İmamoğlu, "Bugüne kadar asker veya polis tarafından herhangi bir nedenden dolayı hakkınızda işlem yapıldı mı?" sorusuna "Hayır yapılmadı" yanıtını verdi.
İfade kapsamında Ekrem İmamoğlu'na ehliyeti, pasaportu ve yanı sıra yurt dışına legal veya 'illegal' yollardan çıkıp çıkmadığı soruldu. İmamoğlu bu soruya, "B sınıfı ehliyetim vardır. Pasaportum vardır. Yurt dışına defalarca legal çıkışlarım vardır. “İllegal yollardan çıktınız mı sorusunu” 16 milyon İstanbullunun belediye başkanına sorulmasını en üst seviyede ahlaksızlık ve kasıtlı olduğunu düşünüyorum" şeklinde yanıt verdi.
"Türkiye Cumhuriyet Devleti ve Milleti Aşığı Bir Kişiyim"
İmamoğlu'nun "Terör örgütleri içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren akrabanız veya yakınınız var mı?" sorusuna yanıtı ise şöyle oldu: "Türkiye Cumhuriyet Devleti ve Milleti aşığı bir kişiyim. Öyle bir ailede doğdum büyüdüm ben, hiç kimse ile vatan sevgisi konusunda yarışmam. Çünkü her vatandaşı vatansever olarak kabul ederim. Ama bana göre milletini vatanını ve bayrağını benden çok seven yoktur. Bu soruyu de yukarıdaki soru gibi ahlaksız ve kasıtlı olduğunu düşünüyorum.""Kent Uzlaşısı Bana Değil, Hükümetle Yoğun Diplomasi İçerisinde Bulunan DEM Parti'ye Sorulmalıdır"
İmamoğlu'na sorulan soruda, Duran Kalkan ve Yıldırım Kaya'nın açıklamalarının ardından HDK şüphelilerinin belediyede çalıştığı ifade edildi ve "Kent Uzlaşısı ne zaman, ne amaçla kuruldu?" diye soruldu. İmamoğlu'nun yanıtı şöyle:
"Ben 2018 Aralık ayında İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı adayı olarak Millet İttifakı tarafından ilan edildim. O dönemde İstanbul’da Milleti ittifakını temsil eden CHP ve İYİ Parti genel Başkanlarından da izin alarak “Millet İttifakı adayıyım bunu elbette söyleyeceğim ama müsaadenizle ben buradan İstanbul ittifakı adayı olduğumu ifade etmek isterim. Bu anlayış ile biz ileride bütün ülkemize Türkiye İttifakını temsil etmemiz gerekir” dedim. O gün den bu güne her siyasi yarışta özellikle İstanbul seçimlerinde İstanbul ittifakı ve Türkiye ittifakı ifadelerini sayısız kere kullanmışımdır. Başka bir Siyasi partinin yaptığı tarif ve d-o tarifi aynı duyguyu paylaşan kişilerin durumu kendilerini bağlar. “Kent Uzlaşısı” iadesi DEM parti söylemi olduğunu biliyorum. Yukarıda ismi geçen Terör örgütleri ve bağlantılı bir kısım terör örgütü üyelerinin ne isimlerini ne söylemlerini biliyorum, ne de takip ettim öyle bir merakım da yoktur. 2024 yerel seçimleri öncesi bilindiği üzere İstanbul’da DEM parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı çıkarmıştır. Buna rağmen CHP İstanbul ve bir çok ilimizde Türkiye ittifakı söylemi ile ve sloganlaştırırsak kapsayıcı bir yerel seçim politikası gütmüştür. Bu çerçevede İstanbul ve Türkiye’nin muhtelif illerinde İlçelerde oluşan Meclis üyesi listelerinde her parti ve görüşten isimler dahil edilmiştir. İstanbul’da bir çok ilçede geçmişte başta AK partili olmak üzere İYİ parti, MHP, BBP ve DEM gibi bir çok partide siyaset yapmış insanlar listelere dahil edilmiştir. Bu süreç CHP genel merkezi üzerinden onaylı listeler halinde ilçelere tevdi edilmiş ve ilçe seçim kurullarına teslim edilmiştir. Bilinmelidir ki İlçe seçim kurulları hakkında Terör Örgütü Üyeliği dahil seçilme hakkına sahip olmayan kişileri listelerden çıkartır ve onların yerine isim verilmesi konusunda tanınan sürede tamamlanması istenir. Yukarıda soruda gördüğüm kadarı ile 2022 yılında tespit edildiği söylenen insanların 2024 yılında ki bu listelerde görülmesi halinde müdahale edilmesi ve çıkartılması gerekirken AK partinin İstanbul ‘da ve 26 ilçede kaybettiği seçimden yaklaşık 7 ay sonra başlatılan soruşturma süreci ile meclis üyelerinin bahsi geçen ve terör örgütü olduğu ifade edilerek örgüte üyelik suçlarından yasal işlem başlatıldı. Bu işlemi bir kasıtlı itibarsızlaştırma süreci olarak görüyorum. Ya YSK görevini yapmamıştır. Ya da yürütülen soruşturmalar hakkaniyetli değildir. Sonuçta işlem yapılan insanların içinde Devlet memuru dahi vardır. Konu ile ilgili bilgim bu kadardır. Kent Uzlaşısı bana değil şu anda Türkiye’nin mevcut siyasi gündeminde hükümetli yoğun diplomasi içerisinde bulunan DEM parti yöneticilerine sorulmalıdır."
Editör: Betül Gafa