Ailesinin baskıyıla Nurcular olarak bilinen cemaate ait yurtta kalan 20 yaşındaki tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara, içinde bulunduğu şartlara dayanamayıp intihar etti.
Enes'in intiharı Türkiye'nin gündemine oturdu.
Enes'in intiharını haberleştiren Günışığı Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Faik Akgün, Nur cemaati üyesi olduğu iddia edilen kişilerce aranarak ölüm tehdidi aldığı ve yaptığı haber sonrasında gazetedeki yazı işleri müdürlüğü görevinden alındığını söyledi.
Konuya ilişkin Günışığı Gazetesi sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Nafiz Koca açıklamalarda bulundu.
Enes Kara'ya ilişkin haberlerin çarpıtıldığını ileri süren Günışığı Gazetesi sahibi Mehmet Nafiz Koca, şu ifadeleri kullandı;
“Bununla alakalı hakkımızda farklı algılar oluşturup şahsımızda Elazığ'ı karıştırmak, cemaatler nezdinde de farklı emeller gerçekleştirmek üzere böyle bir spekülasyon yapılıyor. Tabi biz bunun kendi üzerimizden ve yapmış olduğumuz ve sonradan kaldırdığımız haber üzerinden Elazığ'ı ve ülkeyi kimsenin karıştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu olayda iki ana sebep var, bunlardan biri haberi yapan arkadaşımızın kendi isteğiyle ayrılmasını bazı yaygın medya grupları tarafından haberi yapan muhabiri işten çıkarma ve ekmeğinden etme gibi bir algı oluşturması ikinci neden ise yapılan haberden dolayı cemaatlerin arkadaşımızı tehdit etmesinden dolayı haberin benim tarafımdan kaldırıldığı iddiası var. Öncelikle haberin neden kaldırıldığına açıklık getirmek istiyorum. Haberi Günışığı ve Yeni Ufuk gazeteleri olarak ilk yapan bizdik. Ancak haberden sonra Ankara'dan arayan bir dostumun ‘hocam farklı bir süreçten geçiyoruz haberler speküle ediliyor. Çocuğun da intihar etmeden önce çekmiş olduğu videosunda kız kardeşinin de aynı sıkıntıyı yaşadığını olası bir ihtimalle ikinci bir acının yaşanabilir. Çok önemli değilse bu haberi biraz daha düşünebilir misiniz?' denildi. Sadece bundan dolayı haberin gazeteden kaldırma talimatımız vardı o talimatı da yazı işleri müdürümüze verdik. Yazı işleri müdürümüz talimata harfiyen uydu ve haber kalktı. Ardından sonra bir baktık ki bir kanalda gecenin bir saatinde bizim haberimizin cemaatlerin tehdidi üzerine kaldırıldığı yönünde cemaatlerin haberi yapan arkadaşımızı tehdit ettiği yönünde çok enteresan cümleler kuruluyor. Bu durumu gördükten sonra kanalda yapılan konuşmanın videosunu direk Günışığı grubuna atıp ‘Faik bu ne rezalet?' diye sordum beş dakika sonra Faik isimli arkadaşımız bir açıklama yapmadan gruptan ayrıldı, sabah da işe gelmedi.”
Gazeteci Faik Akgün'ün sigortasının yatırılmadığı iddialarına ilişkin de konuşan Koca, ”Bu arkadaşımızın şartları kabul etmesinin ardından ‘kimlik bilgilerini arkadaşımıza ve sigortanın da başlatılarak yarından itibaren buranın bir personeli olarak işe başla' dedik. Arkadaşımızın bize söylediği şey şuydu; Hocam sigortada problem olabilir ben ticaret odasından atıldıktan sonra işsizlik maaşına müracaat ettim o da 11'inci ayda son buluyor. Uygun görürseniz ben o şekilde çalışayım' dedi. Bu arkadaşımızı 11'inci ay dediği güne kadar biz maaşını zarf içerisinde kendisine vererek burada mesai arkadaşımız olarak değerlendirdik. Arkadaşımızın 11'inci ayda işsizlik maaşının bittiği gün 31.10 2021 tarihi. Yılın bitmesine bir gün olmasına rağmen biz o bir gün de geçsin bile demeden arkadaşımızın sigortasını yaptırdık. Bir gününün bile geçirmedik bu arkadaşımızın o gün bugündür bu arkadaşımız sigortalı olarak bizde devam ediyor. Basın ilan kurumuna da bu belgeler ibra edildiği için maaşları da banka üzerinden yapılıyor. Bu arkadaşımız nasıl bir hezeyana kapıldı da ulusal medyaya çıkıp böyle beyanatlar vererek bizleri karalamaya çalışıp kendini parlatmaya çalıştı anlamış değiliz” diye konuştu.
