AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP TBMM Grup Toplantısında konuşuyor.
TamgaTürk'ün ulaştığı kulis bilgilerine göre Erdoğan'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Kürtçü terör örgütü PKK'nın eli kanlı, bebek katili elebaşı Abdullah Öcalan'ın TBMM'de konuşması çağrısına net bir yanıt vereceği iddia edildi.
Erdoğan bugüne kadar konuya sessiz kalmıştı.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Aziz milletim, değerli vekiller, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sizlerin vasıtası ile ekranları başında bizleri takip eden vatandaşlarıma selamlarımı gönderiyorum. Şu karşılıksız sevdanız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Rabbim muhabbetimizi, yol ve dava arkadaşlığımızı daim eylesin.
Dün Cumhuriyetimizin 101. yıl dönümüydü, coşku ile kutladık. Bayram sevincimizi paylaşan herkese buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Tüm şehitlerimizi, yiğit gazilerimizi bir kez daha rahmetle, minnetle yad ediyorum.
Yerli milli helikopterimiz T625 GÖKBEY'in ilkini törenle Jandarma Genel Komutanlığı'mıza teslim ettik. Yıl sonu gelmeden iki GÖKBEY'i daha jandarmamıza teslim etmiş olacağız. 2026'da toplam 20 adet GÖKBEY helikopterimizin farklı kurumlarımıza teslimatını gerçekleştireceğiz. TUSAŞ çalışanlarımızı daha azimli gördüm, gözlerinde adeta bir adanmışlık duygusu vardı. Hainlere rağmen daha fazla üreterek, çalışarak şehit arkadaşlarının ruhlarını şad etmeyi sürdüreceklerine inanıyorum."
Erdoğan'ın konuşması sırasında Türkiye'nin savunma sanayiindeki gelişmelerine ilişkin video gösterildi. Gösterilen videonun sonunda Azerin'in sesinden Çırpınırdın Karadeniz türküsünün çalması dikkat çekti.
Erdoğan konuşmasında şunları söyledi.
"Bu cumhuriyet Alevi'nin de Sünni'nin de cumhuriyetidir. Bu cumhuriyet Türk'ün de cumhuriyetidir, Türk'ün olduğu kadar Kürt'ün de cumhuriyetidir. Bu cumhuriyet ben Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu bir vatandaşıyım diyen Laz'ın, Çerkes'in, Rum'un, Arap'ın, Roman'ın yani vatan topraklarında yaşayan herkesin cumhuriyetidir. Bu cumhuriyet bizim hepimizin eseridir. 85 milyonun tamamının eseridir.
Ben inanıyorum ki bu topraklara vatandaşlık bağıyla bağlı olan hiç kimsenin cumhuriyetle bir sorunu, bir problemi yoktur. Geçtiğimiz bir asır boyuna yaşadığımız sorunlar cumhuriyet fikrinin arkasına sığınarak zulmedenlerden, onu istismar edenlerden kaynaklanmıştır. Evet, bunu yaptılar. Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak ayrımcılık yaptılar, zulmettiler, ötekileştirdiler.
1923'te ilk defa tarih sahnesine çıkmış değil, sahneye yeniden çıkmış bir milletiz. 29 Ekim çok önemlidir, dönüm noktasıdır. Ancak bu aziz millet bin yıllardır tarih sahnesinde yer alan, tarih yazan, tarih yapan bir millettir. Şu yeryüzü üzerinde korkuyu korkutan yegane millet mensubu olduğumuz aziz millettir.
Bu cumhuriyet korkmaz. Korku, cumhuriyetimizin bir vasfı asla olamaz. Biz, İstiklal Marşı bile 'Korkma' diye başlayan bir milletiz. Bu cumhuriyet korkuyla değil cesaretler. Ürkeklikle değil özgüvenle. Daralarak değil genişleyerek. Ayrıştırarak değil kapsayarak korunur ve yüceltilir.
