örgütlenme hakkının toplumdaki algısını olumsuz etkileyecek eylemler içerisine girdikleri de açık."
Tekin, bu durumun, sendikal özgürlüklerin özünün yanlış anlaşılacak şekilde kullanılarak, toplumda farklı algılara sebebiyet verdiğini belirterek, "Bu, sendikal hakların özüne ilişkin ciddi bir ihlaldir. Bu açıdan sabah bir basın açıklamasıyla bütün arkadaşlarımızı uyardım. Bu, bir özgürlük olarak tanımlanabilecek bir şey değildir. İnsanlar özgürlüklerini başka ortamlarda ifade edebilirler ama kendilerine emanet edilmiş çocuklar ve çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin, velilerin asla tasvip etmeyeceği ideolojik, art niyetli ifadelerle karşı karşıya bırakılması, alenen temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılması anlamına gelir." dedi.
Bakanlık olarak uyarılarda bulunduklarını anımsatan Tekin, okulların kendilerine emanet edilen çocuklara, toplumun arzu etmediği "ders" adı altında sunulacak konuların okutulmasının, bir disiplin işlemi ve disiplin hukuku konusu olacağını ve gerekli disiplin işlemlerinin yürütüleceğini söylediklerini vurguladı.
Bakan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sürecin adli kısmını Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz yürütecek. Bu konu, aynı zamanda adli açıdan ve hukuki açıdan bir suç teşkil ediyor. Konuyu ilgili yargı mercilerine şikayet ederek ve bunun 'sendikal özgürlük bağlamında değerlendirmeyeceğini' ifade ederek gerekli işlemleri yürüteceğiz. Bu, temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasına ilişkin bütün evrensel ilkelere açıkça aykırıdır. Bu, temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasına ilişkin bütün anayasal prensiplerimize aykırıdır ve aynı şekilde başta Milli Eğitimle ilgili mevzuatlarımız olmak üzere ailenin korunmasına ilişkin mevzuatımıza da aykırıdır. Bu hukuksuzluğa da Bakanlık olarak bizim göz yummamız mümkün değildir. Bize emanet edilen çocukların haklarını, hukuklarını korumakla mükellefiz. Bu konudaki yetkilerimizi, inisiyatifimizi de sonuna kadar kullanacağız."
Editör: Betül Gafa