“Ben Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanıyım cemiyet başkanı olarak bu şehirde tırnağı taşa dokunan meslektaşlarımızın yanında olan biriyim” diyen Koca sözlerini şöyle sürdürdü; “Meslektaşlarımız mesleklerini ifa ederken yaşamış olduğu sıkıntılarından dolayı müdahale ettiğim için de cezaevinden yatmış biriyim. Böyle biri olarak bir çalışanımı sigortasız çalıştırmak ne adımıza nede Günışığı ve Yeni Ufuk gibi gazetelerimizin kurumsal kimliğine yakışacak bir olay değildir. Faik Akgün arkadaşımızın işten ayrılması bizim dahilimizde olmamıştır asılsız bilgilerle kamuoyunun manipüle edilip farklı yollara çekiliyor. Bu arkadaşımızın üç aydır hem kendi mesai arkadaşlarıyla ilgili hem gazetemizdeki çalışmasıyla ilgili sıkıntılar vardı ama biz buna rağmen işsizlik ya da ekmeğinden etmek gibi asla bir yola girmedik. En son kendisini ikaz ettik; ikaz ettiğimizde de ‘kardeşim sen bu işi beceremiyorsun yazı işleri müdürlüğünü bırakıyorsun ilgili arkadaşımıza devrediyorsun' dedik. Sonra bir baktık ki zaten günler öncesinden arkadaşlarımız kendi aralarında toplantılar yapmışlar. Bu toplantılar kendi mesai arkadaşları bana bildirmeden benim haberim olmadan kendisini defalarca ikaz etmişler. Dün işe gelmediğini fark ettiğimizde mecburen dün itibariyle bu arkadaşımızın iş akdini feshetmek zorunda kaldık. Sonra bir baktık ki masasını toplarken bu arkadaşımız günler öncesinden tarihsiz bir istifa dilekçesi yazmış ve çekmecesine bırakmış. Böyle bir zihniyette olan daha önceden işten ayrılmayı kafasına koyan bir arkadaşımızın gazetecilik adı altında kalkıp ülke kamuoyunu bu şekilde yönlendirmesini siz gazetecilerin vicdanlarına bırakıyorum.”
Haber sonrasında Faik Akgün'ün cemaatçiler tarafından tehdit edildiği iddialarına ise Koca, “Dün Asayiş Şube Müdürlüğüne sayın savcımızın talebi üzerine gittik ifademizi verdik. Bir haberden dolayı tehdit söz konusuysa ya da başka bir şey söz konusuysa bunun muhatabı yazı işleri müdürü ilk etap da değildir. Bu ya haber müdürüdür ya da gazetenin sahibidir. Yazı İşlerinin sorumluluğu sadece resmi yollarladır. Gazetede çıkan bir haber, yazı karikatür gibi konulardan yazı işleri sorumludur. Ama bir haber çıkmıştır; cemaat ya da başka biriyle haber çıkmıştır ilk etap o gazetenin yazı işleri müdürünü değil gazetenin sahibi ya da haber müdürü aranır. Sayın savcılarımız şunu dikkate almalıdır. Ulusal medyada gündem konusu olan ve ülkenin üç gündür çalkalandığı bir olay karşısında Elazığ Valisi Ömer Toraman sessizliğini bozmalıdır, menfur intihar olayından sonra intiharın detaylı incelenmesi ve otopsi raporunun kamuoyuna paylaşılması gerekmektedir. Bu haberden dolayı tehdit edildiğini iddia eden bir gazetecinin çalıştığı gazetenin sabit numaraları ve ilgili kişinin cep telefonları geriye dönük olarak incelenme altına alınmalı ülke bu çalkantıdan kurtulmalıdır. Yoksa bir cemaate vurayım diye benim gazetemin ve şahsımın adının kullanmaya kimsenin hakkı yoktur haddi de değildir” ifadelerini kullandı.
Enes'in intiharı Türkiye'nin gündemine oturdu.