Bizim cumhuriyetimizin mayası kardeşliktir. Onu ilelebet ayakta tutacak olan da şu içinde bulunduğumuz kardeşliğimizdir. Cumhuriyetimiz 101 yılda çok önemli mesafeler kaydetti. Savaştan çıkmış bir ülkeydi, şu anda satın alma paritesinde göre dünyanın 11. ekonomisidir.
Ülkemizin her köşesini imar edip yurdumuzun her yerini okullarla, yollarla, üniversitelerle, tünellerle donattık.
Bu hafta Hatay'daydık. Depremi geçirmiş olan Hatay'da yeniden bir ayağa kalkış var. Şimdi diğer illerimizi ziyaret edeceğim. Bize durmak yok.
Tek başına savunma sanayiinde elde ettiğimiz mesafe bile ülkemizin nereden nereye geldiğinin mesafesidir. 23 yıl önce biz yüzde 20'ydik şimdi yüzde 80'deyiz.
Terör bütün, her türlü gayretleriyle saldırmasına rağmen şu anda yüzde 80'i yakaladık ve çok değişik alanlarda savunma sanayiini ayağa kaldırdık. Belli dönemlerde cumhuriyetin öz evlatları ayrışmaya maruz kaldı, ötelendiler, dışlandılar. Son 100 yılda çok güzel günler de gördük ama ondan daha fazla acı gördük, baskı gördük, hüzün gördük.
AKP'yi kurarken idealimiz milletimizin kardeşliğini daha da yüceltmekti. Bu ülkede dindarlara 2. sınıf vatandaş muamelesi yapılıyordu cesaretle üzerine gittik ayrımcılığa son verdik. Yoksulun sesi çıkmıyordu sesi olduk, elinden tuttuk, ayağa kaldırdık. Alevi kardeşlerimizin sorunları vardı, çözmek için samimi adımlar attık. Gayrimüslimlerin sorunları vardı onları devletle kucaklaştırmak için adımlar attık. Önümüzü kesmek için kitleleri kışkırttılar, darbe girişimlerinde bulundular. Yaşanan ihmallerden ve acılardan nemalananlar her türlü yol, yöntem ve değeri kullanarak sorunları istismar ettiler fakat biz yılmadık, yıkılmadık ve kardeşliği büyütmekten asla vazgeçmedik."
Türk ile Kürt'ün kardeşliğini büyütmek için ne yapılması gerekiyorsa hemen hepsini yaptık, denedik, tecrübe ettik fakat her seferinde karşımıza bir duvar, bir ihanet, bir alçaklık çıktı. Sorundan beslenenler sorunun beslenmesine engel oldular. Terörden beslenenler terörün bitmesini istemediler. Şiddetten nemalananlar şiddetin sona ermesine rıza göstermediler. Kardeşliğin pekişmesiyle Türkiye'nin her alanda büyüyeceğini görenler kardeşliğin önüne set çektiler, tuzaklar kurdular. Emin olun çok bedel ödedik, çok hayal kırıklığı yaşadık hatta kelimenin tam anlamıyla sırtımızdan hançerlendik. Ancak umudumuzu kaybetmedik, kardeşlik hukukukndan asla ve asla ayrılmadık.
Türkiye'nin ve milletimizin aydınlık geleceği için onu yapmaktan geri durmadık, durmayacağız. Çünkü bu topyekun nesillerin hayatını etkileyecek bir meseledir. Allah nasip ederse bu meseleyi milletimizin gündeminden çıkartarak kırk yıllık siyasi hayatımızı taçlandıracağız.
Aziz milletim, değerli arkadaşlarım; Türkiye bugün düne göre çok farklı bir yerde. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devlet kurumları içerisindeki koordinasyonu güçlendirdik.
Nereden bakarsanız bakın, Türkiye her zamankinden daha güçlüdür. Terör belası başta olmak üzere, kronik sorunlarımızı çözmek kardeşliğimizi pekiştirmek için bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkan çıkmıştır.
