Halk TV yazarı İsmail Saymaz, Ezgi Çeken'in başına gelenleri yazdı.
Ezgi Çeken, İstanbul Çatalca'da yaşanan olayda, evini basan eski eşi Sezgin Çeken'i ateş ederek öldürdü. Saymaz, Ezgi'nin Sezgin tarafından sürekli tehdit edildiğini, çocuğunu görememekle ve öldürülmekle tehdit edildiğini belirtti. Ayrıca, Ezgi'nin boşanma davası açtığını ve hakkında koruma kararı bulunduğunu vurguladı.
Saymaz'ın aktardığına göre, Ezgi, olay günü eski eşi tarafından takip edildi ve sonuçta bir tartışma sırasında babasıyla eski eşi boğuşurken yere düşen silahı alıp ateş etmek zorunda kaldı. Çeken, mahkemede ifade verirken, eğer ateş etmeseydi babasının öldürüleceğini belirtti. Ancak, meşru müdafaa olmasına rağmen cezaevine gönderildi.
Türkiye'de meşru müdafaa kavramı uygulamalarda neredeyse hiç kullanılmıyor.
Yazının ilgili bölümü şöyle:
"Ezgi Çeken, 21 Ağustos’ta iş başvurusu yaptı.
Bu eski eşi arayıp “Sen bana sordun mu iş görüşmesine giderken! Ne yapmaya çalışıyorsun sen kahpe!” dedi.
Ezgi ve kardeşi Sıla Arık, Çatalca’da telefoncuya girdiklerinde Sezgin, yine aradı.
“S… senin belanı. Katliam yaşattıracaksın bana. Ama bugün ama yarın o katliamı yaşayacaksın” diye tehdit etti.
Ezgi Çeken, Kestanelik Karakolu’nu aradı.
Koruma kararı olduğu halde rahatsız edildiğini söyledi.
Ezgi minibüsteyken…
Sezgin çocuğunun fotoğrafını gönderdi.
“Çocuğu götürdüm, bir daha göremeyeceksin” dedi.
Görüntülü aradı.
Çocuk gerçekten yanındaydı.
Ezgi, panik yaptı ve karakolu aradı.
Sezgin, jandarmalara “Parka götürüyorum, kötü niyetim yok” dediği için şikayetten vazgeçti.
Ateş etmese babasını öldürecekti
Minibüs köy meydanında durduğu sırada Sezgin, el edip araca bindi.
Ezgi, telefonunda kurulu olan Kadın Destek Uygulaması (KADES) hattından ihbarda bulundu.
Çeken:
“Sezgin, benimle konuşacağını söyledi. Ben konuşmayacağımı söyledim. ‘Görüş günü gel, çocuğu al’ dedim. ‘Sen çocuğu gösterme, canını almayan Sezgin’in Dağyenice üstünden geçsin’ dedi. Bizi takibe başladı. Babamın yanına geleceğini ve ona neler neler göstereceğini söyledi. ‘Babanız mı kurtaracak sizi, a… k… kahpeleri’ dedi.”
Ezgi ve kardeşi Sıla ile Sezgin, peş peşe avluya girdi.
Baba Kemal Artık, bahçede çalışıyordu.
Sezgin, kayınpederine “Bizi niye ayırmaya çalışıyorsun? Niye yuvamızı yıkıyorsun?” dedi.
Arık, “Evliliğinizi bitiren sensin. Kızıma sordum, boşanmak istiyor. Bana göre de bitsin evliliğiniz” dedi.
Çeken:
“Sezgin ‘Kimse bitiremez evliliğimi. Onun bunun altına yatan karıyı karım yaptım. Bu akşam ya sen öleceksin ya ben… Burayı kan gölüne çevireceğim’ dedi. Babam ‘Ben kızlarıma güveniyorum’ dedi. Sezgin de ‘Bende ne videoları var kızlarının, sana onları göstereyim’ dedi.”
Artık, sinirlendi.
Kalkıp kömürlüğe gitti.
Silahla döndü.
Üç dört el havaya ateş edip Sezgin’e “Git buradan. Uyarıyorum seni” dedi.
Çeken:
“Sezgin, ‘A… k… çocuğu, ecdadını s…, sen kimi kovuyorsun’ diye küfretti. Babam ‘Defol git’ dedi. Sezgin, ayağa kalktı, elini beline attı. Babama koştu. KADES uygulamasına bastım. Babamla Sezgin boğuşmaya başladı. Sezgin’i babamın üstünden çekmeye çalıştım. Gücüm yetmedi. Tabanca yere düşünce aldım. Bir buçuk-iki metre mesafeden Sezgin’e arkadan bir el ateş ettim. Elime ilk defa silah almıştım. Amacım kavgayı bitirmekti. Birinin vurulacağını düşünmedim. Eğer silahı alıp ateş etmeseydim Sezgin babamı öldürecekti.”
Savcı, ‘Meşru müdafaa’ dedi
Baba Kemal, küçük çocuğu olduğu için kızına “Babam vurdu” demesini öğütledi.
Ezgi Çeken, karakolu aradığında böyle söyledi.
Artık, silahı kanalizasyona sakladı.
Ancak karakolda, tetiğe Çeken’in bastığı tespit edildi.
Arık’a göre…
O günün sabahında eski damadı önünü keserek, “Bu akşam ya sen ya ben öleceğiz” dedi.
Arık, sakin şekilde cevap verip evine geçti.
Saatler sonra kızı ve damadı eve geldiklerinde bahçedeydi. Arık:
“Küfretmeye başladı. Elleri titriyordu. Yüzü kızarmıştı. Madde kullandığından şüphelendim. ‘Bu evi bu akşam kan gölüne çevireceğim’ dedi. Videodan bahsedince sinirlendim. Şuurumu kaybettim ve kömürlükteki silahımı aldım. Sezgin’i uyarmak için dört-beş el havaya ateş ettim. Elini beline attı. Boğuşurken silah elimden düştü. Sonra silah sesi duydum.”
Dün Çatalca Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarılan Arık, adli kontrolle serbest bırakıldı.
Çeken, “meşru müdafaa kapsamında eşini kasten öldürmekten” tutuklandı.
Mahkemede son sözleri şöyleydi:
“Ben silah kullanmayı bilmem. Eline silah almış insan değilim. Kesinlikle öldürme kastım yoktur.”
Avukatı Serdar Balcı, Çeken'in taksirle ölüme sebebiyet vermekten yargılanma ihtimali olduğunu söylüyor.
Elbette Sezgin Çeken’in işlediği suçların cezası ölüm değildi.
Ancak söyler misiniz…
Ezgi Çeken, ne yapmalıydı?
Babasının dövülmesini mi izlemeliydi?
Yoksa eski eşinin ateş etmesini mi beklemeliydi?
Babasının ve kendisinin yaşam hakkını savunmamalı mıydı?
Koruma kararı olduğu halde öldürülmekle tehdit edilen, sürekli küfür ve hakaret işiten, sokaklarda adım adım takip edilen Çeken, bu çileyi daha ne kadar çekecekti?"