Enes'in intiharını haberleştiren Günışığı Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Faik Akgün, Nur cemaati üyesi olduğu iddia edilen kişilerce aranarak ölüm tehdidi aldığı ve yaptığı haber sonrasında gazetedeki yazı işleri müdürlüğü görevinden alındığını söyledi.
Konuya ilişkin Günışığı Gazetesi sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Nafiz Koca açıklamalarda bulundu.
"Haberin Kaldırılması İçin Ankara'dan Bir Dostum Aradı"
Enes Kara'ya ilişkin haberlerin çarpıtıldığını ileri süren Günışığı Gazetesi sahibi Mehmet Nafiz Koca, şu ifadeleri kullandı;
“Bununla alakalı hakkımızda farklı algılar oluşturup şahsımızda Elazığ'ı karıştırmak, cemaatler nezdinde de farklı emeller gerçekleştirmek üzere böyle bir spekülasyon yapılıyor. Tabi biz bunun kendi üzerimizden ve yapmış olduğumuz ve sonradan kaldırdığımız haber üzerinden Elazığ'ı ve ülkeyi kimsenin karıştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu olayda iki ana sebep var, bunlardan biri haberi yapan arkadaşımızın kendi isteğiyle ayrılmasını bazı yaygın medya grupları tarafından haberi yapan muhabiri işten çıkarma ve ekmeğinden etme gibi bir algı oluşturması ikinci neden ise yapılan haberden dolayı cemaatlerin arkadaşımızı tehdit etmesinden dolayı haberin benim tarafımdan kaldırıldığı iddiası var. Öncelikle haberin neden kaldırıldığına açıklık getirmek istiyorum. Haberi Günışığı ve Yeni Ufuk gazeteleri olarak ilk yapan bizdik. Ancak haberden sonra Ankara'dan arayan bir dostumun ‘hocam farklı bir süreçten geçiyoruz haberler speküle ediliyor. Çocuğun da intihar etmeden önce çekmiş olduğu videosunda kız kardeşinin de aynı sıkıntıyı yaşadığını olası bir ihtimalle ikinci bir acının yaşanabilir. Çok önemli değilse bu haberi biraz daha düşünebilir misiniz?' denildi. Sadece bundan dolayı haberin gazeteden kaldırma talimatımız vardı o talimatı da yazı işleri müdürümüze verdik. Yazı işleri müdürümüz talimata harfiyen uydu ve haber kalktı. Ardından sonra bir baktık ki bir kanalda gecenin bir saatinde bizim haberimizin cemaatlerin tehdidi üzerine kaldırıldığı yönünde cemaatlerin haberi yapan arkadaşımızı tehdit ettiği yönünde çok enteresan cümleler kuruluyor. Bu durumu gördükten sonra kanalda yapılan konuşmanın videosunu direk Günışığı grubuna atıp ‘Faik bu ne rezalet?' diye sordum beş dakika sonra Faik isimli arkadaşımız bir açıklama yapmadan gruptan ayrıldı, sabah da işe gelmedi.”
"Sigoratası Yatıyor"
Gazeteci Faik Akgün'ün sigortasının yatırılmadığı iddialarına ilişkin de konuşan Koca, ”Bu arkadaşımızın şartları kabul etmesinin ardından ‘kimlik bilgilerini arkadaşımıza ve sigortanın da başlatılarak yarından itibaren buranın bir personeli olarak işe başla' dedik. Arkadaşımızın bize söylediği şey şuydu; Hocam sigortada problem olabilir ben ticaret odasından atıldıktan sonra işsizlik maaşına müracaat ettim o da 11'inci ayda son buluyor. Uygun görürseniz ben o şekilde çalışayım' dedi. Bu arkadaşımızı 11'inci ay dediği güne kadar biz maaşını zarf içerisinde kendisine vererek burada mesai arkadaşımız olarak değerlendirdik. Arkadaşımızın 11'inci ayda işsizlik maaşının bittiği gün 31.10 2021 tarihi. Yılın bitmesine bir gün olmasına rağmen biz o bir gün de geçsin bile demeden arkadaşımızın sigortasını yaptırdık. Bir gününün bile geçirmedik bu arkadaşımızın o gün bugündür bu arkadaşımız sigortalı olarak bizde devam ediyor. Basın ilan kurumuna da bu belgeler ibra edildiği için maaşları da banka üzerinden yapılıyor. Bu arkadaşımız nasıl bir hezeyana kapıldı da ulusal medyaya çıkıp böyle beyanatlar vererek bizleri karalamaya çalışıp kendini parlatmaya çalıştı anlamış değiliz” diye konuştu.