Buradan Cumhur İttifakı'ndaki yol arkadaşımız sayın Devlet Bahçeli'ye tüm MHP camiasına selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum. Devlet Bey tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle daima tarihe not düşen, tarihe istikamet çizen bir liderdir.
Devlet Bey'in son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır. Buna karşılık ülkenin ve milletin ortak çıkarları yerine kendi şahsi ve zümrevi gündemlerinin peşinde olanlar her zamanki gibi tutarsızlık bataklığında çırpınmayı sürdürmektedir. Bizim muhatabımız milletimizdir.
Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur ve olamaz.
TUSAŞ'a yapılan saldırı göstermiştir ki teröristin anlayacağı dil tavizsiz mücadeledir. Terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek ve kökünü kazıyacağız.
CHP lideri Özel'e takdirlerimi iletiyorum. Kardeşliğe katkı sağladığı için Sayın Özel'i tebrik ediyorum. CHP'nin kardeşliğin safında duracağına inanıyorum.
Türkiye içinde müsait hale gelmişken, fakat söyledim söylüyorum, bir hukuk devleti üzerinde PKK terör örgütünün özellikle attığı adımlardan rahatsız olan Sayın Özel'e de, bundan rahatsız olma, bu işi öğreneceksin, hukuksuzluk nedir bunu de öğreneceksin. Hukuksuzluğun olduğu bir yerde adalet olmaz. Hukuksuzluğun olduğu yerde adil bir yönetim biçimi de olmaz bunları öğrenmeye mecbursun.
Coğrafyamız bir ateş çemberine dönüşmüşken terör örgütünün mensupları Esenyurt'u kasıp kavururken bundan neden rahatsız oluyorsun? Bilakis mevcut yönetime destek vereceksin. Zat-ı aliniz rahatsız oluyor diye bundan vazgeçmeyeceğiz.
Bizim asli muhatabımız bizzat Kürt kardeşlerimizin kendisidir. Sayın Özel, Benim Kürt kardeşim artık 40 yıldır kendisi üzerinden sahnelenen oyunu görmektedir. Benim Kürt kardeşim Avrupa'da bölücü terör örgütünün yaptığı eylemlerde İsrail bayrağının sallandığını görüyor. Sen de göreceksin.
Kudüs işgalcileriyle, soykırımcılarla, bebek katilleriyle yan yana yürüyenler Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi'nin torunları olamazlar.
Bunca yıldır Türkiye'deki her kesimin özgürlüğü için ve en çok da Kürt kardeşlerimiz için mücadele verdik. Pek çok alanda hayal dahi edilemeyecek duruma geldik. İşte şimdi ülke ve millet olarak Sayın Devlet Bahçeli'nin elini değil tüm vücudunu taşın altına koymasıyla çok daha büyük bir imkan ele geçirdik. Önümüze açılan bu fırsat cephesinin iç cepheyi güçlendirme fırsatının siyaset kurumu tarafından doğru değerlendirilmesi lazım.
Şunu lütfen unutmayın; 85 milyon olarak aşımız bir, kıblemiz bir, vatanımız, toprağımız bir, devletimiz bir ve en önemlisi de mazimiz bir. Kaderimiz birdir...
Sevgili Kürt kardeşlerim, senden bu eli samimiyetle tutmanı, sımsıkı tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail'in aparatlığını, Türkiye düşmanlığı yapanları aradan çıkarmanı istiyoruz. Sevgili Kürt kardeşim, ezanına, vatanına, toprağına, kardeşlik hukukuna sahip çıkmanı istiyoruz. Gel, Türkiye yüz yılını birlikte inşa edelim. Aydınlık bir istikbali birlikte kuralım. Bundan 101 sene önce cumhuriyeti birlikte kurduk. gel, cumhuriyeti birlikte hepimiz için esenlik yurdu yapalım. Gel, sırtını dağa verenlerin altındaki zemini boşaltalım."
Ayrıntılar geliyor...
Editör: Semir Yapıcı