Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı ve 24, 25 ve 26. dönem milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, TamgaTürk YouTube kanalının konuğu oldu. Halaçoğlu, kendi kanalında paylaştığı ve YouTube tarafından kaldırılan videosunda anlattığı Ermeni meselesinin gerçeklerini TamgaTürk'e anlattı.
Prof. Dr. Halaçoğlu, kaldırılan videonun herhangi bir nefret suçuna konu olmadığını, aksine söz konusu iddiaları inceleyen bilimsel bir çalışmanın paylaşılması olduğunu ifade etti. Açıklamalarında Ermenilere yönelik herhangi bir genellemeye başvurmadığını, yalnızca Ermeni çetelerinin faaliyetlerini arşivlere dayanarak anlattığını söyledi.
Türk tarihçiliğinin önemli isimlerinden Prof. Dr. Halaçoğlu, Türkiye'nin asırlık Ermeni yalanlarıyla mücadelesine ilişkin "Türkiye'de artık bu konuyu araştıran bir kurum kalmadı. Ben ayrıldıktan sonra Tarih Kurumundaki Ermeni masası dağıtıldı. Bu araştırmalar devam ettirilmedi" yorumunda bulundu. Başkanlığı döneminde konuya yönelik kurumun çalışmalarını anlatan Halaçoğlu, "Ermeni açılımıyla -tam da çözecekken- görevden alındım" diye konuştu. Öte yandan bu görevden alma kararının ABD ve Ermenistan'ın isteği üzerine gerçekleştiği vurgusu dikkat çekti.
Tarihçi Halaçoğlu, her yıl 24 Nisan'da Ermeni diasporasının gündemi belirlemesini, Türkiye'nin pasif tutumuyla açıkladı. "Biz atak davranırsak ABD Başkanı 'soykırım' demiş dememiş, bunların hiçbiri önem taşımaz" ifadelerini kullanan Halaçoğlu, TTK Başkanı olduğu yıllarda dönemin Başbakanı Erdoğan'a Türkiye aleyhine bu dengeyi değiştirecek bir teklifte de bulunduğunu fakat kabul edilmediğini detaylarıyla anlattı.
https://www.youtube.com/watch?v=525cptnJ9Nc&t=3s
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'nun TamgaTürk'e özel açıklamalarından satır başları şöyle:
YouTube Tarafından Kaldırılan Video
- Neler olduğunu veya bu iddiaların ne kadar doğru olduğunu inceleyen bilimsel bir çalışmanın paylaşılmasıydı. İnsanları bilgilendireyim istedim, belgeler göstererek. İngiliz, Amerikan, Fransız, Alman, Rus, hatta Milletler Cemiyeti belgelerine göre bir değerlendirme yaptım. İşte Ermeniler, 'Şu kadar kaybımız var' diyor ama BM kayıtlarına göre -ki bunu Amerikalılar ve İngilizler hazırlamış- bir kayıpları olmadığını, dünyanın hangi ülkelerine göç ettiklerini gösteriyor. Ne kadar Ermeni'nin Türkiye'de Kürt veya Türk kimliği ile kaldıklarını da ifade ediyor.
- Genelleme yapmadım. Ermeni çetelerinin isyan ettiklerini, çeteler kurup katliamda bulunduğunu (...) ifade ettim, ki bunları da belgeledim. Dolayısıyla tamamen tarihî bir anlatımı, nefret suçu olarak nitelendiren bir anlayışla karşılandım, itiraz ettim. Daha bir gün geçmeden, tekrar incelemeye gerek görülmemiştir, diye cevap aldım bir de. Zannediyorum çok rahatsız etti, yabancı arşiv belgelerine göre konuyu açıklamam.
Türkiye'nin Ermeni Yalanlarıyla Mücadelesi
- Türkiye'de bu konuyu araştıran bir kurum kalmadı. Tarih Kurumundan ben ayrıldıktan sonra Ermeni masasındaki arkadaşlar dağıtıldı. Bu araştırmalar devam ettirilmedi. Bugün bu konuları araştıran bir kurumumuz yok maalesef.
- Öncelikle "Ermenilere soykırım olmadı" şeklinde değil, "Ermenilere ne oldu" şeklinde bir araştırma düşüncesiyle başladık işe. Dünya arşivlerini inceledik ve gördük ki, söylendiği gibi herhangi bir soykırımı -hukuki anlamda da söylüyorum- çağrıştıracak bir unsur söz konusu değil. Onun üzerine Türkiye olarak elimiz rahatladı.
"Amerika ve Ermenistan'ın İsteği Üzerine Görevden Alındım"
- Sonrasında Ermeni açılımıyla ben görevden alındım, tam da çözecekken... Çünkü diasporaya 20 milyon dolar teklif etmiştim, Boston arşivlerini açması için. Onun üzerine beni aradılar, Eylül ayında Türkiye'ye geleceklerdi, bir yuvarlak masa toplantısında bunları konuşacaktık. Ama ben görevden alınınca -ki Amerika ve Ermenistan'ın isteğiyle alındım- çözülemedi.
- Ermeni diasporası sadece dışarıda yok, bunu iyi bilmemiz lazım. Türkiye'de de var çünkü Türkiye'de çok önemli miktarda bir sayıda dönme Ermeniler var. Bunlar gizli Ermeniler yalnız, kendilerini Kürt gösteren, Türk gösteren...
Ermeni Yalanının Uluslararası İlişkilere Yansımaları
- (ABD Başkanının 'genocide' ifadesini kullanıp kullanmayacağı meselesi) Türkiye'nin pasifliğinden kaynaklanan bir hadise o. Çünkü kendi elimizde yeterince arşiv belgeleri var. ABD Başkanı 'soykırım' demiş dememiş, bunların hiçbiri önem taşımaz, eğer biz atak davranırsak.
- Ben şimdiki Cumhurbaşkanına Başbakanken şunu teklif etmiştim; 'Soykırımı kabul edeceğiz' diye bir basın toplantısı düzenleyelim. Bu basın toplantısına dünyanın her tarafından insanların geleceğini de kesinlikle biliyorsunuz ve bu basın toplantısında şunu söyleyeceksiniz, "Evet, biz tarihimizle yüzleşmeye hazırız, soykırımı da kabul edeceğiz ancak bizim elimizde soykırımın olduğuna dair bir belge yok, bunu nasıl kabul edeceğiz böyle bir şey olmadan? Kim soykırımı kabul etmişse -Ermeniler dahil- gelsinler, bizi bir ay içerisinde ikna etsinler, biz de kabul edelim".
Haberler
Yayınlanma: 04 Mayıs 2020 - 10:16
Ermeni Meselesi ve Kaldırılan Video | Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'ndan TamgaTürk'e Özel Açıklamalar
Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı ve 24, 25 ve 26
Haberler
04 Mayıs 2020 - 10:16