"İşe Gelmeyince İş Akdini Feshettik"
“Ben Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanıyım cemiyet başkanı olarak bu şehirde tırnağı taşa dokunan meslektaşlarımızın yanında olan biriyim” diyen Koca sözlerini şöyle sürdürdü; “Meslektaşlarımız mesleklerini ifa ederken yaşamış olduğu sıkıntılarından dolayı müdahale ettiğim için de cezaevinden yatmış biriyim. Böyle biri olarak bir çalışanımı sigortasız çalıştırmak ne adımıza nede Günışığı ve Yeni Ufuk gibi gazetelerimizin kurumsal kimliğine yakışacak bir olay değildir. Faik Akgün arkadaşımızın işten ayrılması bizim dahilimizde olmamıştır asılsız bilgilerle kamuoyunun manipüle edilip farklı yollara çekiliyor. Bu arkadaşımızın üç aydır hem kendi mesai arkadaşlarıyla ilgili hem gazetemizdeki çalışmasıyla ilgili sıkıntılar vardı ama biz buna rağmen işsizlik ya da ekmeğinden etmek gibi asla bir yola girmedik. En son kendisini ikaz ettik; ikaz ettiğimizde de ‘kardeşim sen bu işi beceremiyorsun yazı işleri müdürlüğünü bırakıyorsun ilgili arkadaşımıza devrediyorsun' dedik. Sonra bir baktık ki zaten günler öncesinden arkadaşlarımız kendi aralarında toplantılar yapmışlar. Bu toplantılar kendi mesai arkadaşları bana bildirmeden benim haberim olmadan kendisini defalarca ikaz etmişler. Dün işe gelmediğini fark ettiğimizde mecburen dün itibariyle bu arkadaşımızın iş akdini feshetmek zorunda kaldık. Sonra bir baktık ki masasını toplarken bu arkadaşımız günler öncesinden tarihsiz bir istifa dilekçesi yazmış ve çekmecesine bırakmış. Böyle bir zihniyette olan daha önceden işten ayrılmayı kafasına koyan bir arkadaşımızın gazetecilik adı altında kalkıp ülke kamuoyunu bu şekilde yönlendirmesini siz gazetecilerin vicdanlarına bırakıyorum.”
"Cemaata Vurayım Diye Gazetemin Adını Kullanmaya Kimsenin Hakkı Yoktur"
Haber sonrasında Faik Akgün'ün cemaatçiler tarafından tehdit edildiği iddialarına ise Koca, “Dün Asayiş Şube Müdürlüğüne sayın savcımızın talebi üzerine gittik ifademizi verdik. Bir haberden dolayı tehdit söz konusuysa ya da başka bir şey söz konusuysa bunun muhatabı yazı işleri müdürü ilk etap da değildir. Bu ya haber müdürüdür ya da gazetenin sahibidir. Yazı İşlerinin sorumluluğu sadece resmi yollarladır. Gazetede çıkan bir haber, yazı karikatür gibi konulardan yazı işleri sorumludur. Ama bir haber çıkmıştır; cemaat ya da başka biriyle haber çıkmıştır ilk etap o gazetenin yazı işleri müdürünü değil gazetenin sahibi ya da haber müdürü aranır. Sayın savcılarımız şunu dikkate almalıdır. Ulusal medyada gündem konusu olan ve ülkenin üç gündür çalkalandığı bir olay karşısında Elazığ Valisi Ömer Toraman sessizliğini bozmalıdır, menfur intihar olayından sonra intiharın detaylı incelenmesi ve otopsi raporunun kamuoyuna paylaşılması gerekmektedir. Bu haberden dolayı tehdit edildiğini iddia eden bir gazetecinin çalıştığı gazetenin sabit numaraları ve ilgili kişinin cep telefonları geriye dönük olarak incelenme altına alınmalı ülke bu çalkantıdan kurtulmalıdır. Yoksa bir cemaate vurayım diye benim gazetemin ve şahsımın adının kullanmaya kimsenin hakkı yoktur haddi de değildir” ifadelerini kullandı.